Sözümüzü söyledik

Beynimizin yaný sýra, hiç kaybetmediðimiz vicdanýmýzý da yanýmýza alarak sandýklara koþtuk, Türkiye’nin “istikrar”ýna, “Milli Ýrade”ye sahip çýktýk.

Birilerinin gazýna gelmeden, nefret, kin kusmadan Türkiye’nin geleceðini oyladýk.

Aydýn Doðan’ýn teknesine binene kayýkçý, FETÖ’ye iradesini teslim edene koyun, kulaklarýný týkayana, gözünü gerçeðe kapatana bidon demedik.

Siz beyinsiz dediniz, koyun dediniz, bidon dediniz, göbeðini kaþýyan dediniz.

Kýymet verdiklerimize en aðýr küfürlerle hakaret ettiniz.

Eleþtirilerini medeni þekilde ifade edene, ayný üslupla cevap verdik, terbiyesizlik edenlere “Ahmaklara verilecek en iyi cevap susmaktýr” sözünün gereðini yaptýk, yapmaya gayret gösterdik.

Zaman zaman öfkemiz kabardý, dilimizi ýsýrdýk, bunu yapamayanlarý da lisaný münasiple eleþtirdik.

Eleþtiri dozunu abartýp bizim taraftan hakaret edenleri uyardýk.

Özeleþtiri yaptýk, hatalarýmýzdan ders aldýk.

Çünkü bir tek vatanýmýz vardý ve bu vataný gayri milli olana, yabancý olana býrakmaya hiç mi hiç niyetimiz yoktu. Býrakmadýk da.

12. seçimi de destek verdiðimiz, oy verdiðimiz parti kazandý. Yine sevindik ama þýmarmadýk.

Siz 7 Haziran’da bizim de kýzýp oy vermekten imtina ettiðimiz partimizi tökezlettiðinizde, býrakýn þýmarmayý, asmaya kesmeye geldiniz. Plazalardan “yargýlamaya” kalktýnýz, arazide “keleþ” doðrulttunuz.

Korkmadýk.

Öyle korkmadýk ki, 7 Haziran oy oranýný kalýcý sanýp, bizi terörle susturmaya çalýþanlara da prim vermedik.

Ama tökezleyen partiyi de uyarmaktan geri kalmadýk. Bu ülkeyi 2023, 2053, 2071’e taþýyacaðýna inandýðýmýz vizyona sahip Ak Parti kendini düzeltince, yeniden sahip çýktýk.

Ak Parti bizi, bu ülkeyi umuda taþýmayý sürdürdüðü müddetçe de arkasýnda olmaya devam edeceðiz.

Size gelince...

Nedamet getirmenizi beklemiyoruz. Haklý olduðuna inandýðýnýz her konuda bizim de yaptýðýmýz gibi savunun. Burada bir sorun yok. Ama en azýndan sizden bir özür alacaðýmýz var.

Kutuplaþmayý, bölünmeyi kaldýrmak istiyorsanýz, hakaret ettiðiniz, sözlerinizi küfürle bezediðiniz  bizlere borcunuz olan özrü dileyin yeter.

Çünkü öyle veya böyle bu ülkede beraber yaþayacaðýz. En aðýr zulümleri yaþadýðýmýzda da bu vataný vatan bildik, sizler de öyle yapýn. Erdoðan’dan deðil, sizi kandýranlardan hesap sorun. Buna hakkýnýz var.

Ýllüzyonist Erdoðan

Ýngiliz The Times gazetesi Erdoðan için ünlü illüzyonist “Huduni” benzetmesi yapmýþ. Daha önce yaptýðý yorum, haber, benzetme, kritiði reddettiðimiz gibi bunu da reddediyoruz.

Siz, kendisi monarþi ile yönetilirken, kraliçesi bulunan bir ülkenin medyasý olarak  “Padiþah Erdoðan” kapaðý atýp, monarþiyi reddeden bir karikatürsünüz. Nereniz doðru ki bu da doðru olsun.

Anlamazsýnýz ama anlatayým.

Erdoðan, sizin batýlý liderler gibi hareketlerini PR görevlilerince kurgulayan, restorana gitmeden önce bilgi verip, konuþacaðý cümleleri önceden hazýrlayan, mimiklerini duruma göre kontrol eden bir lider deðil. Ýçinden geldiði gibi davranan, taksi duraðýnda sevgi gösterisinde bulunan esnafýn yanýna giden ve onlarla çay içen, cep telefonundan arayanlara zaman zaman direkt kendisi çýkýp görüþen bir lider. Bundan dolayý etrafýndaki güvenlik personeli sýkýntýlý durumlar yaþasa da bu doðallýðýndan taviz vermeyen biri. Siz buna “Ýllüzyon” diyorsunuz ama bu topraklarda bunun karþýlýðý o deðil. “Ýllüzyon” yapmýyor Erdoðan. Sadece içinden geldiði gibi “milli irade”ye saygý gösteriyor.