Sorulmasý gereken sorular

Ne dersiniz, bu 50 bin kiþinin her birinin devlet memuriyetinden atýlmasýnda Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn veya Baþbakan Yýldýrým’ýn kefaleti var mýdýr?

Ne dersiniz, her gözaltýda, her tutuklamada Cumhurbaþkaný Erdoðan ya da Baþbakan Yýldýrým’ýn bilgisi ve onayý var mýdýr?

Bu sorularý, tüm atýlmalar, tüm gözaltý ve tutuklamalar Cumhurbaþkaný Erdoðan ya da Baþbakan Yýldýrým’ýn kefaletine baðlý olarak meþruraþtýrýldýðý için soruyorum.

Sorduðum sorularýn cevabýnýn “Elbette hayýr” olduðunu biliyorum.

Tutuklama ve gözaltýlarda ayrýca yargý erkinin baðýmsýzlýðý sebebiyle yetkilerinin olmadýðýný da biliyorum.

Ancak her þeyin, Cumhurbaþkaný ve Baþbakan’ýn bilgisi ya da emirleri çerçevesinde olduðu izlenimi var.

Bu izlenim, Cumhurbaþkaný ve Baþbakan’ýn süreçteki etkinliði ve baþlý baþýna Olaðanüstü Hal ve Kanun Hükmünde Kararnamalere imza atmalarý sebebiyle oluþuyor.

Þu açýk: Emniyet birimleri operasyon yapýp, gözaltýna alýrken, savcýlar ve hakimler soruþturma yapýp karar verirken, Cumhurbaþkaný ve Baþbakan’ýn zýmni etkilerini dikkate alýyorlar.  

Mesela, “FETÖ ile etkin mücadele etmek” ve “Etkin mücadele etmiyor gözükmekten kaçýnmak” gibi bir motivasyonun olduðu, “Etkin mücadele etmiyor izlenimi”nin “Kripto FETÖ’cü diye suçlanma”ya sebep olacaðý kuþkusunun da tavýrlarý etkilediði biliniyor.

Þu hükümlere ne dersiniz?

- Bütün emniyet teþkilatý çok objektif operasyonlar yapýyor.

- Bütün savcýlar hiçbir etki altýnda kalmaksýzýn soruþturma yürütüyor.

- Bütün hakimler son derece tarafsýz, baðýmsýz karar veriyorlar.

- Farklý bakanlýklardaki, devlet kurumlarýndaki komisyonlar, “FETÖ’cüleri tespit ve ayýklama”da hiçbir etki altýnda kalmaksýzýn çalýþýyorlar. Verdikleri kararlar son derece objektiftir ve hakkaniyete uygundur.

Ben bu sorulara “Evet aynen böyledir” diyecek kiþi ve kurum olduðunu sanmýyorum. Devlet yapýsýnýn emniyeti, yargýsý ile steril hale geldiðini düþünen bir Allah kulu var mý ki, “Bizde her þey hukuka adalete uygun seyrediyor” hükmüne varsýn!

Birçok ortamda, hem emniyette, hem yargýda, hem de farklý kurumlarda suyun baþýnda hala FETÖ’cülerin bulunabileceði, bunlarýn “Hükümeti suçlu suçsuz herkesi maðdur duruma düþürmek”le suçlamak için özellikle FETÖ’cü olmayanlarý listelere koyduðunun konuþulduðunu biliyoruz.

Bu iddia, “FETÖ Fesadý” peþin olarak herkesçe kabul edildiði için, genelde reddedilmiyor. “FETÖ’cüler bunu yapar” kanaati çok yaygýn.

Buna bir de diðer ihtimalleri, yani “FETÖ ile etkin mücadele ediyor gözükmek, etmiyor gözükmekten kaçýnmak” motivasyonunu ekleyelim...

Buna bir de fýrsatý ganimet bilip, “Devletteki tüm dindarlarý temizleyelim” saiki ile hareket eden fesat odaklarýný ekleyelim. Bu tespiti lütfen kimse yabana atmasýn, çünkü iktidarda dindar bir kadro bulunmasýna raðmen, devletteki þu anda “muhtemel tasfiye alaný” yine de “dindar gözüken” ve “kripto olmasý muhtemel” tanýmlamasý altýndaki bir çevreyi hedef alýyor. Bu da samimi dindarlarý bile “Muhtemel FETÖ’cü” gibi görme yanýlgýsýna yol açabiliyor.  

Buna bir de, “Bir kiþinin FETÖ’cülüðüne hükmetme kriterlerindeki kayganlýðý” ekleyelim...

Buna bir de yanlýþ bilgileri, hata paylarýný ekleyelim...

Diyelim þu tutuklamalardaki hata payý yüzde kaçtýr?

Diyelim þu 100 binlik tasfiyedeki hata payý yüzde kaçtýr?

Diyelim Medeniyet Üniversitesi’nden Prof Dr. Cahit Kurbanoðlu alýnmýþ. Neden? Cahit Bey’in FETÖ ile ilgisini kim tespit etti? Yok, adým gibi biliyorum ki yok. Kim aldý, neden aldý ve neden bu ilim adamýnýn boynuna terör örgütü ile baðlantý hükmü yapýþtýrýldý?

Bir kiþiye yapýlan haksýzlýk önemli mi bizim için Allah aþkýna? Yoksa “Böyle zamanlarda olur böyle vak’alar” gibi mi bakýyoruz?  

Ey Ak Parti milletvekilleri, biliyorum ki hepiniz aðlama duvarý halindesiniz.

Biliyorum ki, her biriniz FETÖ’cü diye suçlanma riskini baþýnýzýn üzerindeki Demokles kýlýcý gibi hissediyorsunuz. Partinizi benim kadar düþünüyorsanýz, size yönelen þikayetleri daha sorumluca dinleyin. Tabanda ciddi rahatsýzlýk var.