Soldaki küçük tatlý çocuðun tiksindiren halleri...

Ben Fuat Uður’un köþesinde gördüm... Bir fotoðraf... Ekrem Ýmamoðlu’nun 4-5 yaþlarýndaki hali... 

Fuat da, Ekrem Ýmamoðlu’nun sosyal medya hesabýndan almýþ. 

Fotoðrafý yayýnlarken þunlarý söylüyor Ýmamoðlu, “Albümü karýþtýrýrken çocukluk fotoðrafýmý buldum. Soldaki küçük tatlý çocuk benim…”

Bu açýklamanýn yanýna bir de gülücük iþareti yerleþtirmiþ. 

Bakýyoruz fotoðrafa... 

Ýki çocuk var. 

Biri (soldaki) 4-5 yaþlarýnda, diðeri (saðdaki) 7-8 yaþlarýnda... 

Herhalde küçük Ekrem ve abisi... 

Fakat fotoðrafta, baktýkça insaný halden hale sokan önemli bir detay var: 

Küçük tatlý Ekrem, sol eliyle abisinin cebini karýþtýrýyor; daha doðrusu abisinin cebinden bir þeyler “aþýrýyor”; suratýnda piþkin bir ifade... (4-5 yaþlarýndaki bir çocuk nasýl “piþkin” bir ifade takýnabilir, bunu nasýl baþarýr? Muamma... Ama küçük tatlý Ekrem bunu baþarmýþ.)

Diyesi ki Fuat Uður, “Küçük tatlý Ekrem, elini yanýndaki kendinden büyük çocuðun cebine atmýþ. Bir þeyler aþýrmakta; suratýndaki ‘çaktýrmama’ifadesiyle. Bayram el öpmelerinde toplanan þekerler olabilir mi bu? Kim bilir, belki de. / Ancak fotoðrafý gören herkesin aklýna, soldaki küçük tatlý çocuðun, bugün ‘Oylarý çalmakla’ suçlanan bir partinin belediye baþkan adayý olmasý ve kendisinin ‘Beylikdüzü Belediyesi’ndeki icraatlarý’ nedeniyle ister istemez ayný düþünce gelmekte: ‘Demek ki bu iþlere ta o zaman baþlamýþ. Kardeþinin cebine el atan oylara da el atmýþ mýdýr? Ýnsan 7’sinde neyse 70’inde de odur. Anlaþýlan ta o zamandan Yetenekli Bay Ýmamoðlu olmaya adaymýþ’vb...”

Baþkalarý nasýl deðerlendirir, bilmem ama ben o fotoðrafta, özellikle küçük tatlý Ekrem’in “çaktýrmamaya” çalýþan yüz ifadesinde þunu gördüm: 

Bu çocuk hiç “üzülmemiþ...”

Bir diðer ifadeyle, aþýrý þýmartýlmýþ. 

Bebekliðinden baþlayarak, hep, kazanmasý (yöntemi ne olursa olsun kazanmasý ve “sahip olmasý”) öðütlenmiþ. 

Dünkü yazýmda muhterem babasýyla muhaverelerini anlatmýþtým: 

Babasý bizimkine (yani genç müteahhit ve “pazarlamacý” Ekrem Ýmamoðlu’na) soruyor: “Bugün ne yaptýn evlat?”

Bizimki sevinçle, “10 daire sattým baba!” diye cevap veriyor. 

Babasý, bu cevap üzerine kýzýyor: “Niçin 15 daire satmadýn?”

Bebekliðinden baþlayarak sürekli “kazanmýþ” (AVM sahibi bile olmuþ) ama “kaybetmek” nedir (fakir düþmek nedir) hiç bilmemiþ birini, “kaybetmek” diye bir þey olduðuna, hayatta insanýn baþýna böyle þeylerin de gelebileceðine ikna edemezsiniz. 

Küçük tatlý Ekrem belki de bu nedenle (bebekliðinden itibaren, kazanmaya ve “sahip olmaya” alýþtýrýldýðý için) elini rahatlýkla kardeþinin cebine atýyor. Bunun “suç” ya da “ayýp” olabileceðini düþünmüyor. 

Küçüklük fotoðrafý yayýnlamak... Ýyi hoþ da... Ben yine de Ekrem Ýmamoðlu’nun “kendi kendini takdimini” biraz “sorunlu” buldum. 

Biraz deðil, epey sorunlu buldum... 

Ýki açýdan sorunlu: 

Birincisi, “lapsus” çaðrýþýmý yaptýðý için... Ýstemeden de olsa, bilinçaltýný dýþa vurmuþ oluyor. 

Ýkincisi de þu: 

Normal bir insan (normal bir insansa gerçekte) çocukluk resmini karþýsýna alýp, “Ay, küçükken ne þeker tatlý þeymiþim ben!” demez. 

Ýlle de bizi çocukluðuna götürecekse, normal bir fotoðrafýný seçip yayýnlar... 

Böylesi çok basit olmuþ! 

 

HAMÝÞ

Ekrem Ýmamoðlu, “Ordu Valisi basitlik yapýyor dedim” diye savunma yapmýþ. “Basit” demiþ ama en az 20 yerde konuþma yaptýðý için sesi kýsýlmýþ, ilk üç harfi çýkaramamýþ, dýþarýdan “Ýtlik yapýyor” diye anlaþýlmýþ. 

Bir açýklama karþýsýnda ilk kez bu duyguyu yaþadým: 

Tiksindim!