Biliyorsunuz Türkçemizde “Evi camdan olan baþka eve taþ atmasýn” diye de bir söz var. Ayný þekilde “Bu ne perhiz bu ne lahana turþusu” diye de bir söz var. Bu aralar düne kadar Erdoðan yalakalýðýný kimseye kaptýrmayýp þimdilerde ise imtiyazlarýný ve itibarlarýný kaybettikleri için Erdoðan’a saldýran takýmý okurken sürekli bu sözler aklýma geliyor. Son 13 yýlýn yozlaþma raporu detaylý çýkarýlsa en baþ sýralarda olacak adamlar utanmadan sýkýlmadan yolsuzluktan bahsediyor ve kendilerine bakmadan sütten çýkmýþ ak kaþýk gibi konuþuyorlar. Bana sorulduðu vakit ben her zaman AK Parti içindeki tefessüh etmiþ olanlara dair dürüst konuþtum. Hatta bu dürüstlüðüm yüzünden bana bedel ödetmek isteyenler oldu. Bunlarýn içinde Aydýn Doðan ve adamlarý da vardý. Ceketimi alýr, çeker giderim dedim ve sonra ise olan Aydýn Doðan’a oldu ve daha da olacak. Asla okurlarýma yalan söylemedim. Ama 13 yýl boyunca tefessühte en ileri gidenler utanmadan bu konuda konuþamazlar. Konuþurlarsa onlara içinde yaþadýklarý bataklýk hatýrlatýlýr...
Ýþte Akif Beki bu tipolojinin en net örneðidir. Bu 13 yýl içinde tüm inanç dünyasý ile yaþam tarzýný deðiþtirmiþ ve tefessüh etme eyleminin dibini görmüþtür. Akif Beki doðru bir benzetmeyle Mithat Cemal Kuntay’ýn baþyapýtý Üç Ýstanbul romanýndaki Ýttihatçý Adnan karakterinin týpatýp benzeridir. Akif Beki’nin bu romaný okuduðunu sanmam. Edebiyat kültürü zayýf bir tiptir çünkü. Akif’in her zaman özendiði ve taklit ettiði Ahmet Hakan’ýn ise bu romaný okuduðunu sanýyorum. Ahmet, Akif’ten 10 kat daha zeki bir adamdýr ve bu romandaki Sakallý Vasfi karakterinin aynýsýdýr. Ben herkese hakkýný veririm. Ahmet, Ýngilizce ya da herhangi bir yabancý dil bilmez ve evrensel literatür konusunda cahildir. Ama iyi bir Türk edebiyatý okurudur ve bu romaný bilir. Akif özendiði Ahmet’e sorsun ve bu romaný taklit ettiði adamdan dinlesin. Mithat Cemal’in yozlaþmýþ Ýttihatçý Adnan’ýnda kendini görecektir. Akif de AK Parti döneminin Adnan’ýdýr. Þimdi utanmadan Zarrabcýlýktan bahsediyor bu adam. Ben Reza Zarrab’ý tanýmam. Ne Zarrab’ý ne de karýsý Ebru Gündeþ’i hayatýmda görmedim. Zarrab ve eþini tanýyan birini de tanýmýyorum ve hiçbir kontaðým yok bu çevreyle. Zaten benim dünyama ve yaþam tarzýma uzak bir çevre bu. Akif Beki ve eþi tanýyabilir, çünkü ayný çevrenin insanlarýdýr. Ben sadece bildiðim gerçekleri yazarým ve devletimin menfaatlerini savunurum. Devletimizin Amerikan þirketleri Bunge ve Cargill’e karþý yerli olarak kurduðu Ýran ile ticaret sistemi doðrudur ve ben bunu sonuna kadar savunurum. ABD’nin bu yerli sistemi hedeflediðini de bilirim.
Elbette “ABD acaba Zarrab’ý kafakola aldý mý ve hedef Türkiye olur mu” diye iyi niyetli sorgulayan yazarlarýmýz bizim gazetede de çok sayýda var ve bu uyarýlar önemli. Fakat Cumhurbaþkanýmýza her ortamda kin sözleri güttüðü herkesçe bilinen Akif Beki asla kendini bu iyi niyetli yazarlarla bir tutamaz. Ýbrahim Kalýn’a dün yaptýðý yalakalýða tüm Ankara gülüyor. Akif adlý bu adam “Bu iþ Zarrab’la kalmaz. Burada da durmaz” diye cümle kurarak iþi sinsice Cumhurbaþkanýmýza getirecek seviyesizlikte bir adamdýr. Þimdi ise tornistan yapmak istiyor.
Cumhurbaþkanýmýz ve ailesinin senin bu sinsi numaralarýný yiyeceðini mi sandýn? Baþbakanýmýz Davutoðlu aleyhinde geçmiþteki iðrenç yazýlarýndan farksýz bir üslup bu. Deðer verdiðim sayýn Ali Sarýkaya ve Osman Sert’e de seslenmek istiyorum. Cumhurbaþkanýmýza Zarrab olayý vesilesiyle sinsice saldýran bu adamý kýymetli Baþbakanýmýzýn yanýndan da uzaklaþtýrmanýzý rica ediyorum. Öbür türlüsü hiç hoþ olmuyor. Cumhurbaþkanýmýz ve Baþbakanýmýz arasýndaki uyum ve koordinasyon bu millet için yaþamsal ehemmiyettedir.