Söylemler güzel ama esas icraat önemli!

Galatasaray’da taşların değil oynama yerinden çıktığı belli. Florya darmadağın olmuş. Herkes kendi havasına girmiş. Mustafa Denizli bombayı aldı eline. Bomba öyle bir hale gelmiş ki, pimi bıraktığı anda patlayacak.

Grosskreutz’un ayrılmak istemesi ve perde arkasındaki gerçekler, Galatasaray’daki taşların yerinden nasıl çıktığına en güzel örnek. Cim-Bom’un eti-budu belli. Bu kadronun bu haliyle bırakın UEFA Avrupa Ligi’nde, Süper Lig’de bile zirveyi zorlaması, hele hele şampiyonluğa ulaşması çok zor.

Mustafa Denizli Hocam göreve geldiğinde pembe tablolar çizmişti, çizmeye de devam ediyor. Hocamın söylemleri güzel de icraatı önemli. Bu işler sadece konuşmakla olmuyor. Bekleyip göreceğiz. Ama görünen köy de kılavuz istemez. Öncelikle futbolcuların toparlanması, kendilerini kafaca ve vücutça maçlara vermeleri gerekiyor. Ama bu da yetmez. Fizik ve kondisyonları düşük. Üstelik kadro yapısı dar. Takım iki-üç kişi hariç formsuz. Bunlarda öyle iki- üç günde halledilecek sorunlar  değil.

Galatasaray’ın sistemsiz ve takım savunmasını yapamadığı maçlarda zaten açıkça görülüyor. Kasım ayını galibiyetsiz geçen bu kadroyu Aralık’ta 7 zorlu maç bekliyor. Maraton Bursaspor maçıyla (bugün) başlayacak. Galatasaray 23 günde toplam 7 maça çıkacak. Bunların 4’ü Süper Lig, 1’i Şampiyonlar Ligi diğer ikisi de Ziraat Türkiye Kupası’nda. Aralık ayının fikstürü ve Aslan’ın da durumu ortada. Gerisini varın siz düşünün.

Galatasaray kendi mabedinde yani Türk Telekom Arena’da hocasını kaybetmiş ama kaliteli ayaklardan kurulu bir Bursaspor’un önüne çıkacak. Bu maçı mutlaka kazanmak zorunda. Çünkü Timsah’ın karşısında alınacak bir galibiyet moralsiz olan Galatasaray’ı biraz olsun kendine getirecektir. Keramet Mustafa Hoca’da değil bana göre futbolculardadır. Futbolcular isterse Galatasaray’ı ayağa kaldırır. Bunun için de üst üste iki üç galibiyet alınması gerekiyor.

Gelelim Hamza Hamzaoğlu meselesine. Onun görevden alınması, hele işbaşındayken Mustafa Denizli Hoca ile görüşülmesi bana göre de ahlaki değil. Galatasaraylılık duruşuna hiç de yakışmayan bir durum.