Sözleri yazmam ama...

Pınar Kür, Cnn-Turk’te Enver Aysever’in programına çıktı. Çıksın, seyredeni varsa da seyredilsin. Beğendiğini de söylesin, beğenmediğini de...  Burada da bir problem yok sonuçta demokrasi var.   

Ama iş benzetmelerde toplumun bir kesimine hakaret etmeye varınca orada dur demek lazım. 

Sözleri yazmayacağım, zira hem çirkin hem de kötü bir sembolleştirme var.

Öylesine söylenmiş sözler değil, tahminen üzerinde düşünülmüş ve çalışılmış sözler zira dikkat çekmek için Playboy vurgusu yapılıyor hemen ardın da, hakaret sonra zihniyet farkı tanımlamasına saklanıyor. 

Türkiye’de demokrat olduğunu iddia eden belirli kişiler genellemeler ve fikre karşı hakaret silahını çekerek yol alma derdinde. Ne saygın ne de gerçekten demokrat bir tavır bu. 

Sözleri yazmadım zira ayıp, kötü, incitme amaçlı söylenmiş sözler. 

Ama programı yazdım zira bu kötülüğü es geçmek haksızlık olurdu...

Kötü şaka...

Bülent Ersoy’un tam da şarkı bitiminde bayıldığı anın görüntülerini hatırlıyorsunuz değil mi?  Gülben Ergen’in programında Yavuz Seçkin’e yapılmak istenen bir şaka var ki evlere şenlik.

Stüdyoya biraz duman pompalanıyor ardından üzerinde itfaiye kıyafeti, elinde yangın söndürme tüpü olan biri içeri giriyor, Gülben şaşırıyor falan filan...  Bir süre sonra anlaşıyor ki, aslında bu konukları panikletmek için planlanmış bir şaka. Önce şunu söylemem lazım, fikir iyi olsa bile şaka son derece kötü hazırlanmış.  Duman içeri giriyor, 10 saniye sonra da itfaiye, üstelik elinde hortum değil tüp var ve o tüpü hiç kullanmıyor.  Kameramanlar kaçıyor gibi falan yapsalar daha inandırıcı olurdu ya neyse...  Peki bu şaka bir PR oyunu mu derseniz, yapımcı firma güvenilir bir firmadır, ucuz tanıtımlar yapmaz, o yüzden tahminen program ekibi planlamış ve uygulamış ama kötü bir denemeydi.

Dükkan ve borcumuz olsun

Erhan Ertürk, NTV’nin en deneyimli spikerlerinden biridir. 

Muhabirlik yaptı, Star Tv’de bir dönem yöneticilik de yaptı, son 10 yıldır da NTV’de.  Sevdiğim lafları vardır Erhan’ın, mesela “Yayına katkınız için” diye teşekkür eder.  Ama kullandığı bazı kelimeler Salı günü fazla üst üste geldi sanki...  Yayına başladığı saat “dükkanı açtığımız saat” oldu, gündem yoğunluğundan verilemeyen haber başlıkları “borcumuz olsun” diye sıralandı.  Ekranda samimiyet iyidir ama bu ticarethane yaklaşımı fazla kullanıldı mı haber kanalında sırıtıyor biraz.