Sorularla-cevaplarla 17 Aralýk ve 30 Mart

SORU: Gülen Cemaati, 17 Aralýk sürecinin yolsuzlukla mücadele süreci olduðunu ileri sürüyor ve hükümeti yolsuzluklarýn üstünü örtmeye çalýþmakla suçluyor. Gerçekten bu mudur bütün mesele?

CEVAP: Tabii ki deðildir. Bütün mesele olmak þöyle dursun, meselenin küçük bir parçasý bile deðildir bu. AK Parti kadrolarýna yönelik haklý-haksýz yolsuzluk iddialarý her zaman olmuþtur ama Pensilvanya Örgütü bunlarý þimdiye kadar hiç mesele edinmedi. Kaldý ki, parayla iliþkileri fevkalade sorunlu olan bir örgütten bahsediyoruz; himmet adý altýnda topladýðý milyarlarca liraya makbuz kesmeyen ve bu paralarýn nerelerde kullanýldýðýný belgelemeyen bir örgütün yolsuzluða zerre kadar bile tepki duymasý mümkün deðil. 17 Aralýk ve 25 Aralýk’ta patlattýklarý dosyalarýn daha ziyade imam-hatip talebelerine hizmetleri veya dünyanýn en büyük havaalanýnýn inþasýný yahut Kürdistan Bölge Yönetimi ile ticari iliþkileri engellemek gibi alçakça emellere matuf olduðunu da hatýrlatalým.

SORU: Öyleyse, mesele dershanelerin kapatýlmasý mýdýr?

CEVAP: O da meselenin aslýna tahakkuk etmiyor. Meselenin aslýný, daha 17 Aralýk sürecinden evvel, Today’s Zaman gazetesinin neþrettiði bir manifestoda açýkça ilan ettiler. Dediler ki: ‘Biz þu üç sebepten ötürü hükümetin aleyhine döndük: Hükümet Ýsrail’le iliþkileri bozup Ortadoðu ile yakýnlaþtýðý, Avrupa Birliði’ne tam üyelik perspektifinden uzaklaþtýðý ve Kürt Meselesi’ne barýþçý çözüm konusunda terör örgütünün nüfuzunu arttýracak adýmlar attýðý için.’ Bu manifestoda ne yolsuzlukla ilgili bir madde var, ne de dershanelerle ilgili. Bütün mesele, Yeni Türkiye’yi hazmedememeleri. Daha doðrusu, Yeni Türkiye’yi hazmedemeyen küresel sistem aðalarýnýn dümen suyunda gitmeleri. Onlarýn dertleriyle dertleniyor ve o manifestolarýnda mealen þunu söylüyorlar: ‘Ýsrail’e uþaklýk eden, Ortadoðu’ya yani kendi özüne uzak duran, Avrupa Birliði’nin kapýsýnda salya sümük aðlayarak merhamet dilenen, küresel sistemi sarsacak iþlere soyunmayan ve Kürt Meselesi’nde silahlarýn susmasý için gerekeni yapmaktan da geri durarak emperyalistlerin fitnelerine çanak tutan eski Türkiye’yi geri istiyoruz biz.’

SORU: Her þeyi küresel güçlere baðlamak komploculuk olmuyor mu?

CEVAP: Her þeyi küresel güçlere baðlayan biz deðiliz, onlar! Merkez Bankasý faiz oranlarýný yükseltmek zorunda kaldýðýnda Pensilvanya’ya baðlý Bugün gazetesinin genel yayýn yönetmeni ‘Merkez Bankasý nasýl faiz oranlarýný yükseltmek zorunda kaldýysa, hükümet de dýþ politikada küresel politikalara boyun eðmek zorunda kalacak’ diye sevinmedi mi? Zaman gazetesinin eski Ýslamcý yazarý ‘Küresel güçlerin çarkýna çomak sokarsanýz iþte böyle dayak yersiniz’ diye peþ peþe üç yazý yazmadý mý? 17 Aralýk’ýn Yeni Türkiye’yi imha etmeye dönük küresel bir komplo olduðunu ve dolayýsýyla Pensilvanya Örgütü’nün emperyalizme çalýþtýðýný itiraf ediyorlar.

SORU: Peki, sebebi ne bu ihanetin?

CEVAP: En iyi ihtimalle aþaðýlýk kompleksi. Bugüne kadar hiçbir siyasi otoriteye isyan etmediler. Ýsrail’den 28 Þubat generallerine kadar en zalim otoritelere bile aþk ve þevk ile selam çaktýlar. AK Parti hükümetine savaþ ilan edebildiklerine göre, onu otorite saymýyorlar. Otorite saymýyorlar, çünkü bu ülkeyi bu ülkenin çocuklarýnýn yönetebileceðine ihtimal vermiyorlar. Asýl otoritenin ABD ve Ýsrail olduðuna inanýyorlar. Onlarýn dümen suyunda gitmezlerse ellerindeki her þeyi kaybedeceklerini zannediyorlar.

SORU: 30 Mart’ta ne olur?

CEVAP: Adaylar bir yana, o gün esasen Yeni Türkiye ile Eski Türkiye arasýnda tercih yapacak seçmen. Yeni Türkiye yükselen Türkiye, eski Türkiye ise alçalan Türkiye’dir. Bir de, ‘cemaatçi’ kardeþlerini daima koruyup kollayan ve ele güne karþý yýllar boyu yiðitçe savunan Erdoðan’ýn temsil ettiði delikanlýlýk ile O’nu ve hepimizi arkadan vuran, en yakýn arkadaþlarýna bile tuzaklar kuran pornocu abilerin temsil ettiði namertlik oylanacak bu seçimde. AK Parti seçimden ezici bir zaferle çýkarsa, Yeni Türkiye’yi ezmeye çalýþan küresel güçler ve onlarýn yerli uþaklarý ezilmiþ olur. Beklediðimiz, Rabbimizden dilediðimiz budur.