Uzak bir tarih değil. 1992-95 yılları arasında Avrupa’nın göbeğinde vuku bulan bir soykırım harekatına hep birlikte tanık olduk. Sırp ordusu sırf Müslüman oldukları için Boşnakları katletmeye başladı. Yüz binlerce savunmasız Boşnak malından, canından oldu. Kadınlar tecavüze uğradı. Göç dalgası yaşandı. ‘Tecavüz kuşağı çocukları’ filmlere konu oldu. Savaşta özellikle ülkenin geleceği olan genç Boşnak erkekler hedef alındı. Bugün gidin bakın, Saraybosna kabristanı 19-20 yaşındaki şehit mezarıyla dolu.
Savaştan yıllar sonra Uluslar arası Adalet Divanı, Srebrenitsa’da yaşananları ‘soykırım’ olarak tescilledi. Soykırım’ın mimarlarından, Sırp ordusunun baş komutanı ‘insan kasabı’ Ratko Miladic ve Bosnalı Sırpların o dönemki lideri Radovan Karadzic savaş suçlusu olarak müebbet hapse mahkum edildi. Dönemin Sırbistan Devlet Başkanı Slobodan Miloseviç hapiste öldü.
Yalnız bir dakika!.. Yüzyılın en büyük cinayetlerinden birine imza atan, insanlık suçu işleyen bu üç canavarın bir hayranı var! O da Avusturyalı yazar Peter Handke… Bu adam, Bosna’da on binlerce kadına tecavüz eden, çocuk-yaşlı demeden yüz binden fazla Boşnak’ı katleden savaş suçlusu üçlü çetenin en büyük hayranlarından... Bu hayranlığını hiç utanmadan defalarca ve her fırsatta dile getirmekten kaçınmadı. (Milosevic de Handke’yi o kadar çok seviyordu ki ‘Sırbistan hedeflerine yaptığı katkılardan dolayı’ ona ‘Sırp Şovalye Nişanı’ takdim etmişti.)
Handke, başından sonuna Bosna’daki katliamı alkışladı. Savaş suçlusu Sırp liderleri hapishanede ziyaret edip ‘Sırp destekçileri ayağa kalksın’ çağrısında bulundu. Yetmedi, Miloseviç’in cenazesinde göz yaşı döktü.
‘Sırp Şovalyesi’ Handke, Müslüman Boşnakların kendi kendini öldürdüğünü söyleyecek kadar alçaldı.
İşte bu ‘alçaklık’ bugün Nobel Edebiyat Ödülü ile ödüllendirilecek. Aklı başında tüm çevrelerden gelen tepkilere rağmen, İsveç Kraliyeti’ne bağlı Nobel Akademisi, bu “katil sevici”ye ödül verecek.
Daha düne kadar taciz skandallarıyla çalkalanan ve bu yüzden geçen yıl verilmeyen Nobel Edebiyat Ödülü bu sene Bosna’daki katliamları, tecavüzleri öven bir edebiyatçıya verilecek.
Ödül tartışmaları bugüne kadar ‘siyasi’ taraflarıyla gündeme geliyordu ancak bu seferki tartışma bambaşka. Bu kez Nobel, bir yazarın şahsında insan kasaplarına, Müslüman Boşnak katillerine layık görülüyor.
Bu şu demektir: Savaş suçlularını savunan, katilleri öven bir kişiye ödül veren Nobel komitesi, cinayete ortaklık etmekten kaçınmamaktadır. Zira bu ödül, soykırımcıları savunan bir adamı aklama girişimidir. Hal böyleyken, fikrin ve edebiyatın namusuna Nobelli bir tecavüzdür bu.
Peter Handke, Sırp savaş suçlusu Slobodan Milosevic’in cenaze töreninde. Sırbistan/ 2006.
