Referandumun üzerinden sadece 5 gün geçti. Bu hafta pazar günü yeni bir referandum olsa, ben eminim “Hayýr” oylarý bu kadar çýkmaz.
Neden?
CHP'nin tavrý yüzünden.
Çünkü CHP yeniden kendi kodlarýna döndü.
16 Nisan referandumuna giderken, yeni bir dil arayýþýna girilmiþti. “Düþük profilli” mi dersiniz, “farklý toplum kesimlerini tedirgin etmeme hassasiyeti” mi dersiniz, klasik CHP'den farklý bir dil-söylem oluþturduðunu herkes gördü. Bu, klasik CHP oylarýnýn yetersizliðinin bilinmesi, yeni toplum alanlarýyla ittifak kurulmasý, bunun için de Türkiye sosyolojisinin doðru tespiti gibi duyarlýlýklarý önemsemenin sonucu idi.
Yüzde 48.6, belli ki CHP ile HDP'nin oylarýnýn toplamýndan da epey yukarda bir sonuç. Nasýl oldu bu? Oldu iþte.
Hani deniyordu ya, bundan sonra herkes Türkiye sosyolojisini doðru okumak ve ona göre siyaset belirlemek zorunda. Çünkü yüzde 50 artý 1'e ulaþmak için bu kaçýnýlmaz.
Ak Parti de fiili koalisyonlar yapmak zorunda kaldý, yarýn Cumhurbaþkanlýðý seçiminde de bu tür koalisyonlar kaçýnýlmaz.
CHP referandumdan sonra iþte bu aklý devre dýþý býraktý.
Seçimlere itiraz her zaman olur. Oylar yeniden sayýlýr vs.
CHP'nin ya da baþka bir partinin referandum sonrasýnda da itirazlarýnýn olmasý tabiidir.
Ancak bunu dozunda býrakmak gerekir.
Oradan bir seçim yolsuzluðu çýkarmak, yok bilmem iþi AÝHM'e götürmek, bütün bunlarý, AGÝT'in tartýþmalý - biraz kötü hesaplý raporlarýyla at baþý yürütmek, buralardan da sokak eylemlerine kapý aralamak...
Bunlar Türkiye'nin aradýðý, istediði þeyler deðil.
Türkiye sür'atle istikrara kavuþmak istiyor.
Ýçerde sokak eylemlerini operasyonel olarak kullanmak isteyen odaklar bulunabilir.
Dýþarda Türkiye'ye yönelik operasyon kurgularý olabilir.
“Tayyip Erdoðan'la hesaplaþmak”bazý küresel odaklarýn masasýnda duruyor.
Sorun þu: CHP, yani ana muhalefet partisi, bu odaklarla ve onlarýn hesaplarýyla birlikte mi görünecek, hatta hareket edecek?
Bunu yaparken yüzde 48.6'yý yanýnda bulabilir mi?
Ben söyleyeyim: Bunu yaparken CHP'nin klasik oyu olan yüzde 25'i bile yanýnda bulamaz.
Çünkü sokak eylemleri ülkeyi bir kör dövüþünün içine sürüklemek demektir.
Öyle bir süreç, CHP'yi de, Kýlýçdaroðlu'nu da alýr, ateþin içine sürükler.
Türkiye bu tür komplolarý göðüsler. Evet ciddi rahatsýzlýk olur ama sonunda göðüslenir bu komplo.
Ama CHP, marjinal bir yapý haline gelir.
HDP'nin çöküþ sürecinde Kobani ateþinin büyük tesiri vardýr. Kürt toplumunu ateþin içine attý o dönem HDP'nin yöneticileri. Altan Tan, “Ýnsanlarýn önüne gerilmeliydik” dedi ama kimseye dinletemedi. Aksine yangýna körükle gittiler.
Þimdi CHP ateþin körükleyicisi haline getirilmek isteniyor.
Yani ateþin içine sürükleniyor.
Bir yerden baktýðýmýzda “Ne yapalým, kendileri seçiyor, varsýn batsýnlar” demek mümkün. Ama bu Türkiye'yi de ateþin içine sürükler. Nasýl bir kan kaybýmýz olur, bilinmez.
Bana göre CHP, referandum öncesindeki “Türkiye dersi”ne daha bir yoðun çalýþmalý. O, “Türkiye'yi öðrenme” süreci idi bir bakýma. Benim “CHP'nin normalleþmesi” dediðim þeydi. Baþarýlabilir mi bilmem, kadrolarý “Doðru okuma” yöntemlerine sahip mi bilmem ama bir ipucu yakalandý denebilir referandum sürecinde. CHP normalleþirse Türkiye kazanýr. CHP için þu an en kötü tanýmlama “Eski kodlarýna sür'atle döndü” yargýsýdýr.
Baþbakan'ýn yaklaþýmý:
Bana göre son derece doðru. Ýþte þunlarý söylüyor Baþbakan:
“Bu seçimden bütün partilerin almasý gereken mesajlar vardýr, biz de AK Parti olarak kendi payýmýza düþen mesajý aldýk. Nedir mesaj? 'Tamam, Ak Parti'ye olan güven devam ediyor ancak þu þu hususlarda da daha dikkatli olmanýz gerekiyor' diye bize de bir not düþüyor vatandaþ. Bugünden itibaren “Hayýr” diyen kardeþlerimizi daha iyi anlamak için gayret edeceðiz. Onlarýn da gönlünü kazanmanýn yollarýný bulacaðýz. En aykýrý yerden bile gelse kimsenin sesine kulaðýmýzý kapatamayýz.”
Muhteþem. Týrmanýþ seyri böyle baþlar.