Nihayet Cumhurbaþkanlýðý Sistemi’ne giden yolda somut adýmlar atýlýyor.
Artýk tarihî sorumluluk, AK Parti ve MHP milletvekillerinin omuzlarýndadýr. Sayýn Yýldýrým ve Sayýn Bahçeli’nin onayladýðý mutabakata sahip çýkmalarý gerekiyor. Ýtirazý olan baþtan söylemeli, Meclis’te liderleri zorda býrakacak ve Türkiye’yi bir siyasi krizin içine itecek fitnelerin önünü kesmelidirler.
Daha en baþta bu yolun engellerle dolu olduðunu bilmeliyiz.
Milletten yana endiþeye mahal yoktur. Bu millet tarihi dönüm noktalarýnda, demokratikleþme yollarýnda hiç hayýr dememiþtir. 2023’ün, 2071’in güçlü ve istikrarlý Türkiye’si için de hayýr demeyecektir. Cumhurbaþkanlýðý Sistemi’ne, referandumda bugünkü tahminleri de aþacak þekilde evet diyecektir. Yine milletimiz kazanacak, milletimize güvenenler, yaslananlar kazanacaktýr.
Milletimize umut ve heyecan veren yeni yol, hangi engellerle doludur?
Bu engeller Batý merkezlidir. Cumhurbaþkanlýðý sistemi, Türkiye’yi bulunduðu coðrafyada bir istikrar adasý, bütün hesaplarda dikkate alýnmasý zaruri bir küresel aktör haline getirecektir. Uydu deðil, gözünün içine bakýlan bir Türkiye, ABD’nin ve AB’nin iþine gelmez. Bunlara Ýsrail ve Ýran da dâhil edilmelidir.
Rusya, Batý ile iliþkilerinden ve Türk dünyasý gerçeðinden dolayý güçlenen Türkiye’ye hasým olmayý deðil, müttefik olmayý tercih edecektir. Bu süreçte her iki ülke de karþýlýklý güvene dayanan iliþkilerin öneminin farkýndadýr. Batý, Türkiye ile Rusya’nýn arasýný açmak için her türlü, kumpasý kurabilir, provokasyonu yapabilir. FETÖ’cülerin düþürdüðü Rus uçaðý örneðini hiç akýldan çýkarmamalýyýz.
Avrupa Parlamentosu’nun geçen hafta üyelik sürecini dondurma kararýnýn ardýndan, CHP lideri Kýlýçdaroðlu’nun deðerlendirmesini unutmayalým. “Bu yaptýrýmýn ardýndan ekonomik ve siyasi yaptýrýmlar gelecektir…” dedi. Önceki yazýmda, “Kýlýçdaroðlu neyi biliyor da böyle konuþuyor” diye sordum. Ve ekledim: Demek ki Batý’nýn yeni saldýrýsýnda bu defa ekonomik ve siyasi darbe giriþimi var.
Mesele Cumhurbaþkanlýðý Sistemi’ni önlemek deðil, bu sistem ile büyüyecek Türkiye’yi çelmelemektir. Batý’nýn oyununu, en baþta AK Parti ve MHP milletvekillerinin Anayasa oylamasýndaki dik duruþu bozabilir.
Oyun bellidir: Adýný yüksek sesle telaffuz etmediðimiz bir savaþýn içindeki Türkiye’nin, belini kýrmak için ekonomik ve siyasi kriz tezgâhlanacaktýr. Siyasi cinayetler, þehirlerde yeni terör saldýrýlarý, halký sokaða dökecek provokasyonlar karþýsýnda hepimiz teyakkuzda olmalýyýz.
15 Temmuz darbe giriþiminde tutukluk yapan Batýlý unsurlar, bu defa açýktan cepheye sürülecektir. 1 Kasým seçim yenilgisi ve 15 Temmuz atmosferi ile bir süredir uysal davranan malum medyanýn; Gezi Olaylarý, 17/25 Aralýk siyasi darbesi, MÝT TIR’larýnýn durdurulmasý ihaneti ve 7 Haziran öncesindeki görevlerine dönmesi, þahsen beni hiç þaþýrtmaz…
Yoðun bir algý operasyonu yürütülüyor. Sistemin, Erdoðan’ýn þahsý ile ilgili olduðu propaganda ediliyor. MHP’nin karýþtýrýlmasý için “Bahçeli, uydum imama” demeyi seçti diye tezvirat yapýlýyor. Biliyorsunuz daha en baþta CHP; “MHP, AK Parti’nin yedek lastiði yapýldý” demedi mi?
Yine AK Parti’ye yönelik yeni fitne tohumlarý saçýlýyor. Hem de “dedikodu” baþlýðý ile… Erdoðan, Binali Yýldýrým’ý seçtiði için çok piþmanmýþ, yeni Baþbakan Berat Albayrak olacakmýþ, eski ünlü AK Partililerin önderliðinde yeni parti kurulacakmýþ…
Bir savaþ ortamýnda, bir Ýstiklal Harbi öncesi þartlarýndan da aðýr bir atmosferde, Cumhurbaþkanlýðý Sistemi yolunda yeni bir dönemin içindeyiz.