Sonunda nesiniz?

Biliyorum, “teblið” demediniz, “diyalog” dediniz. Dedik ki, “Amerika’da böyle çalýþýlýr, ama diyalogun ardýndan bir þekilde Ýslam’a varýlýr.”  

Dedik ki: “Niyetleri aslýnda Ýslam’dýr da açýk etmiyorlar. Bakýn, aþure daðýtýyorlar, iftar düzenliyorlar, bunlar Ýslam’ýn uç kültür ürünleridir, oradan bir tarihte Ýslam’a gelinecektir. Bu, göle maya çalmaktýr, bakmayýn siz göle maya tutmaz gibi anekdotlara, ya tutarsa diye düþünün.”

Yanlýþ mý düþünmüþüz?

Okullarýn, dersanelerin, “Kimse yok mu?”larýn islami bir muhtevasý olduðunu düþündük. Türkçe Olimpiyatlarý’nýn, muhtevasýna iliþkin tartýþmalara bakmadýk, uluslararasý çerçevede bir Türkiye etkinliðinin çok çok uzun vadede, yine de Ýslam’a bir muhabbet taþýma niteliði bulunduðuna hükmettik.

Baþýnda bir “Hocaefendi”nin bulunduðu hareketin her iþinde “Allah rýzasý” aramasýndan daha tabii ne olabilirdi?

Þahsen ben, Camia’ya gönül veren en yakýnlarýmdan baþlayarak tüm Anadolu insanlarýnýn, her ne þekilde olursa olsun katkýlarýný “Allah rýzasý”ný amaçlayarak yaptýklarýna inandým. “Zekat” onun için verilir, “Hayýr” onun için yapýlýr. Bir genç, en iyi üniversiteyi derece ile bitirip, bir Afrika ülkesinde karýn tokluðuna öðretmenlik yapmaya, “Allah rýzasý” dýþýnda hangi motivasyonla giderdi?

Sonunda nesiniz ki?

Neden bir camia oluþturdunuz ki?

Ben, bu güne kadarki tüm kamuflajýnýzý “uluslararasý bir vasatta çalýþýyorlar, hedef olmamak için böyle davranýyorlar” gibi gördüm. Bu yöntem bir “islami” tarz olarak tartýþýlabilirdi, hem içerik itibariyle hem varacaðý hedef itibariyle pek çok þey söylenebilirdi, ama “samimiyet”i sorgulanmadýðý ölçüde, yadýrganmayabilirdi?

Bu konuda þahsen ben bir “sorgulama” yapmayý da tercih etmedim, çünkü sorgulamanýn, Camia’yý kendini ifþa gibi bir tavra zorlayacaðýný, bunun da “islami hassasiyet” adýna doðru olmayabileceðini düþündüm.

Gelinen noktada, gerçekten “Camianýn ne olduðu” konusunun tartýþýldýðýný görmekteyiz.

Siyaset tartýþýlýyor. Ve Camia’nýn üst kademesi bir tavýr sergiliyor.

Camia, bugüne kadarki “siyasi tercihleri”nde acaba bir “Deðer yargýsý” itinasý göstermiþ miydi? Mesela Ak Parti ile birlikte yürünen 10 yýl içindeki duruþ “islami hassasiyet” içinde bir duruþ muydu, yoksa baþka bir motivasyon mu vardý?

Vaktiyle islami gruplar, mesela bir “kitle partisi”ni desteklerken bile, bu partinin “Ýslam’a daha çok alan açabileceði” ihtimalini gözetirlerdi. Þu an Camia, siyasi deðerlendirmesini islami bir hassasiyetle mi yapýyor, diye bir soru sorsak ne cevap alýrýz?

Baþkasý þu veya bu, siz siyasi deðerlendirmenizi nasýl yapýyorsunuz?

Bunu sorma hakkým tabii ki sorgulanabilir? Ama Camia bünyesindeki insanlarýn, içinde böyle bir sorgulama olmadýðýný söylemek mümkün mü?

Ak Parti ilçe kadýn kollarý baþkaný olan eþine “Oyunu CHP’ye vereceksin, vermezsen seni boþarým” diyen “Ýlçe imamý”, acaba hangi islami hassasiyetle hareket etmektedir?

Ahmet Kurucan, Camia’nýn teorisyenlerinden, dün, “60-70 yýl öncesinin Ýslam ve Müslümanlara zulmeden partisi”ni aklamaya çalýþýyor. Ne kadar su ve sabun bulsa boþ. Bana soruyor: “O parti bu parti mi? Aradan geçen uzun yýllar o partiyi oluþturan insanlar, imanlarý, itikatlarý, globalleþen dünyada düþünceleri, siyaset tarzlarý hiç ama hiç mi deðiþmemiþ?”“Deðiþmemiþ” dersek “kalbi imanlý, alný secdeli binlerce yüz binlerce insana suizanda bulunmuþ, imanlarý hiçe saymýþ hatta hakaret “etmiþ olmaz” mýymýþýz? Yaa, iþte böyle: Kalbi imanlý, alný secdeli yüzbinlerce insan CHP’de olduðuna göre o aklanabilir, ama Tayyip Erdoðan, alnýna, secdesine bakýlsa bile aklanamaz.

Ýçinize sinmiyor, biliyorum, Nur Serter’le, Kýlýçdaroðlu ile yanyana gelmek içinize sinmiyor, öylesine zor, öylesine misyon dýþý bir iþi yapýyorsunuz ki, sizi þu an yaptýðýnýza göre deðerlendiriyor olsam, inanýn tek kelime yazmam. Ama hala, Anadolu’da, sizin yanýnýzda “Allah rýzasý” için duran insanlara bakýyorum, içim yanýyor. Onlara “CHP’ye oy verin” deniyor, bu “tarihi kýrýlma”nýn nasýl gerçekleþtiðine bakýyor, bu kimlik dönüþümüne hayret ediyorum.

Biliyor musunuz geçmiþte Ecevit, Erbakan’la koalisyon yaparken CHP’nin durduðu yere “tarihi yanýlgý” demiþti. Yani “yanýlgý” CHP cenahýndaydý. Þimdi “yanýlgý” nerde, bir baksanýza.

Bir baksanýza, kalbiniz nerde?