Ýrem Barutçu’nun, bir anlamda Türk basýn tarihinin bir kesiti sayýlabilecek, “Simavi Ailesi” kitabýný bugünlerde yeniden aldým elime.. Medyanýn Türkiye’de nasýl dördüncü kuvvete dönüþtüðünü en iyi anlatan kitaplardan biri.. Medyanýn nasýl silaha dönüþtüðünü, örnekleriyle anlatýyor..
“… Bab-ý Âli’de geçen yýllar Haldun Simavi’ye, ‘deviremeyeceksen vurma’ ilkesini iyi öðretmiþti.. Günaydýn’ýn, baþbakanýn kardeþlerinin kredi iliþkilerini irdeleyen ifþaatý aylarca sürecek ve kamuoyunun bir numaralý gündem maddesi olarak kalacaktý…” Simavi ve bayraðý alýp bugüne kadar taþýyan devamý niteliðindeki Aydýn Doðan ekolünü nokta vuruþ anlatan ifade… ‘Deviremeyeceksen vurma’ ya da bugün anladýðýmýz þekliyle; ‘devirene kadar durma’..
Her türlü suçlamayla karþý karþýya kalan bizim gibi gazetecilerin bilmediði iþte bu.. Mesleðin silaha dönüþmesi ya da silah olarak kullanýlabilmesi.. CHP’li Elif Doðan Türkmen’i gördükçe o geliyor aklýma.. Eðer 2 trilyonluk faturayý bir AK Parti’li vekil ödetmiþ olsaydý millete, Hürriyet bu iþin peþini býrakýr mýydý?.. O ismin politik kariyeri yerle bir olana kadar tepinmez miydi üzerinde? Buz Kraliçesi Gamze Ýlgezdi ve eþi Belediye Baþkaný Battal Ýlgezdi’nin lüks dairelerini hatýrlýyor musunuz?.. Hani Kemal Kýlýçdaroðlu’nun kýzýnýn da dairesi olan ünlü rezidans binasýný.. AK Partili bir belediye baþkanýnýn, milletvekili eþine kayýtlý daireler saçýlsaydý ortalýða.. Hele de parti yöneticilerinin bu aileden daire aldýklarý falan çýksaydý ortaya… Hürriyet bitirmez miydi sizce o aileyi? Oysa, ne oldu bu insanlara?.. Hiçbir þey!..
TV programlarý nasýl kaldýrýlýr?
Evlendirme programlarý konusunda herhalde yazýlmayan söylenmeyen kalmadý. Katýlýmcýlara hayat kadýný diyen de çýktý, programlarýn tamamý kurgu-mizansen diyen de.. Kimi aðlaya aðlaya sonlandýrdý programýný kimi yapýlan eleþtirileri hiiiç üzerine alýnmadý.. Ama tüm bu toz bulutu arasýnda bambaþka bir mesele ile tanýþtýk..Toplumsal ahlâka aykýrý yayýnlar konusunda, nasýl tasarrufta bulunulacaðýný bilmediðimizi fark ettik.. Bakýn bu çok ciddi bir konu.. Bugün evlendirme programlarýný konuþuyoruz.. Yarýn küçük çocuklarýn dans edip þarký söylemesi üzerine kurulu bir formatý yerden yere vururken buluruz kendimizi.. Bir baþka gün, 3. sayfa haberlerinin hikayelerini dramatizasyon þeklinde yapan programlar moda olur; cinayeti özendiriyor, suçluya yol yordam öðretiyor diye ona tepki gösteririz.. Bunun sonu yok.. Bu iþe kalýcý bir çare bulmamýz lazým..Ýster RTÜK olsun ister KHK’lar isterse idare mahkemeleri.. Hiç fark etmez.. Bu kapýyý bir kez açtýk mý, artýk 80’lerin makaslý TRT’sinden farký kalmaz memlekette televizyonlarýn.. Elbette ahlâka aykýrý yayýnlar konusunda regülasyon þart.. Ama buna, içinde televizyoncularýn da olduðu geniþ katýlýmlý çalýþtaylarla bir yol bulunmasý gerekiyor.. Bu konulara en fazla kafa yoran meslek örgütü olan RATEM’in deðerli baþkaný Yusuf Gürsoy’a çaðrý yapmýþ olalým.. Toplasýn bu konuya kafa yoran isimleri bir masa etrafýnda, RTÜK’ten de bir temsilci alsýn masaya, televizyonlardan da program müdürlerini.. Doðru yol ortak akýlla bulunsun.. Havanda su dövülmesin artýk..
Cenk Eren konseri
Bostancý Gösteri Merkezi’nde Cenk Eren konserindeydik geçen hafta.. “Repertuvar” serisi albümleriyle bambaþka bir kitleye hitap etmeye baþlayan usta yorumcu Cenk Eren’i, canlý dinlemek büyük keyifti.. O ses, kasetlerde ya da televizyon programlarýnda duyduðunuz gibi deðil.. Adam tam anlamýyla sahnede devleþiyor.. Çok sýk konser veren bir sanatçý deðil.. Daha çok bar þarkýcýsý olarak ün yapmýþtý.. Ama anlaþýlýyor ki, bundan sonra daha sýk konser programlarý olacak.. Denk gelirseniz ýsrarla “sabahlar uzak” isteyin..