Mülteci krizi, Rusya’nýn Ortadoðu hamlesi ve Suriye sorununun çözülmesi gereði Türkiye’yi bir kez daha dünya siyaset sahnesinin gündemine soktu. Almanya Baþbakaný Merkel, Türkiye’yi ziyaret etti, Rusya Cumhurbaþkaný Putin, Cumhurbaþkaný Erdoðan’ý aradý, Dýþiþleri Bakaný Sinirlioðlu, Rus ve Amerikalý mevkidaþlarýyla Viyana’da kýsýtlý katýlýmlý bir toplantýda Suriye’nin geleceðini konuþtu.
Haklýsýnýz sorunlar çözülmedi ama çözümü yolunda adýmlar atýldý ve çözüm dendiðinde Türkiye hatýrlandý. Türkiye de kendi çýkar ve beklentilerini dillendirmek imkaný elde etti. En azýndan bazý beklentilerin karþýlanacaðýna dair sözler verildi, siyasi taahhütte bulunuldu. Yeni tartýþmalarýn fitili ateþlendi. Kýbrýs Cumhuriyeti Cumhurbaþkaný Anastasiadis Türkiye’nin karþýlayabileceði bir karþý taleple AB pazarlýðýnýn kapýsýný araladý.
Bu ziyaret, temas ve açýklamalarýn bazýlarýnýn korktuðu gibi 1 Kasým seçimlerinde oya tahvil edilmesi mümkün deðil. Ýnsanlar ne Merkel geldi diye, ne de Putin Erdoðan’ý aradý diye siyasi tercihlerini deðiþtirir. Viyana’da yapýlan görüþmeler de emin olun çok az sayýda insan tarafýndan takip edilmiþ ve önemi anlaþýlmýþtýr. Kýbrýs da zaten iç siyasi tartýþmalarýn dýþýnda, kendi mecrasýnda akýyor.
***
Seçimin gündemiyse bellidir ve siyaset bu gündemin içinde seyretmektedir. Merkel’in, Putin’in, Kerry’nin Türkiye’yi ciddiye almasý AK Parti için deðil, Türkiye için önemlidir. Suriye krizinin yarattýðý konjonktür ilk kez Türkiye’ye, yani beðensek de beðenmesek de içinde yaþadýðýmýz bu ülkeye, bir pazarlýk fýrsatý saðlamýþ, Türkiye de bu fýrsatý iyi deðerlendirmiþtir.
Deðerlendirilen fýrsatlar hepimiz için önemlidir. Vize uygulamasý kalkarsa, bundan diplomatik pasaport kullanan siyasetçiler deðil bizler yararlanacaðýz. Müzakere baþlýklarý açýlýp AB üyeliði Türkiye’nin gündemine girerse, insan haklarý sorunlarýmýzýn çözülmesinden, hukukun üstünlüðünün saðlanmasýndan bizler faydalanacaðýz. Mülteciler için kaynak yaratýlýrsa üstümüzdeki yük hafifleyecek, insanlar rahat edecek.
AB Türkiye’yi reform ve demokrasi için cezalandýracaðýna cesaretlendirse hepimiz için daha iyi olmaz mý? Ýzole, çýkarlarý gözardý edilmiþ, bu nedenle daha da hýrçýnlaþmýþ bir ülkede yaþamak yerine, sorunlarýn yerli yerine konduðu, her derdin güvenlik meselesi haline gelmediði bir yerde yaþamak daha iyi deðil mi?
Unutmayalým ki sorunlar seçim beklemez. Merkel hemen bir þey yapmak zorundaydý ve yaptý. Suriye için, mülteciler için yarýn bile çok geç olabilir. Çözüm bulunabiliniyorsa bir önce bulunmasý, bulunamýyorsa da Türkiye’nin temel çýkarlarýnýn korunmasý için çalýþýlmasý gerekir. PYD’ye verilen silahlarýn PKK tarafýndan kullanýlmamasý Obama yönetimine küserek saðlanmaz.
***
Diplomasi zoru baþarma sanatýdýr. Elinizdeki imkanlarý, dünya siyasetinin saðladýðý fýrsatlarý kullanarak ülkenizin çýkarlarýný korumaya çalýþýrsýnýz. Bazen vaat edersiniz, bazen vaaz, bazen de tehdit. Tutumunuz bazen iþe yarar, bazen de yaramaz. O zaman durumunuzu gözden geçirip yeni bir tutum belirlersiniz, hayati gördüðünüz çýkarlarý savunmak için.
Eðer ülkeniz sorunlu diye dýþarýdaki sorunlarý gözardý ederseniz, ayaðýnýza gelen fýrsatlarý teperseniz ülkeniz çok daha sorunlu hale gelir. Krizler savaþlara, çöküþlere dönüþür. Bugün þikayetçi olduðumuz toplumsal kýrýlmalar çok daha derinleþir, çevremizde gördüðümüz pek çok örnekte olduðu gibi ülke yönetilemez hale gelir.
Kaldý ki diplomasinin muhattabý olduðu sorunlara çözümler üretmek için çalýþmasý, bu çalýþmalarýn desteklenmesi Türkiye’de hiçbir sorun olmadýðý, AK Parti iktidarýnýn her þeyi doðru yaptýðý anlamýna gelmez. Ýfade özgürlüðü tabii ki sorunludur, kutuplaþtýrýcý siyasi üslup tabii ki bir an önce terk edilmelidir. Gazeteciler, köþe yazarlarý hiç þüphesiz ki asli görevlerine dönmeli, birbirini tehdit edeceðine yazdýklarýný, savunduklarýný eleþtirmelidir...