Umarýz bu yazý okunurken sokaklardaki öfke durmuþ olur ve dileriz o zamana dek saðduyu hakim olur. Öfke ile demokrasi olmaz...
Dünyaya bakarsak: Siyasi iktidarlarýn biraz mizaha yatkýn olmasý, güleryüzlü olmasý tercih edilir. Güleryüzlü siyaset, özlenen bir durum. Bu kapsamda Þam rejiminin Türkiye’deki olaylarý gerekçe göstererek vatandaþlarýný uyarmasý, mizahi bir açýklamadýr, kara-mizahtýr. Ancak Þam’da mizah anlayýþý olmadýðýný biliyoruz.
Türkiye’de kargaþa çýkmasýna Þam’ýn çok sevinmesi tesadüf deðildir. Ancak, Türkiye bu kargaþayý demokrasi, diyalog ve istiþare ile aþar... Ve her durumda Þam’ýn demokratik niyeti, sicili ya da geleceði yoktur. Zaten orada mizah baþlamadan bitiyor ve trajedi baþlýyor.
Türkiye, Suriye deðildir. Türkiye’nin daha çok demokrasi ve temel hak-özgürlükler konusunda her zaman katedeceði mesafe olmuþtur. Türkiye bu mesafeyi de katedecektir... Çözüm Süreci en önemli demokratikleþme adýmýdýr. Temel ve hak ve özgürlüklerin 21. yüzyýl standardýna getirilmesi çözüm süreciyle yakýndan baðlantýlýdýr. -Çoðunluðun azýnlýða tahakkümü- iddiasýný boþ çuvala dönüþtürecek olan da çözüm sürecidir. Demokrasi altýnda Türkiye’nin geleceði aydýnlýktýr. Þam rejiminin ise geleceði yoktur.
ABD Senatörü McCain’in Suriye sýnýrýný geçip direniþçilerle görüþmesi, sonra aðýr silahlar konusundaki kampanyasýný yükseltmesi, son haftalarýn önemli olayý. Ayný zamanda AB direniþçilere aðýr silah ambargosunu kaldýrdý. Bu -AB silah satacak- deðil, yalnýzca gölge etmeyecek.
Ardýndan Esed’in Rusya’dan füze aldýk, geldi,gelecek, geliyor- açýklamasý var. Rusya’nýn bu silahlarý hemen kaydýyla sipariþe alýp kutulamaya baþlamasý halinde bile teslimat iki yýlý buluyor. Esed’in iki yýl sonrasýna randevu verecek, hatta yaz tatili planý yapacak durumda olmadýðý malum. Moskova’nýn giderayak Þam’a füze uçak satýyormuþ gibi yapmasýnýn nedeni kar güdüsü ya da mesaj verme çabasý olabilir. Þam’a -dayanýn, arkanýzdayým- diyor, Batýya da -dokunmayýn, arkasýndayým-diyor.
Son durum þu:
Ýran ve Rusya’nýn teknik desteðiyle Þam, direniþçilere üstünlük kuruyor. Ýran Ýnsansýz Hava Araçlarý direniþçileri buluyor. Ordu, gelen ateþin koordinatlarýna hemen karþýlýk veriyor. Direniþçilerin ateþ gücü zayýflamakta.
Kimyasal Silah kullanýmý üzerine araþtýrma sürüyor
Lübnan sýnýrýnda Kusayr kentinde siviller sýkýþtý. Bölgede Hizbullah savaþýyor.
Suriye konusunda yarýn Kahire’de Arap Dýþiþleri Bakanlarý, Moskova’da da ABD-Rusya-BM toplantýsý var.
Rusya’nýn istediði meþhur Cenevre 2 toplantýsýnýn Temmuz’da yapýlmasý konuþuluyor. Toplantýdan çözüm çýkmayacaðý çoktan belli ve toplantý kocaman bir zaman kaybý.
Geçen hafta NATO Genel Sekreteri Rasmussen Washington’a geldi ve -Suriye’de NATO için doðrudan müdahale rolü görmüyorum, müdahale büyük bölgesel etki yaratýr. Siyasi çözüme odaklanmak daha önemli- dedi. Suriye’de Libya gibi bir BM ortak görüþü olmadýðýný tekrarladý... Rasmussen’in NATO deðil, Papatya Sevenler Derneði Genel Sekreteri gibi konuþmasý ilginç. Öte yanda ‘asarýz keseriz’ de diyemezdi... Bu dantelli üslubun deðiþmesi bir NATO toplantýsýna bakar. Yani konuþmalar o günün þartlarýnda deðerlendirilmelidir.
Sonuçta Þam zamana oynuyor, Direniþçilerin kayýplarý yükseliyor, ve bu haliyle Suriye, Türkiye’ye istikrarsýzlýk merkezi oldu. Mevcut durumun sürdürülemezliði ortada. Demokrasinin Suriye Baasýný alt etmesi gerekiyor. Sonunda Baas yenilecektir. Son gülen demokrasi olacaktýr.
twitter.com/selimatalayny