Donald Trump köklü bir ABD müttefikini nasıl harcadı... Hikayesi burada.
Trump yılbaşını Florida’daki golf kulübünde geçirdi. Tatile 10 gün önceden başlamıştı. Her ne kadar ‘tatilde çalışıyorum’ dese de, çalışmaktan hoşlanmadığını biliyoruz. Golf oynadı, partilere katıldı. Peki yılbaşı mahmurluğu sürerken Pakistan’a önce Twitter’dan saldırıp, sonra da yardımı keseceğini açıklaması nedir?
1 Ocak sabahı 7:12’de twitte yazdı: ABD 15 yıldır Pakistan’a aptal gibi 33 milyar dolar verdi. Karşılığında Pakistan sadece yalan ve aldatmacayla yetkililerimize aptal muamelesi yaptı. Pakistan, Afganistan’da kovaladığımız teröristlere barınak oldu. Artık yok öyle...
Trump’ın 15 yıl vurgusuna dayanak olması açısından: ABD 11 Eylül’ün ardından 2001’de Afganistan’a girmişti. ABD 17 yıldır Afganistan’dan çıkamıyor. Trump da bu dönemde Pakistan’a verilen paranın hesabını arıyor.
Yılbaşı sabahı, hem de Pakistan ile ilgili görünür hiçbir gelişme yokken... Trump’ın aklına Pakistan’ı kim getirdi?
1 Ocak sabahı, 7:15’te daha yılbaşı gecesi partisinin mahmurluğu içinde Trump’ın neden Pakistan’a sardığı bilinmiyor. Ancak bu sürece bakılınca, Trump’ın ve çevresinin nasıl işlediği ya da işlemediği konusunda ilginç ayrıntılar görmek mümkün.
Tahmin yapmak gerekirse, Afganistan brifinglerinde Pakistan konusundaki şikayetleri kayda alan Trump, Hindistan’dan da gelen etkiyle Pakistan’a cephe almış olabilir. Trump’ın Hindistan’da yatırımları, Hintli işadamı arkadaşları ve kızı Ivanka’nın ticaret için yaptığı Hindistan ziyareti var. Hindistan üçüncü bir ülkenin de desteğiyle Pakistan’a karşı Trump’ı kodlamış olabilir. Trump yılbaşı partisinde kiminle ne konuştu?
Trump’ın tweeti Pakistan’da şok etkisi yaratırken, ABD’de de benzer etki yarattı, çünkü Washington’da Pakistan masasına bakan yetkililerin Trump’ın kararından haberi yoktu.
Son bilgi: Noel tatili öncesinde bir ulusal güvenlik brifinginde üst düzey danışmanlar, muhtemelen Pentagon ve CIA’dan gelen şikayetle Pakistan’a ceza olarak yardımın kesilmesi ihtimalini konuştular. Pakistan’ın Taliban ve Hakkani örgütüne destek verdiği konuşuldu. Muhtemelen Trump’ın Afganistan - Pakistan bilgisi orada kaldı.
O sırada Pentagon, Afganistan’a yeni asker yollamayı planlıyordu. Ancak o toplantıda Pakistan konusunda bir çalışma yapılması, bunun da Mart-Nisan’da tamamlanması konuşuldu. Buna siyaset planlaması deniyor. Diplomatik, siyasi askeri adım atmadan önce bütün seçenekleri düşünmek ve hazırlık yapmak... Bu olayda aklı başında planlama gerekiyordu. Ancak aklı başında bir süreç Trump’a ters düşeceği için, Başkan bu gereksiz adımları bir kenara itti.
Öyle ki, Washington’daki bürokrasi, Pakistan’a kaç para kesileceğini bile bilmiyordu. Önce bir 255 milyon dolar lafı dolaştı. Ancak 4 gün sonra Beyaz Saray, 1.9 milyar dolar olduğunu söyledi. Dışişlerinin ise bu miktarlardan haberi yoktu.
Bu arada diplomatik nezaket, bu adımları medyaya açıklamadan önce Pakistan’a ön bilgi verilmesini gerektiriyordu ama nezaket de Trump yönetiminde lüzumsuzdu.
Yani bu aralar Donald Trump kendi kafasına göre bir şey yapıyor, tweet atıyor ve ilgili devlet birimleri ters köşede yakalanmalarına rağmen, -Başkan beyan etti- diye ona uygun adımlar atıyorlar, bu beyanı, tweeti destekliyorlar. Böyle bir kurguda, planlı devlet politikası ya da ulusal çıkarlar değil, Trump’ın ana ve zamana bağlı keyfi belirleyici oluyor. Ya da Trump’ın kulağına en son kim ne üflediyse, onun dediği oluyor.
Yoksa bilenler, Pakistan’a böyle saldırmanın sonuç vermeyeceğini, durumu daha da içinden çıkılmaz hale getireceğini söylüyorlar.
En son, ABD Merkezi Kuvvetler Komutanı Votel’in Pakistan Genelkurmay Başkanı Bajva’yı aradığını duyduk.
Görüşmede Pakistan tarafının tepkisi dile getirildi, ancak bir tür diyaloğun da sürdüğü anlaşıldı. Burada, ABD Genelkurmayının, Trump’ın devirdiği çamı kaldırmak için ‘askerden askere’ kanal açıp, durumu kurtarmaya çalıştığı izlenimi aldık.
Doğrudan Başkan ile ters düşecek adım atamazlar, ama Pakistan’ı da bu şekilde köşeye sıkıştırmadan sonuç almaya çalışmaları, mantıklı. “Tamam Başkan bir emir verdi, ama biz yine de ...” diye başlayan cümlelerle Pakistan ile temas kanallarının açık tutulmasına çalıştıkları anlaşılıyor.
Bu görüşmede Pakistan Genelkurmay Başkanı, Afgan milislere karşı bazı adımlar atılacağını da söyledi. Votel “Pakistan’da sizden habersiz operasyon yapmayacağız” dedi. Bunlar yumuşama girişimleri olabilir.
Pakistan’ın ABD’ye karşı henüz benzer sert hamle yapmadığı anlaşılıyor. Bu, zayıflık anlamına gelmiyor. Trump ile Genelkurmay arasındaki ayrışmayı görüp, Washington’un dağınıklığı ve kargaşası ışığında bekleyip durumu değerlendirmek de bir tercih. Afganistan zaten Pakistan’ın sınır boyunca uzanıyor ve bir yere de gitmiyor.
ABD-Pakistan stratejik ilişkisi eskilere gider. Mayıs 1960’da Türkiye’nin de içine karıştırıldığı U2 casus uçağı olayındaki uçak, Pakistan-Peşaver’deki gizli üsten havalanmıştı.
1972’de ABD Başkanı Nixon’un Çin’e açılım ziyareti için arabuluculuğu, Pakistan yapmıştı.
Pakistan’ın nükleer silaha nasıl kavuştuğunu gazetemizin 11 Eylül 2017 sayısında yazmıştık. (Bizim kaynaklarımız, sizin kaynaklarınızdır)
O ara 1979’da Moskova Afganistan’ı işgal etti. İşgale Moskova’yı pişman etmek için ABD planı yaptı, Suudi Arabistan para ve militan verdi, Pakistan da sınır devlet olarak lojistik üs oldu. Sonraki 10 yıl boyunca Usame Bin Ladin, ABD-Pakistan desteğiyle Rusya’ya karşı savaştı. 1989’da Rusya Afganistan’ı terk etti.
Sonrası Afganistan’daki Taliban iktidarı ve 11 Eylül’dür.
Bugüne gelirsek, Obama Yönetimi de Pakistan’a yardımı kesmişti. Trump tweetinden sonra ilk dalga sert demeçlerin ardından Pakistan, istihbarat desteğinin kesildiğini açıkladı ama ABD tarafı bunu reddediyor.
Pakistan olmadan ABD’nin Afganistan’daki hayatının hayli zorlaşacağı biliniyor. Pakistan olmadan Afganistan hiç düşünülmemişti.
Pakistan’ın ABD’yi bırakıp Çin’e dönmesi ihtimali de tartışılıyor. Çin’in Pakistan’da önemli yatırımları var. Altyapı projelerine ve yeni İpek Yoluna ayırdığı para var. Ayrıca Çin, Pakistan’a yeni nükleer santral yapıyor.
Pakistan şimdiye dek alabildiği ABD silahları, F-16’lar ile ve Çin desteği ile Hindistan’a denge kurmuştu. Trump yüzünden Pakistan ABD’den kopup Çin’e koşacak- teorisi varsa da, Çin’in ABD’nin yerini ne kadar alacağı tartışmalı.
ABD Başkanının Twitter’dan böylesine saldırması, tabii ki Pakistan’da büyük tepki yarattı.
Pakistan Dışişleri Bakanı Muhammed Asif “ABD ile artık ittifakımız yok, müttefikler böyle davranmaz” dedi.
Asif, ABD’nin 2001 Afganistan müdahalesine Pakistan’ın katılmasının en büyük hata olduğunu söyledi. Bu yorum ilginç, çünkü Pakistan ve ABD’nin Afganistan ortaklıkları taaaa 1979 Sovyet İşgaline dayanıyor.
Bakan, ABD’nin Afganistan’daki başarısızlıklarını örtmek için Pakistan’a yüklendiğini de söyledi.
Esas, şu yorum önemli: ‘Afganistan’daki milislerin peşinden gidersek savaş Pakistan’da yaşanacak. Bu durumun Amerikalılar için sakıncası yok. (ama bizim için var)’
Pakistan’ın çıkarları ile ABD’nin çıkarları işte burada çelişiyor. Ayrıca Pakistan, Taliban’ın yenilmeyeceğini ve bir gün Taliban yönetimine geçecek Afganistan’da etki sağlamayı planlıyor.