Türkiye kendi içindeki dengelerini sürekli ve hayli zorlanarak yeniden kurmak zorunda kalan bir ülke. Bu da geleceðe bakmasýný zorlaþtýrýyor. Son dönemde ‘çözüm süreci’ baþlýðý altýnda yaþananlar bu durumun en canlý örneði.
Son iki yazýda Rusya’nýn küresel ölçekte ortaya çýkan meydan okumalarýna ve tüm bunlarýn Türkiye’yi nasýl etkilediðine dikkat çekmeye çalýþtým. Rusya’yý dikkate almadan ne yakýn coðrafyamýzda, ne de küresel ölçekte saðlýklý analiz yapmak mümkün. Ýki örnek, belki de tüm yakýcýlýðý ile karþýmýzda duruyor ve yakýn gelecek için bize çok þey söylüyor: Ukrayna ve Suriye.
Sadece bu iki örnekte deðil, çok daha geniþ bir alanda ve hayli karmaþýk bir güç dengesinde devam eden ‘çözüm süreci’nde de bu dinamikleri dikkate almak zorundayýz. Ankara-Moskova eksenindeki iliþkilerin saðlýklý yürümesi, bu kritik virajlarý dönebilme konusunda beklenmedik hareket alanlarý çýkarabilir önümüze.
Rusya Devlet Baþkaný Vladimir Putin’in Soçi’de düzenlenen 11. Valday Zirvesi ‘Dünya Düzeni: Yeni Kurallar ya da Kuralsýz bir Oyun’ baþlýklý oturumda yaptýðý konuþmadan bir alýntý daha yapalým.
‘ABD ve Avrupalý liderlerle konuþtuðum zaman, onlara sürekli terörizme karþý küresel ölçekte birlikte mücadele etmemiz gerektiðini söylüyorum. Biz kendimizden ödün verip bu tehlikeyi kabul edemeyiz ve bunlarý çifte standartlar oluþturarak birbirinden ayýramayýz. Muhataplarýmýzla anlaþmaya vardýk, ancak kýsa bir süre sonra baþladýðýmýz yere geri döndük. Ýlk olarak Irak’ta askeri operasyon vardý, ardýndan Libya’da -ki Libya’nýn bölünmesine sebep oldu. Neden Libya bu durumda? Bugün Libya bölünme tehlikesiyle karþý karþýya olan bir ülke ve ‘teröristler’ için eðitim alaný haline geldi.’
Putin’in bu meydan okumasý, yeni bir dünya oluþurken Rusya’nýn payýnýn/rolünün artacaðýnýn da ifadesi ayný zamanda. Bir de ABD’ye hedef alan þu alay dolu cümlelere bakalým:
‘Benzetme konusunda affýnýza sýðýnýyorum ancak, dünya liderliðindeki ve baðýþlarda var olan bu durum piyangodan para kazanmýþ sonradan görmelerin davranýþýna benziyor. Varlýklar adilce kullanmak yerine bence sadece gösteriþ yapýyorlar. Sanýrým endiþelenmek, tartýþmak ve rahatsýz edici sorular sormak için bazý nedenlerimiz var. Belki ABD’nin kabul gören konumu, onlarýn liderlik yapma þekilleri hepimizi kutsuyordur ve onlarýn dünya genelinde müdahil olduklarý olaylar çözüme kavuþuyordur, ilerleme, refah, demokrasi ve geliþme saðlanýyordur ve belki de arkamýza yaslanýp bunun tadýný çýkarmalýyýzdýr!’
Türkiye, gerek Suriye’de, gerekse Irak’ta ortaya çýkan kriz alanlarýný, en azýndan kendi aleyhine olmayacak bir yaklaþýmla yönetmeye çabalýyor. Kendi iç dengelerini daha saðlam bir gelecek kurgusuyla inþa edebilirse, bu krizleri kendi lehine dönüþtürmesi de mümkün.
Ancak bu adýmlarý atabilmek için, Ukrayna ve Suriye baþlýklarýný, ABD’nin dünyanýn baþýna bela edip sonra geri çekilerek seyrettiði sorunlarý ve tüm bunlarýn bize yansýmasýný yeniden ele almamýz ve beklenmedik hamlelerle yeni ittifaklar oluþturmamýz gerekiyor.
Bugün boðuþtuðumuz sorunlarýn hatýrý sayýlýr bir bölümü, kendi içimizde yaþadýðýmýz çatýþmalarýn, yanlýþlarýn ve hamlelerin, daha doðrusu hamlesizliklerin sonucu. Zaten tam da bu zaafýmýz üzerinden kendisine sorun ihraç edilen bir ülkeydik.
Bazý sorunlarý adresine iade etmenin tam zamanýdýr. Ýþin içinden sýyrýlmaktan ve bir kenara çekilmekten deðil; bu gürültü patýrtýyla bizi korkutmak isteyenlere gereðini yapmaktan söz ediyorum.