Enver Paþa, bakanlar kurulu Ýngiltere’den gelen ve Baðdat Demiryolu’nun Basra’ya kadar uzatýlmasýna karþý çýkan notasýný tartýþýrken “Ýngiltere’nin Almanlarla olan iliþkilerimizde tarafsýz olmasýný beklememeliyiz. Atacaðýmýz her adýma karþý çýkacaklardýr... Ýngiltere Büyükelçisi son görüþmemizde ‘Alman’ýn dostu yoktur; sadece çýkarlarý vardýr’ bunu unutmayýn demiþti.. Haklýdýr da çaresiz kaldýðýmýzdan Almanlarla masaya oturduk” der ve masanýn çevresindekiler buz keser. (Cemal Kutay—Talat Paþa’nýn Anýlarý)
Ýngiltere demir yolunun Basra’ya uzanmasýna karþý çýkarken, Alman Genelkurmayý yepyeni planlar üzerinde çalýþýyordu. Rusya demiryolu hattý bölgesindeki düþmandý! Bölgedeki Ermeniler, baðýmsýz Ermenistan kurma hayallerini Rusya’nýn bölgeyi ele geçirmesine baðladýðýndan “olasý düþmandý!” Özetle Almanlar Ermenileri, Rusya’dan sonra bölgedeki en büyük ve tehlikeli düþman olarak görüyordu. Alman Doðu Yayýlýmcýlarý Osmanlý’yla ittifak kuracak, Alman Ýmparatorluðu Osmanlý’nýn Ýslam temelinde güçlenecek, Türk, Arap ve diðer Müslüman milletlere hamilik yaparak Orta Asya, Mýsýr ve Hindistan’a yayýlacaktý.
Herkesin gözü madenlerle petrolde
Osmanlý topraklarýnýn petrol, bakýr, kromu kurþun bakýmýndan çok zengin olduðunu büyük devletler iyi bilmekteydi. Hele de Musul-Baðdat-Basra hattýndaki zengin petrol yataklarý bütün emperyalistlerin hedefi olmuþtu. Ýngiltere’nin I. Dünya Savaþý’ndan kýsa bir süre önce savaþ gemilerinde kömür yerine petrol kullanmaya baþlamasý “Doðu’ya Hücum/Petrole Hücum” isteðini daha da artýrmýþtý. Almanya’nýn gözü de petrol ve madenlerdedir. Anadolu’da kurulacak sulama sistemiyle yetiþtirilecek pamuðun Avrupa tekstil sanayiine taþýnmasý, buðday üretiminin arttýrýlmasý da Alman hedefleri arasýndaydý.
Almanlarýn Ermenilere bakýþý
Almanya I. Dünya Savaþý öncesinde ve süresinde Ermeniler, Rusya’nýn destekçisi ve Osmanlý içinde beþinci kol faaliyetleri sürdürmeleri açýsýndan çok olumsuz olarak nitelendirilmiþtir hep. Alman Genelkurmay belgelerinde Ermeniler’den “eþkiya millet” diye söz edilir sýkça. Baðdat Demiryolu Almanlarýn olmazsa olmazýdýr. Ancak ayný bölgede Karadeniz’den Akdeniz’e, Trabzon’dan Adana’ya uzanan bir Ermeni devletinin, Almanlarýn önüne dikilecek bir duvardýr. Bu nedenle ALMAN SAVAÞ PLANLARI ERMENÝLERÝN ÝVEDÝLÝKLE O BÖLGEDEN SÖKÜLÜP ATILMASINI, TASFÝYE EDÝLMESÝNÝ ÖNGÖRMÜÞTÜR KÝ, bu daha sonra tehcir kararýna dönüþecektir. Enver Paþa’nýn öne sürüldüðü gibi bir baþýna tehcir kararý almasý ve bunu uygulamasý, Balkan Savaþý’ndan bu yana kolu kanadý kýrýlmýþ, malzemesi eksik, topla tüfekle, uçakla deðil sadece yüreðiyle savaþan Osmanlý ordusu için söz konusu olamaz.
Tehcirin fikir babasý Oppenheim
Max von Oppenheim (1860-1946) II. Wilhelm’in hem kutsal cihat ilanýnda hem de Ermeni tehciri fikrinin benimsenmesinde çok önemli katkýlarý olan, Yahudi kökenli, olaðanüstü zengin bir bankerdir. Oppenheim Binbir Gece Masallarý’nýn etkisiyle Doðu’ya gitmek, Almanya’nýn Ýslam alemine hamilik yapmasýný, Türk-Arap unsurlarýnýn topraklarýný “çok verimli” bir dizi sömürgeye dönüþtürmek istemektedir. Oppenheim’ýn tarihi deðeri çok yüksek nice sanat eserini Osmanlý topraðýndan çýkarýp Berlin’e kaçýrmasýndan tutun da Ýstanbul, Kahire ve Þam’da kurduðu haremlere kadarki yaþantýsý apayrý bir yazý hatta kitap konusudur! Hele de Berlin’de kurduðu Ýslam Cihat Bürosu’nun yaptýklarý, Wilhelm’i Kudüs’e götürüp HACI WILHELM olarak ilan etmesi akýllara ziyandýr en hafifinden! Ancak Araplarý ilgilendiren tek þey altýndýr, cihat çaðrýsý deðil. Ýngiliz’de de Alman’dan çok daha fazladýr altýn; bu yüzden de cihat tasarýmý çöker. Oppenheim’ýn Wilhelm’e bitip tükenmek bilmeyen ýsrarlarý sonucu, Alman Genelkurmayý Ermeni Tehcir Raporu hazýrlar, Wilhelm onaylar ve Enver Paþa’ya teblið edilir. Tehcir askeri kararname olarak Enver Paþa imzasýyla yayýnlanýr. Talat Bey (Paþa) bunu Ýçiþleri bakaný olarak sadece onaylar. Tehcirde Teþkilat-ý Mahsusa kullanýlmýþtýr ve teþkilat Enver Paþa’ya yolladýðý raporlarýn bir kopyasýný Ýstanbul’daki Alman subaylar heyetine de yollamýþtýr. Yani tehcir Baðdat demiryolunu güvenceye almak için, her an baþkaldýracak Ermenileri Doðu’ya sürmek amaçlý bir harekettir; soykýrýmla ilgisi olmadýðýný da en iyi Almanlar bilir!