Ýttifak sistemi siyasete enteresan özellikler kazandýrdý.
Bu özellikler bazen ‘þeffaf’ bir þekilde kullanýlýyor.
Örneðin, BBP’nin adaylarý AK Parti listelerine alýndý. Seçilmesi garanti yerler ile riskli yerler paylaþtýrýldý. Son tahlilde BBP’ye garanti milletvekillikleri saðlanýrken, BBP de baþka yerlerde aday göstermedi, AK Parti’ye oy getirmek üzere kampanya yürütmeyi kabul etti.
Bu kadar þeffaf olmayan ittifaklar da var.
CHP-Saadet Partisi ve CHP-HDP gibi.
Ýkincisi baþka bir yazý konusu olabilir.
Ama bana enteresan gelen CHP-SP ittifaký.
Birinci neden; ‘Millet Ýttifaký’ adýný verdikleri Ýyi Parti’nin (ÝP) de katýldýðý ittifakta ‘paralel adaylar’ var.
SP hem CHP listesinden aday gösterdi; hem de her ilde kendi adaylarýný açýkladý.
CHP'de SP için ayrýlan 5 kontenjan CHP’ye yakýn medya organlarý þöyle yayýnlamýþtý:
Ýstanbul 3/9 sýra, Kayseri 2. sýra, Konya 2. sýra, Samsun 3. sýra, Trabzon 2. sýra.
CHP’nin Konya 1. sýra adayý Abdüllatif Þener’i de SP hanesine yazmak yanlýþ olmaz.
O halde;
SP, CHP’den 5-6 milletvekili için ‘garanti’ aldýðý halde, bu bölgeler dahil tüm Türkiye’de ayrýca kendi aday gösterip CHP’ye ‘rakip’ mi oluyor?
Elbette hayýr.
Peki bu CHP’ye ne kazandýrýyor?
SP’nin tüm seçim bölgelerinde AK Parti’den koparacaðý her oy, d’Hont sistemine göre ‘ikinci partinin daha fazla milletvekili çýkarmasýna’ yardým edecek. Zira SP’nin hiçbir seçim bölgesinde ikinci sýraya çýkma þansý bulunmuyor. En yüksek oy aldýðý seçim bölgelerinde yüzde 5’leri bulmuyor son seçimlerde aldýklarý oy oraný.
SP’den aday gösterilenler seçilmek için deðil, CHP’nin riskli sýralardaki adaylarýnýn seçilmesi için çalýþmýþ olacaklar.
Bu bana, 2015’teki seçimlerde ev ev gezerek ‘ikinci partiye oy verin’ diyen bir ‘cemaat’i hatýrlattý!
Tabii ‘kampanya yaparlarsa’…
Zira SP’liler CHP’ye çalýþmak için gönüllü deðil.
Resmi Gazete’de yayýnlanan aday listelerinde SP listelerinde 11 adayýn deðiþmesi bunun göstergesi.
SP Genel Baþkaný ve Cumhurbaþkaný adayý Temel Karamollaoðlu da bunu izah edemedi.
CHP listelerindeki SP’lilere raðmen “Kendi adaylarýmýzý kendi listelerimizden gösterdik. Bizim CHP listesi ile ilgili bir çalýþmamýz olmadý” açýklamasý da havada kaldý.
Karamollaoðlu, hem parti listelerinden gösterdiði milletvekili adaylarýnýn, hem de kendi adaylýðýnýn sadece “AK Parti’den oy koparmaya” yarayacaðýnýn bilincinde.
Aksini düþünmek zekasý ve birikimine hakaret olur.
Buna neden talip olduðuna dair bir bilgimiz yok.
Ancak hem açýklamalarý hem de seçim beyannamesi ‘yaman çeliþkiler içinde’ olduðunu gösteriyor.
Beyannameyi açýklarken Cumhurbaþkanlýðý Hükümet Sistemi’ni eleþtirerek, “Sultanlarda olmayan bir yetkiyle bu ülkenin yönetilmesine kesinlikle müsaade etmemekte kararlýyýz” diye baþlamýþ;
Ardýndan “OHAL'i kaldýrma, yargýyý deðiþtirme, Kürt sorununu çözme, her alanda reformlar yapma, vergileri ve iþsizliði azaltma” gibi vaatlerde bulunmuþtu.
Bunlar, ‘ancak yeni sistemdeki cumhurbaþkanlýðý yetkileriyle yapýlabilecek’ vaatler.
Sözlerini baðladýðý yer ise daha enteresan: “10-15 sene içerisinde bu hedefleri mutlaka gerçekleþtireceðiz.”
Madem sistemi eskiye döndüreceksiniz, niye vaatte bulunuyorsunuz?
Neden “Biz vaatte bulunmuyoruz, çünkü sistemi eskiye döndüreceðiz ve yeniden seçime gideceðiz. Vaatlerimizi de o zaman yaparýz” demiyorsunuz?
Hadi vaatte bulundunuz, 10-10 sene yani 3 dönem seçilmeyi nasýl garanti görüyorsunuz?
Elbette bu trajik durumun farkýndadýr Karamollaoðlu ve SP listesindeki adaylar.
Ben sadece nedenini merak ediyorum.
Sanýrým Milli Görüþ geleneðinde yer almýþ bütün seçmenler de merak ediyordur.