“Ordu rahatsýz” manþeti, eski Türkiye’ye aitti.
“Karargâh rahatsýz” manþeti ise yeni Türkiye’de atýlýyor.
Hürriyet’in bu eski Türkiye alýþkanlýðýný yeniden gündeme taþýmasý ne anlama geliyor?
Hürriyet temsilcisinin merak ettiði sorulara Genelkurmay Baþkanlýðý’nýn verdiði cevaplara bakýyorsunuz, bir de manþete çekilen baþlýða. Ýkisi arasýnda uçurum var…
Genelkurmay’ýn rahatsýzlýk duyduðu eleþtiriler, aslýnda tam da o manþeti çeken veya çektiren çevrelerden karargâhýn duyduðu rahatsýzlýðý ifade ediyor.
Çekilen bu manþetle farklý bir algý oluþturulmak istenildiði de gün gibi ortada.
Bu algýnýn iki ayaðý var.
Birincisi: Eski Türkiye’de darbe özlemcilerinin haber/manþet anlayýþýný öne çýkartan zihniyet.
Ýkincisi: Tam da bunun baþörtüsü üzerinden yapýlýyor olmasý.
Karargâhýn demokrasiye ve sivil otoriteye baðlýlýðý, belli ki o malum çevreleri fena halde rahatsýz ediyor.
Ve belli ki o manþeti atan Hürriyet’in editoryal ekibi, karargâhýn rahatsýzlýk duyduðu o çevreyle ayný zihniyeti paylaþan unsurlardan…
Daha açýk ifade etmek gerekirse; “Karargâh rahatsýz” manþetini atanlar, karargâhýn bugünkü duruþundan rahatsýz olanlardýr.
***
Hürriyet, kendisine yönelik eleþtirilere cevap verirken nedense iþin bu boyutunu hiç görmüyor.
Veya görmek istemiyor.
Sadece eleþtirenleri eleþtiriyor.
Bunu da 15 Temmuz darbe gecesi sergilediði darbe karþýtý tutuma göndermede bulunarak yapýyor.
15 Temmuz gecesi, CNN Türk baþta olmak üzere Doðan grubunun sergilediði tutum hiç kuþkusuz hepimiz tarafýndan alkýþlanmýþtýr.
Her ne kadar bu medya grubunun geçmiþte 28 Þubat vb. darbelere nasýl arka çýktýðý ve darbecileri nasýl arkaladýðý bilinse bile…
Dün dünde kaldý deyip yeni gündeki duruþuna bakarak alkýþladýðýmýz medya grubunun, kendi içindeki eski Türkiye alýþkanlýðýna sahip editoryal unsurlarý niye bu kadar çok sahiplendiðini de anlamak mümkün deðil.
Siz, “Karargâh rahatsýz” manþetinin hemen ilk baþýna “baþörtüsü kararý”ný oturtursanýz, buradan çýkacak sonucu öngörmemek mümkün mü?
Veya bu iliþki üzerinden nasýl bir algý oluþabileceðini kestirmemek mümkün mü?
O editoryal ekibin sadece ve yalnýzca gazetecilik veya haber saikiyle bunu yaptýðýna inanmamýzý bekleyenler aklýmýzla alay ediyorlar.
Hürriyet; 15 Temmuz gecesindeki duruþuna anlamlý ve kararlý bir biçimde sahip çýkmak istiyorsa, sadece o gece sergilediði tutum üzerinden bir söylem geliþtirmek yerine içindeki unsurlarýn kendisine çektiði operasyonlar konusunda da duyarlý olmak zorundadýr.
Aksi takdirde bunun danýþýklý bir iþlem veya onaylý bir algý operasyonu olduðu sonucu çýkar ki, bu durumda da 15 Temmuz göndermesi anlamýný yitirir.
***
“Karargâh rahatsýz” manþetli haberin çýktýðý gün Sabah muhabirine verdiðim cevapta, karargâhýn asýl bu anlayýþla atýlan manþetten ciddi bir rahatsýzlýk duyacaðýný söylemiþtim.
Nitekim de öyle oldu.
Karargâh, bu manþetten ve bu manþet üzerinden yapýlmak istenen algý operasyonundan duyduðu rahatsýzlýðý bir açýklamayla duyurdu.
O açýklamadan da anlaþýlýyor ki; koþulsuz bir biçimde sivil otoritenin, yani millet iradesinin temsilcisi olan hükümetin emrinde olan karargâhýn, baþörtüsü konusunda hiçbir rahatsýzlýðý yok.
Karargâh adýna yapýlan açýklamada baþörtüsü konusunda tek yetkili merciinin sivil otorite olduðunun belirtilmiþ olmasý, karargâhýn demokrasiye ve sivil otoriteye baðlýlýðýnýn göstergesi olarak alkýþlanmasý gerekirken, bunun rahatsýzlýk nedeni sayýlmasý hâlâ darbe beklentisi içinde olan çevrelerin birer manipülasyonundan ibarettir.
Genelkurmay Baþkanýmýzýn þahsýnda TSK’ya malum çevrelerce yöneltilen ithamlardan hepimiz çok rahatsýzýz.
Karargâhýn bu yöndeki rahatsýzlýðýna katýlýyoruz.
Hürriyet’i yeniden TSK’ya ve TSK üzerinden anti-demokratik operasyonlarýn üssüne dönüþtürmek isteyenler bilsinler ki eski Türkiye yok artýk.