Steven Spielberg Erdoðan’ýn filmini de çekmeli

Eðer ‘Özgür insanlarýn ülkesini’ kurabilmek adýna çýkýlan bu yolculuðu sað salim tamamlayýp da demokrasi, insan haklarý ve özgürlükler konusunda çýtamýzý batýyla eþitleyebiliyorsa..

Eðer, ‘Devlete vatandaþlýk baðýyla baðlý herkes Türk’tür’ diyen anayasanýn 66. maddesini kaldýrabilir ve yeniden Türkiye’yi Türkiye yapan bütün farklýlýklarý içine alan bir Anayasa yapabiliyorsa...

Eðer müzakere döneminde hedeflenen uzlaþmayý baþarýr ve terör örgütüne silahlarý býraktýrýp bu ülkeye barýþý getirebilirse...

Eðer, askeri vesayetten ve darbeler döneminden miras kalan ýrkçý, faþist, kafatasçý ifadeleri sadece anayasadan deðil küçücük zihinleri etkileyen okul kitaplarýndan dahi çýkartabiliyorsa...

Bu ve benzeri ateþ olmuþ el yakan yüzyýllýk ülke sorunlarýna “iktidarýma mal olsa da ben bu zehri içeceðim’ diyebilen bir Baþbakan kim ne söylerse söylesin bir kahramandýr...

Ve týpký Nobel Barýþ Ödülü Komitesi Baþkaný ve Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Jagland’ýn da dediði gibi ‘Kürt sorununu çözmüþ olan Baþbakan Erdoðan’ helalinden Nobel barýþ ödülünü de alýr.

Hiç kusura bakmayýn ama bir kahraman olarak filmi de çekilir.

Hatta 70 yýl kendisi yaþarsa yüzyýllar boyu adý yaþatýlýr ve ‘bu ülkenin kahraman olmuþ kefenim üzerimde dolaþýyorum diyerek darbecilere meydan okuyan, muhtýralarýna muhtýrayla karþýlýk veren kahraman bir baþbakaný vardý’ diyerek hikayesi nesilden nesile anlatýlýr.

Týpký 140 yýl önce ABD’nin 16. baþkaný olan, köleliðe karþý olduðunu resmen açýklayýp önce fiili olarak sonrasýnda ise gerekli anayasal deðiþiklikle “köleliði bitiren” Abraham Lincoln gibi...

***

Lincoln aradan geçen onca yýla raðmen hala ABD’nin en sevilen baþkaný olma unvanýnýn yaný sýra ‘kahraman’ olarak hala saygý duyulan ve minnetle anýlan bir isim.

Sadece Lincoln demek haksýzlýk olur elbette. Siyasi risk alarak Lincoln’e anayasa deðiþikliðinde destek veren 20 milletvekili de minnetle ve saygýyla anýlýyor.

Bir hafta önce vizyona giren Spielberg’in Lincoln’ünü izleyenler arasýnda malum filmin ana konusu itibariyle ‘zamanlamasý enteresan’ diyenler var mýdýr bilmiyorum ancak ‘anayasa deðiþikliði için meclisin üçte iki çoðunluðunun saðlanabilmesi adýna,  muhalefet partisinden 20 vekilin desteðine ihtiyaç duyulmasý’ ve bunun için o dönemdeki Lincoln ve kabinesinin çabalarýna baktýðýnýz zaman ‘süreç ve yaþananlar’ ne kadar da benziyor diye düþünmeden edemiyorsunuz.

Filmde dikkat çeken bir diðer husus ise izledikleri politikalara bakýnca iki partinin adeta yer deðiþtirdiðini, yani o günün Demokrat Partisi’nin Cumhuriyet Partisi’nin yerine geçtiðini görüyorsunuz.

Velhasýl ‘anayasa deðiþikliði ve Kürt sorunun çözüm sürecine’ katkýsýnýn olacaðýný düþündüðüm Lincoln’ün hayatýný anlatan filmi izlemeye giden AK Partili, CHP’li ve BDP’li vekiller ne düþünüyorlar bilmiyorum ancak bana göre Türkiye’nin son 10 yýllýk demokrasi sürecini anlatacak bir Erdoðan filmi mutlaka çekilmeli.

Türk yönetmenler darýlmasýnlar ancak bu filmin yönetmen koltuðuna mutlaka Steven Spielberg oturmalý ve hiçbir masraftan kaçýnýlmamalý.

Ýyi bir yönetmen olduðu zaman senaryo muhteþem olacaktýr, kast seçimi de...

Lincoln de zaman zaman kendi kabinesindeki arkadaþlarýyla fikir ayrýlýðýna düþüyor hatta kendisine ‘halk tarafýndan bu kadar sevilen ve istediði her þeyi yapabilecek güce sahipken bu gücü bozguna uðrayacaðý kesin olan bir yasa tasarýsýyla’ ziyan etmemesi gerektiði konusunda uyarýyorlar.

Týpký bizdeki ‘anadilde eðitim’ konusunda ülkenin batýsýndaki oylarý kaybetme riski ve ‘Kürt sorunun çözümünün’ ülkeyi böleceði safsatalarý gibi.

Lincoln yardýmcýlarýna “özgür býraktýðým bu insanlar ben olmadýðým zaman yeniden köleliðe mi dönecekler? Bu yasa meclisten geçecek, sizler de bu yasa için gerekli olan 20 oyu bulacaksýnýz hem de hemen bu ayýn sonuna kadar süreniz var, bu ay bu yasa geçmiþ olacak!” diyerek iradesini ortaya koyar.

Hikâye ne kadar da benziyor deðil mi?

Filmin baþýnda Lincoln’e bir köle þöyle diyordu “Beyazlar zencileri görmeye alýþtýklarýna göre, belki birkaç yýl içinde zenci bir teðmen ve yüzbaþýlara da alýþabilirler. Elli yýl sonra bir zenci albaya... Yüzyýl sonraysa...”

Evet yüzyýl sonra ABD’de daha fazlasý oldu.

Þimdi sýra burada...

Ne dersiniz yeniden tarih yazan daha dün ‘savaþmak kolay zor olan barýþtýr’ diyen Erdoðan’ýn filmi çekilmez mi?

Hadi söyleyin?