Osman Sýnav’ýn yeni filmi Uzun Hikaye, yetenekli bir oyuncunun müjdesini de veriyor. Filmin baþrolündeki 25 yaþýndaki Damla Sönmez, yeteneðiyle göz dolduruyor. Sorbonne Üniversitesi’nde tiyatro eðitimi alan oyuncu, filmde 70’li yýllarda yaþayan genç bir kýzý canlandýrýyor.
-Filmin senaryosunda sizi en çok ne etkiledi?
Dönem hikayelerini seviyorum. Bu, hem dönem hem de sýcak bir kasaba hikayesi. Senaryoyu okuduðum ilk andan itibaren çok sürükleyici, çok keyifli geldi.
-Film uzun bir dönemi anlatýyor. Bir dizi havasý da var.
Bu tarzda birçok film yaplýyor. Bizim filmin senaryosunun tek bir konusu var ama o konu içinde bütün karakterlerin hikayesi de ayrýca yer alýyor. Zaten kadro çok güçlü oldu. En küçük karakter bile çok temiz oynanmasý gereken karakterlerdi.
-Film bir roman uyarlamasý. Romanýn tadýný yakalamak sinemada çok büyük bir sorumluluk gerektirir. Bu bir risk deðil miydi?
Osman Sýnav ilk görüþtüðümüzde romaný da okumam için verdi. Mustafa Kutlu romaný o kadar sinematografik þekilde yazmýþ ki Osman Hoca’nýn ustalýðýyla da birleþince beni korkutmadý.
-Filmin toplumsal ve siyasi eleþtirileri de var. Günümüze de çok denk düþüyor
Hangi dönemde, hangi iktidar veya muhalefet olursa olsun böyle durumlar oluyor. Filmin siyasi olarak söylediði en önemli þey ahlak. Herhangi bir görüþtense bahsettiði ahlaki deðerler, dürüstlük ve insana verilen önem her dönemi ilgilendiren þeyler. O yüzden daha çok bunlarla örtüþmesini isterdim.
-Filmin merkezinde Kenan Ýmirzalioðlu ve onun baba-oðul iliþkisi var. Filmi katmanlaþtýran þey ise onlarýn etrafýndaki kadýn hikayeleri. Bu durum onlarýn tadýný ortaya çýkartýyor. Tam burada siz rolünüzü nasýl okudunuz?
Ayla, bir kasabada savcýnýn kýzý.1978-79 yýllarý, kadýnlarýn kendisine sahip çýktýðý bir dönem ve Ayla da öyle bir karakter. Yine de ailesinin sözünü dinleyip dikiþ kursuna gidiyor, son derece saygýlý bir kýz ama bir yandan da eðitimle ilgili hayalleri var. Sanki zaman ilerledikçe baský artýyor, o çok üzücü.
-Osman Sýnav yönetiyor. Kenan Ýmirzalioðlu var, Tuðçe Kazaz da oynuyor. Çok güzel bir kadro. Çalýþma ortamýnýz nasýldý?
Biz üç ayrý öyküyü, üç ayrý kasabada çektik. Cast çok kalabalýktý ama benim sadece bir kýsmýyla sahnem vardý. Osman Hoca bizi setimizin olmadýðý yerlere bile çaðýrdý. Bursa’da setim yoktu ama oraya gitmemizi istedi. Sette birliðe çok inanan bir yönetmen ve enerjinin de oradan çýktýðýný düþünüyor. Ne görmek istediðini çok iyi biliyor ve sizi oraya da çok net yönlendiriyor. Benim sahnelerim Mahir Günþiray’laydý. Onunla ilk kez oynadým ve onun kýzýný oynamak çok zevkliydi. Yaþça büyük olan kýsým çok eðitici, kendi akranlarýmla olan kýsým da çok eðlenceliydi.
Bornova Bornova ile 2009 yýlýnda Altýn Portakal’da En Ýyi Yardýmcý Kadýn Oyuncu ödülü alan Damla Sönmez, þimdiye kadar Kampuste Çýplak Ayaklar, Mahpeyker Kösem Sultan, Çakal, Kurtuluþ Son Durak’ta rol aldý.