Sorgulayan bir anzak filmi

Türk sinema tarihine geçecek bir film ile karþý karþýyayýz. Russell Crowe’un ilk yönetmenlik denemesi olan Son Umut’un baþarýsý Cem Yýlmaz, Yýlmaz Erdoðan gibi bizim deðerlerimizin Russell Crowe ve Olga Kurylenko gibi Hollywood yýldýzlarýyla beraber rol almasýndan kaynaklanmýyor. Asýl önemli olan filmin alt metinleri ve tarihi yorumlama tarzý. Öyle ki Türkiye ilk kez bu anlamda yabancý bir yönetmen tarafýndan doðru lanse ediliyor. Dikkat edin, Hollywood neredeyse dünyadaki bütün savaþlarý kendi gözünden tekrar yorumlar. Roma Ýmparatorluðu, Persler, Moðollar, Japonlar... Aklýnýza gelecek bütün coðrafyalardaki savaþlarý yeniden yorumlamýþtýr. Bir tek bizim savaþlarýmýzý bunun dýþýnda tutar. Ýstanbul’un fethi, Kurtuluþ Savaþý, Türkler’in Anadolu’ya ayak basmasýný saðlayan savaþlar... Tüm bunlar dünya tarihine yön veren önemli savaþlardýr. Ama sinemada bunlara ait örnek göremezsiniz. Fakat Geceyarýsý Ekspresi ve Fatih Akýn’ýn The Cut’ý gibi tam anlamýyla ters propaganda yapan filmleri görürsünüz.

 

KAYIP ÜÇ EVLADIN PEÞÝNDE

Russell Crowe’un filmi bu anlamda önemli. Çünkü Son Umut, Anzaklar’ýn Çanakkale’de niye savaþtýklarýný sorguluyor. Kurtuluþ Savaþý’nda Yunanlýlar’ýn yaptýðý mezalimi filme taþýnýyor.

Avustralya’da bir aileden üç oðul, orduya katýlýp Çanakkale’ye savaþmaya gider. Hemen ardýndan üçünün de kayýp olduðu haberi gelir. Bu arada I. Dünya Savaþý Osmanlý’nýn yenilgisiyle biter. Çanakkale’de savaþan ülkeler askerlerinin naaþlarýný bulmak için çalýþma baþlatýr. Çok karýþýk olan savaþ meydanýnda muhaberedeki Türk komutanlardan biri olan Binbaþý Hasan ve onun emireri Cemal de bu araþtýrmada yardýmcý olarak görevlendirilir. Bu sýrada ölen çocuklarýn babasý Connor da Türkiye’ye varýr ve kaçak olarak Gelibolu’ya gider. Ýki oðlunun cesedinin Hasan sayesinde bulunmasý Connor’u etkiler, önyargýlarýndan arýndýrýr. Üçüncü oðlunun sonu ise muammadýr. Connor, Binbaþý Hasan ve emireri Cemal ile oðlunu bulmak için Anadolu’da maceralý bir yolculuða çýkar. Bu arada Yunanlýlar Anadolu’ya girmiþ ve karþýlarýna çýkan Türk köylülerini öldürmeye baþlamýþtýr. Connor oðlunu ararken bir milletin yeniden doðuþunu müjdeleyen savaþýn da parçasý olur.

FÝLMÝN EN ÝYÝSÝ CEM YILMAZ

Önemli bir rol üstlenen Yýlmaz Erdoðan filmde iyi bir performans gösteriyor. Cem Yýlmaz ise çok baþarýlý. Hatta diyebilirim ki filmdeki en iyi performans... Her ne kadar Erdoðan’ýn rolü filmde daha aðýrlýklý olsa da Yýlmaz’ýn canlandýrdýðý Cemal daha derin ve gerçek bir karakter. Olga Kurylenko ise bir Türk kadýnýný canlandýrýyor. Dublajla oynadýðý için biraz suni kalýyor diyebiliriz. Ama filmin kalitesini azaltmýyor.

Bugüne dek Çanakkale Savaþý’ný anlatan iki baþarýlý film yapýldý. Biri Mel Gibson’ýn oynadýðýGallipoli diðeri ise  Son Umut. Ýkisi de Avustralya filmi. “Ya Anzaklar Çanakkale’ye gelmeseydi?” diye insanýn sorasý geliyor.

Bugüne dek Çanakkale Savaþý’ný anlatan iki baþarýlý film yapýldý: Gallipoli ve bu hafta vizyona giren Son Umut. Ýkisi de Avustralya yapýmý. Ýnsanýn ‘Ya Anzaklar Çanakkale’ye gelmeseydi?’ diye sorasý geliyor.

FÝLMÝN KÜNYESÝ

Orijinal adý: The Walter Divine

Yönetmen:  Russell Crowe

Senarist:  Andrew Knight

Oyuncular:  Russell Crowe, Olga Kurylenko, Cem Yýlmaz, Yýlmaz Erdoðan

Tür: Dram, tarih

Süre: 111 dakika