Çok klasik sorudur. Bir matkap firmasý ne satar? Aþaðýda bazý reklamlara imza atan pratisyen reklamcýlar ‘matkap’ cevabýný verecektir. Yine aþaðýda bazý içerikleri yaratanlar da baþka bir cevabýn peþine düþecektir. Örneðin, iþe yarar yarým santimlik delikler açmak gibi. Marka, bir þeyleri sahiplenmek, bu sahiplenmeyi sürdürülebilir kýlmak zorundadýr. Sahiplendiði ne olursa olsun, uygun fiyat, fayda vb, bunu da reklam faaliyetleri ile düzenler, deðer haline getirir. Mecraya çýkarsýn, çok kýsa sürede derdini anlatýrsýn, olur biter ya da olur devam eder. Marka inanmak zorunda, ajanslar da hizmet verdiði markaya, pazarladýðý iþe, ürettiði fikre... Ýnandýrmak zorundadýr. Ýnanmadýðý iþi yapmak tuhaf bir sadomazoþizm... Ne zamandýr ‘reklamlar’ üzerine yazmamýþtým. Yukarýdaki soru ýþýðýnda da bir göz atayým dedim. Ýnanç ve inançsýzlýk arasýnda gidip gelmek zor oldu ama.
Coca Cola’nýn kampanyasý, hani üzerinde isimli olan, daha önce Avrupa’da da uyguladýðý bir reklam. Yeni deðil fikir, Türkiye uyarlamasý, ancak herkesin ‘isim’ aradýðý konusunda þüphem yok. Ýsme özel þiþe, kutu, caným, kankam, aþkým filan ile de tamamen ‘kiþisel deneyim’ ve ‘paylaþým’a odaklý... Anýlara da sahip çýkýyor þimdi, koleksiyon yapaný da çýkar bunun, yakýnda isimler karaborsaya düþer de isimli kutular. Bravos Simo, Coca Cola bunu hep yapýyor.
Nutella da ‘ekmek’ nimetine el atmýþ ve ‘ekmeðe sürülmüþ fýndýk kremasý’ kültünden yola çýkarak, özel teþekkür babýndan fýrýncýlarýn yanaðýndan makas almýþ. Erken kalkan fýrýncý abiye güzel bir sürpriz. Cola’nýn ise çok daha erken kalkýp yol aldýðý aþikar. Ambalajda isimlerin olmasý da tuhaf bir tesadüf olmuþ diyelim, ‘piþti’ durumu. Ne de olsa sadece kahvaltýda ‘cola’ içilmiyor, herhal Nutella bu boþluðu doldurmak istemiþ. Güzel ve özel bir iþ bu anlamda sorgulanýr olmuþ.
1952 yýlýnda ‘kýsa film’ dalýnda Oscar Ödülü alan ‘neighbours’ adlý bir yapýt var. Bir çiçek üzerinden sürreel bir komþu kavgasýna þahit oluyoruz. Orijinalinde ‘sarý çiçeðe’ sahip olmaya çalýþan iki komþunun ‘stop motion’lu kan davasý, iki mezar ile son buluyor. Zaman Gazetesi de bu filmi yeniden çekmiþ ve tersine bakýp ‘bir ihtimal daha var’ diyerek mutlu son ile bitirmiþ. Ajans mý ikna etmiþ bu yeniden çevrime, yoksa gazete mi bunda ýsrar etmiþ bilemiyorum, ama, sarý çiçeði bulduðum yerde soracaðým. Bu kadar zorlamaya gerek var mý? Yaratýcýlýk anlayýþýn bu mu? 27. yýlýný kutlamak baþka nasýl olabilirdi acaba? Darýsý 28, 29 ve 30’un baþýna...
Avea, derbi öncesi Türk futbol tarihinin en büyük ‘celebrity’lerinden ikisi ile ‘dostluk’ mesajý verdi. Can Bartu ve Metin Oktay. Her iki oyuncu da, Taçsýz Kral’ýn son maçýnda, birbirlerinin formalarý ile maça çýkmýþlar. Maç da 1-1 bitmiþ. ‘Ezeli rekabet, ezeli dostluk’la pekiþmiþ. Çok güzel bir içerik, çok tatlý bir mesaj. Bakalým bunu nasýl algýlayacak bizim taraftarlar. Kurtiz devinin sesinden Ziraat’in yaptýðýný, þimdi Avea yapýyor. Sponsorlar kadar keþke takýmlar da, nefret söylemlerini býrakýp þu iletiþime azýcýk el atabilseler. Söz ile deðil, ses ile deðil, eylem ile, bakalým derbi sonrasý neyi konuþacaðýz?... Bu arada yukarýdaki gazeteye de bir ‘cevap’ gelmiþ oldu. Bu topraklarýn içeriðini kullanmak her zaman daha etkili...
Gelelim Makarneks’e. Makarna+Eks. A’da ünlü düþmesi olmuþ. Eks ölü mü demek, eski takýntým mý demek, anlamadým. Kim bulmuþsa bu ismi Nuh’un Ankarasý’ndan paket paket makarna göndermek lazým. Rasyoneli ne acaba? Televizyondan fýrlayan Alp, ‘ne yesem’ diye dövünen kýza yardýmcý olur ve onu iki yumurta kýrma zahmetinden kurtarýr. 3 dakikada hazýrlanan 1 liralýk lezzetle tanýþtýrýr. Hazýr makarna mý diyelim, noodle mý bilemedim? Pratisyen reklamcýlarýn daha çok makarna yemesi lazým. Holding’in de artýk bunu enikonu ele almasý lazým, reklamlarý konusunda, çoðunda ciddi sorunlar var. Hem Alp Kýrþan, Defacto’da da yok mu?
Derimod’daki o gözler yok mu? Herkes deri libas giyen Nurgül Yeþilçay’a baksýn, gözler yerinden fýrlasýn, beðenilmek had safhaya çýksýn, giyen de mutlu olsun, tamam. Ama ah o gözler, yuvarlak tuhaf gözler yok mu? Ayýp olmuþ, farklý mekanlarda çekilmiþ, farklý kýyafetler kullanýlmýþ, güzel bir prodüksiyona, bu gözlerle kalite ayarý yapýlamamýþ olmasý. Biri acaba Yeþilçay’ý kýskanýp da, ‘gözünüz çýksýn’ filan mý dedi?
Söylemem lazým
Boðaz Köprüsü trafiðine çözüm bulanlara da teþekkür ediyorum. Dünyaca ünlü psikopat Tiger Woods’un mükemmel vuruþlarýyla köprü trafiðine çözüm bulduk ve süper bir içerik yakaladýk. Yahu nedir bu köprüde tenis, köprüde golf, köprüde bir þeyler yapma dürtüsü ben anlayamadým. Çok mu yaratýcý? Köprüde su topu, köprüde uzun atlama da bekliyorum... Aferin, böyle devam.