Partilerin kapatýlmasýna karþýyým. Gazetelerin kapatýlmasýna karþýyým.
Düþünceleri nedeniyle yazarlarýn, akademisyenlerin, sanatçýlarýn hapse atýlmasýna karþýyým.
Kýsacasý, darbeye, teröre bulaþtýklarý kanýtlanmadýkça, düþünce üreten kurum ve kiþilerin cezalandýrýlmasýna karþýyým.
Bunlarý belirttikten sonra, gelelim þimdi Sözcü gazetesinin “Bizi kapatacaklar; bunun için savcýlar çalýþma yapýyorlar” þeklindeki yayýnýna.
Gelelim þimdi Sözcü gazetesinin “Bizi Fethullah’ýn sözcüsü gibi gösterip kapatacaklar; oysa biz Atatürkçüyüz” þeklindeki savunmasýna.
Peki Sözcü gazetesinin Fethullah’ýn sözcüsü olduðunu en baþta kim söylüyor?
Sözcü gazetesinin Fethullahçý yayýn organý olduðunu en baþta kim yazýp çiziyor?
Sözcü gazetesinin Fethullahçý yayýn organý olduðu, en çok “Atatürkçüyüz, Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyen Ulusal Kanal’da dile getiriliyor.
Sözcü gazetesinin Fethullahçý yayýn organý olduðu, en çok “Atatürkçüyüz, Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyen Aydýnlýk gazetesinde yazýlýp çiziliyor.
Sözcü gazetesi sahibi Burak Akbay’ýn Fethullah’ýn okullarýnda yetiþtiði, medyaya Fethullah’ýn isteði ve desteði ile girdiði de yine onlar tarafýndan iddia ediliyor.
Sözcü gazetesi Ankara temsilcisi ve yazarý Saygý Öztürk’ün yakýn zamana kadar Fethullah’ýn Samanyolu televizyonunda programlar yaptýðýný hatýrlatan da onlar.
Fethullah Gülen’in, Sözcü gazetesi yazarlarý Emin Çölaþan ile Uður Dündar’a yazdýðý övgü dolu mektuplarý anýmsatan da onlar.
Gerçi onlara göre, Cumhuriyet gazetesi de son dönemde Fethullah’ýn yayýn organý gibi.
Onlara göre, Ýlhan Selçuk’un ölümünden sonra Cumhuriyet gazetesini yönetmeye baþlayan Hikmet Çetinkaya’nýn, Fethullahçýlar ile yaptýðý bir kahvaltýlý görüþmenin ardýndan Cumhuriyet Fethullah’ýn yayýn organý haline geldi.
Hikmet Çetinkaya’nýn bu kahvaltýlý görüþmeden sonra 31 Ekim 2015 tarihli Zaman gazetesinde yayýnlanan “Kýrk yýldýr izlediðim Fethullah Gülen Hareketi terör örgütü deðildir” þeklindeki sözleri de onlar tarafýndan gündeme getirildi.
Evet, bunlar “Atatürkçüyüz, Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyen Ulusal Kanal ile Aydýnlýk gazetesinde dile getirildi.
Bunlarý anýmsattýktan sonra, yeniden Sözcü gazetesinin “Savcýlar bizi Fethullahçý olarak gösterip kapattýracaklar” endiþesine gelelim þimdi.
Sözcü gazetesi “Biz Fethullahçý deðil Atatürkçüyüz; ama AKP iktidarýna muhalif olduðumuz için bizi kapattýracaklar” diyor.
Atatürkçü olduðu için ya da AK Parti muhalifi olduðu için bir gazetenin kapatýlmasýna ilk önce ben karþý çýkarým.
Yazýmýn ta baþýnda söyledim; darbeye, teröre bulaþtýðý kanýtlanmadýkça bir gazetenin, bir partinin kapatýlmasýna karþýyým.
Sözcü gazetesi hakkýndaki darbeci, terörcü Fethullahçý örgütle iþbirliði yaptýðý iddialarýný da yakýndan takip etmekteyim.
Ancak hukuk tahsil etmiþ biri olarak ben, iddiaya deðil belgeye, delile itibar ederim.
Eðer Sözcü gazetesi belgesiz, delilsiz bir kapatmayla karþýlaþýrsa, sýrf muhalif olduðu için kapatýlýrsa, bilinsin ki buna ilk karþý çýkacak benim.
Bilindiði gibi ben, Yeni Türkiye’nin yüz çiçeðin açýp bin fikrin yarýþtýðý bir demokrasi bahçesi gibi olmasýný her fýrsatta iktidara önerenim.
Yeni Türkiye darbeye, teröre bulaþtýðý kanýtlanmadýkça hiçbir partinin, hiçbir yayýn organýnýn kapatýlmadýðý, düþünce üreten hiçbir insanýn mahkum olmadýðý bir Türkiye olmalý.
Eski Türkiye’de olanlar Yeni Türkiye’de olmamalý.