Soliman Kýlýçdaroðlu’nu dinler mi?

“Tüm umut Mýsýr’a baðlanmýþ durumda. Mýsýr acaba Ortadoðu’da barýþý saðlar mý? Mýsýr’dan rica ediyoruz, mümkünse bir an önce ateþkesi saðlayýn”. Kýlýçdaroðlu’nun bu çaðrýsýnýn muhatabý Sisi, Mursi’ye dair bulabildiði önemli suçlardan birisi Hamas’la iþbirliði yapmasýydý. Ýsrail’in Gazze’ye saldýrmasýnýn ardýndan, darbe yönetiminin, Ýsrail’le beraber hayata geçirdiði Gazze ambargosunu derinleþtirmesinde þaþýlacak bir durum yok. Pazar günü itibariyle, Mýsýr ordusunun yaptýðý açýklamayla, 13 tünelin daha yýkýlmasýyla, bugüne kadar, ortadan kaldýrýlan tünel sayýsýnýn 1639’a ulaþtýðýný öðrenmiþ olduk.

Mýsýr’ýn Filistin’le iliþkisi, son otuz yýl içerisinde, özellikle seküler Arap milliyetçi aktörlerin yerini Ýslami hareketlerin almasýyla birlikte, aktif veya pasif bir þekilde, Camp David düzeninin Amerika-Ýsrail ekseninde verilen rolleri oynamasý oldu. Özellikle 2006’da Hamas’ýn seçimleri kazanmasýyla birlikte, Mýsýr’ýn çizgisi neredeyse Ýsrail’le paralel hale geldi. 2007’den beri aktif bir þekilde -bir yýllýk Mursi dönemi hariç tutulursa- Ýsrail’le birlikte Gazze’ye ambargo uyguladý. Batý Þeria ve Gazze’nin birbirinden koparýlmasý çabalarýnda, Filistin’de birlik hükümetlerinin ayakta kalmamasý için Ýsrail’in talep edeceðinden fazlasýný yaptý.

2014 Gazze saldýrýlarý sonrasý, Ýsrail eski askeri istihbarat baþkaný Aron Zaefi, ýlýmlý Sünni ekseninin Ýsrail’in Hamas’la mücadelesinde elini rahatlatacak geniþ bir alan sunduðunu söyleyip þunlarý ekliyor: ‘Bir gün Mýsýr’ýn, ateþkesi saðlamak için, Ýsrail çýkarlarýný bu denli açýk ve net bir þekilde savunacaðýna kim tahmin ederdi?’

Zaefi’nin yukarýda bir ironi yaptýðýný farz ediyoruz. Zira malumu ilam olan bir durumun, hem de Mýsýr’da darbe sonrasý deðiþmesini beklemek için özel bir sebebimiz bulunmuyor. Kaldý ki, 2007 ve 2008’deki Wikileaks belgelerinin, daha sonra Filistin-Ýsrail görüþmelerine dair belgelerinin dýþarý sýzmasý sonucu, Mýsýr’a dair yapýlan analizleri bizzat aktörlerin aðzýndan teyit etmek de mümkün olmuþtu. Son dönem Mýsýr’ýn Ýsrail için ifa ettiði rolü anlamak için hem fiili geliþmelerden hem de sembolizmi açýsýndan kilit isim Ömer Süleyman’dýr. Mýsýr’da Mübarek karþýtlarýna uyguladýðý acýmasýz bastýrma taktikleriyle rejimin kilit ismi haline gelen Süleyman, Ýsrail ve Amerika için de önemli bir partnerdi.

Ehud Barak’ýn delegasyonunda da yer alan David Hacham’la Tel Aviv’deki Amerikan elçiliðiyle yaptýðý görüþmede, Soliman dedikleri Ömer Süleyman ve Mýsýr’a dair Washington’a geçilen 8 Aðustos 2008 tarihli telgraf Wikileaks’e þöyle yansýmýþtý:

‘[Arap iþleri danýþmaný David] Hacham, Soliman’a tam anlamýyla kefil. Ýsrail Savunma Bakanlýðý ile Mýsýr Ýstihbaratý arasýnda ‘kýrmýzý hattýn’ da kurulduðuna dikkat çekti... Hacham ayrýca, Soliman’ýn, Mübarek ölür veya çekilirse en azýndan geçiþ döneminde baþkanlýk yapacaðýna inandýklarýný da ekledi. (Not: Kahire sefirliðinin Mýsýr geçiþ senaryolarýna saygý duymakla birlikte, Ýsrail’in kendisini Ömer Soliman ile rahat hissedeceðinde þüphe bulunmamaktadýr)’.

Amerika ve Ýsrail’in üzerine bu kadar yatýrým yaptýklarý Süleyman, 2006 seçimleri sonrasý, Amerikan-Ýsrail darbesiyle iktidardan uzaklaþtýrýlan seçilmiþ Hamas yönetimine karþý en sert mücadeleyi öneriyordu. Aralýk 2007’deki telgrafta ise Süleyeman’ýn ‘Gazze aç ama açlýktan ölecek kadar deðil’ dediði aktarýlýyordu. Ayný telgrafta, Tantavi (Mursi’nin görevinden azlettiði Mýsýr genelkurmay baþkaný) ve Süleyman ‘Ýsrail’in yeniden iþgal etmesini memnuniyetle karþýlayacaklarýný’ söylüyorlardý.

Mýsýr’da Mübarek devrildiðinden beri bölgesel statüko Amerika’nýn desteðiyle ‘neo-Mübarekizme’ yatýrým yapýyor. Ýsrail meselesinde, Mübarekizmi aratacak yeni bir damar Mýsýr’da arzý endam ediyor. Hem Mübarek’i hem de Süleyman’ý bir tenasühle bünyesinde var eden Sisi, Amerika ve Ýsrail için bulunmaz nimet mesabesinde. Kýlýçdaroðlu’nun kimden ricacý olduðunun farkýnda olduðuna eminiz. Lakin Ýsrail dururken ve bölgede iktidardakilerin desteðine alýþmýþ ‘Soliman’, bir tek Türkiye’de muhalefetten bir ismin, Kýlýçdaroðlu’nun,  çaðrýsýna bir kýymet verir mi onu bilmiyoruz?