Sonay’ý NTV’den ben çalmýþtým...

Sonay Dikkaya, NTV’den ayrýldý. Uzun yýllardýr görmemiþ olsam da benim için hep iyi arkadaþtýr Sonay.

Veda etmek zorunda kaldýðýnda bile NTV’nin yuvasý olarak kalacaðýný söylemeyi bilecek kadar pamuk yüreklidir Sonay. Bu iþin kiþisel özellik tarafý ama bir de geriden gelenlerin örnek almasý gereken taraflarý var. Sonay Dikkaya, Kanal D’de yaklaþýk 36 ay görev yaptý. Bunun en az 30  ayýnda sunduðu bülten hep birinci oldu.

Sonra NTV’ye döndü. “O kadar birinci gelmiþ ana haber bülteni sundum” demedi, yeri geldi geceden sabaha kadar nöbet  tuttu, yeri geldi spor bülteni sundu.

Medyada  çok çabuk “ben oldum” diyenlerin durup Sonay’ýn yaptýklarý üzerine düþünmeleri gerek.

***

Türkiye’de bir sürü diksiyon kursu var, her dönem yüzlerce mezun veriyorlar. Televizyonda bunca yýlým geçti daha bir kere de gelip amacý ekran arkasýnda yükselmek, ne bileyim iyi yapýmcý ya da iyi yönetmen olma hedefi koyan kimseyi görmedim.

Daha çok bir kanala kapaðý atayým da ekraný içeriden zorlarým duygusu var genç arkadaþlarda.

Oysa çok basit bir matematik iþlemi yapalým... 15 yýl önce büyük kanallarda daha fazla haber bülteni yayýný vardý.

Kanal sayýsý ayný kaldý, bülten sayýsý azaldý ama eleman arzý sayýsý kat ve kat arttý. Böyle bir ortamda iþe ekrandan baþlamayý ummak ne kadar doðru bir beklenti?

Daha önemlisini söyleyeyim, istediðiniz kadar güzel olun, sesiniz billur gibi olsun, diksiyonunuz da mükemmele yakýn diyelim fark etmez.

Önce haberi bilmek ve en önemlisi muhabirlik yapmak gerekir. Çok uzun yýllar önce, tam da saydýðým özelliklere sahip olan bir spiker, Yunanistan ile savaþ sebebi saydýðýmýz bir konuda atýlan  casus belli (kasus belli) diye okunur bu, casus belli diye okumuþtu. Haberi bilmeden ekrana çýkmak yok günümüz televizyonculuðunda...

***

Tekrar Sonay Dikkaya örneðine döndüreyim sizi. Sonay, NTV’den Kanal D’ye geldi, oradan tekrar NTV’ye döndü.

Bir kapýdan çýkarken eðer o kapýyý sert çarpar ya da çalýþtýðýnýz süre boyunca insanlarýn sevgi ve saygýsýný kazanmazsanýz býraktýðýnýz yere tekrar dönemezsiniz.

Demek ki iyi spiker olmak kadar iyi insan olmak da önemli halen bu meslekte.

 Sadece ekran önünde deðil ekran arkasýnda ve medyanýn genelinde oturduðu koltuktan deðer bulan bir sürü insan var. Oysa önemli olan oturduðunuz koltuða kattýðýnýz deðer, koltuk gidince deðersiz oluyorsanýz hiç önemi yok demektir kiþiliðinizin.

***

Hadi yýllar sonra itiraf edeyim, Sonay Dikkaya’nýn NTV’den Kanal D’ye transfer sürecini baþlatan adam benim.

Sonay’ýn hemen her kanalýn transfer listesinde yer aldýðý bir dönemdi sözünü ettiðim. Para-pul deðil NTV’den vazgeçirme süreci zorlamýþtý en çok beni.

O kadar sene çalýþtýk, birlikte yüzlerce bülten yaptýk. Tek bir gün markanýn önüne geçmeye çalýþtýðýný görmedim, ayna karþýsýnda ekranda nasýl gözüküyorum acaba diye mimik çalýþtýðýný da görmedim, tevazu ile baþladý tevazu ile bitirdi Kanal D dönemini.

O dönem spikerler dönemiydi, Sonay da anchorwoman olayým diye bir hýrsla bakmadý iþine.

Sonuç mu, iþten ayrýlmak zorunda kaldýðý kanalý hayat boyu yuvasý ilan eden bir portre oldu Sonay.

Ýþ beðenmeyen genç arkadaþlara, iki kere ekranda gözüktüðü için yürüyüþü ve tavrý deðiþenlere Sonay’ýn verilen her iþi ayný ciddiyetle yapma çabasýný örnek almalarýný öneririm...