Sorumlusu kim?

Ukrayna krizinin derinleşmesi sorumlusu kim tartışmasını da beraberinde getirdi. Tennessee senatörü Bob Corker daha haftalar önce Putin’in saldırgan politika izleyebilmesinin nedenini Obama’nın zayıflığına bağladı. Corker’a göre Obama Suriye politikasını Putin’e teslim etmeseydi Kırım Rusya’ya geçmezdi.

Pek çoklarıysa sorumlunun Avrupa Birliği olduğunu düşünüyor. Gerçekten de Ukrayna krizini AB çok kötü yönetti. Almanya, Polonya ve Fransa 21 Şubat’ta kefil oldukları demokrasiye geçiş planının uygulanması için Ukrayna’daki muhataplarına telkin ve tavsiyede bulunmuş olsalardı, kriz ülke parçalanmadan atlatılabilirdi.

***

Ne yazık ki AB de, ABD de ellerinde kozları abarttılar ve Ukrayna’yı kaybettiler. Kırım’ın ilhakı karşısında sergiledikleri çaresizlik de ülkenin bölünmesine giden yolun kapılarını sonuna kadar açtı. Yapabileceklerinin bir kaç insana vize vermemek dışında bir şey olmayacağı belli oldu.

Keşke zamanında Türkiye’nin dediğini yapsalardı da Yanukoviç’e maddi destek verselerdi. Perşembe akşamı Harbiye Crowne Plaza Otel’de Harvard mezunlarının düzenlediği yemekte konuşan AB Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun dediği gibi keşke Ukrayna’yı AB ile Rusya arasında seçim yapmaya zorlamasalardı. 

Bu oyunda Rusya’nın elinin çok daha güçlü olduğunu görmeleri gerekirdi. 2008 Gürcistan müdahalesinde dersler çıkartmaları beklenirdi. Ama artık olan oldu, Ukrayna parçalanma, Rusya genişleme aşamasına girdi. Bundan sonra yapılması gereken bu krizi en az zarar ve zayiatla atlatmak. Tıpkı 2008 Gürcistan krizinden sonra olduğu gibi ilişkileri normal seyrine sokmak.

Unutmayalım ki Rusya AB için de, ABD için de çok büyük bir pazar, kolay kolay feda edemezler. Enerjisine de bağımlılar, tüketicisine de. Ayrıca karşınızda 2010 rakamlarına göre 4650 kullanılabilir nükleer başlığı olan bir ülke var. Kimse Ukrayna parçalanacak diye kendini yok etmeyi göze almayacağına göre, bu tatsızlığın bir yerde durması şart.

Zaten bu yüzden de Kerry ve Ashton dün Cenevre’de Lavrov’la bir araya geldi, Ukrayna’nın geleceği üstünde konuştu. Rusların ağırlıklı olarak yaşadıkları bölgeleri merkezden daha otonom hale getirecek beş maddelik bir yol haritası üstünde anlaştı. Eğer Ruslar kendi adamlarını resmi binalardan çıkartır, Kiev de af ilan ederse, krizin şimdilik tatlıya bağlanması mümkün gibi görünüyor.

Umarız Ukrayna krizi şimdilik de olsa geçiştirilir ve çıkabilecek muhtemel gerilimlerden Türkiye etkilenmez. Her ne kadar Ankara Kırım krizini iyi yönetmiş, Rusya ile Ukrayna arasında seçim yapmak zorunda kalmadan ve Tatarların haklarını koruyarak sorundan sıyrılmış olsa da, Karadeniz’de seyreden Amerikan gemilerinin üstünden alçak uçuş gibi riskli manevralar Türkiye’yi hala NATO üyeliği yüzünden istemediği bir krize sürükleyebilir.

***

Sorumlulara geri dönecek olursak, Amerika’nın da Avrupa’nın da Rusları hafife aldığı gerçek. Ancak Obama’nın Suriye politikası farklı olsaydı Putin’in Ukrayna krizine tepkisi farklı mı olurdu o bence tartışmalı. Suriye’de ne olursa olsun büyük bir olasılıkla Rusya yine aynı şekilde davranır, elinde kozları kullanırdı. Fırsatı Almanya, Polonya ve Fransa 21 Şubat mutabakatını unutarak verdi. 

Eğer 21 Şubat mutabakatına sadık kalınsaydı, yani zamanın Cumhurbaşkanı Yanukoviç ile zamanın muhalefet liderleri arasında Rusya, Almanya, Fransa ve Polonya’nın kefaletiyle imzalanan altı maddelik eylem planı ulusal birlik hükümeti kurularak hayata geçirilseydi, belki Ukrayna Rusya’nın etkisine açık olurdu ama toprak bütünlüğü korunurdu...