Bütün bir haftayý, Halk TV sorumlusu Þaban Sevinç’in aðlamalarýyla geçirdik.
Çünkü CHP müntesipleri ve “Kemalist” kýlýðýna girmiþ FETÖ militanlarý, bu aðlamalarý, kýsa videolar haline getirip sosyal medyada paylaþtýlar.
Ben de bu yüzden haberdar olabildim.
Ne diyor Þaban Sevinç?
Bir grup yazarýn ve bir internet kanalýnýn kendilerini FETÖ’yle iltisaklýymýþ gibi göstererek haksýzlýk yaptýðýný söylüyor.
Söz konusu internet sitesi, Oda TV...
Haksýzlýða destek veren gazeteciler ise Hikmet Çiçek, Nihat Genç ve Ahmet Kekeç.
Oda TV’nin ve adýný zikrettiðim yazarlarýn ne yazdýðýný bilmiyorum.
Kendi adýma konuþmam gerekirse, arada sýrada Halk TV’ye dokundurmalar yapýyorum.
Ne dokundurmasý, canýna okuyorum.
Dolayýsýyla Þaban Sevinç’in aðlamalarýna, hisseme düþen miktarýyla cevap verebilirim.
Tabii meseleyi yumuþatmak ve dünya beyefendisi olarak tanýdýðým Þaban Sevinç’i üzmemek için “aðlamalar” diyorum.
Bu “aðlamalar”ýn bolca hakaret ve küfür sözcüðü barýndýrdýðýný hatýrlatmalýyým.
Daha önce Þaban Sevinç’le birkaç kez telefonda görüþmüþtük.
Dediðim gibi, dünya beyefendisi bir adam... Kiminle konuþursa konuþsun, muhtemelen (“muhtemelen” deðil, “mutlaka”) karþýsýndakinde saygý uyandýrýyordur, mutlaka “bu adamla diyalog kurulur, bu adamla yol yürünür” dedirtiyordur.
Ben böyle dediðimi hatýrlýyorum.
Fakat bu dünya beyefendisi adam, kamera görünce, küfürleri ve hakaretleriyle ifrit bir CHP militaný kesiliyor; Þaban Sevinç gidiyor, Eren Erdem sinizmiyle sehpalara kafa atan Aykut Erdoðdu celadetini harmanlamýþ tuhaf ve tahammülfersa bir adam geliyor.
Niye böyle oluyor, bilmiyorum.
Belki de ekranlarda “tribünlere oynama zarureti” hasýl oluyordur. Bilemiyorum artýk...
Peki, Þaban kardeþimiz bana niçin þarlýyor?
Birkaç kez Halk TV’ye dokundurmuþtum... CHP’nin yayýn kuruluþu olarak bilinen bu kanalýn, 15 Temmuz gecesi, evirip çevirip darbecilerin “utanç bildirisini” yayýnladýðýný, darbe bastýrýldýktan sonra bile bu eylemine devam ettiðini yazmýþtým.
Saban Sevinç’ten de bir-iki nezaketli telefon uyarýsý almýþtým.
Eyvallah...
Hayýr, öyle deðilmiþ... Ekranlarda esip gürleme gereði duyan Þaban Sevinç, eline bir RTÜK belgesi geçirmiþ, “Bizi FETÖ’cü gibi gösteriyorlar. Bakýn bu belgede ne yazýyor? Biz o bildiriyi sadece iki kez yayýnlamýþýz... FETÖ’yle en çok mücadele eden de bizleriz, estek köstek” diye baðýrýyor.
Peki, kabul güzel kardeþim...
Siz o bildiriyi “sadece” iki kez yayýnladýnýz.
Baþkalarý hiç görmezken, hatta iþgal altýndaki kanallar bile tek neþriyatla yetinirken, siz sadece “iki defacýk” yayýnladýnýz.
Hepsi kabul.
Peki, 15 Temmuz’a kadarki “halleriniz” neydi güzel kardeþim?
Her akþam mutlaka bir yahut birkaç FETÖ militaný aðýrlayýp, onlara “darbe yanlýsý” konuþmalar yaptýrdýnýz.
Fuat Avni’nin imalatçýsý, isim babasý ve servis saðlayýcýsý olan o utanmaz adam, neredeyse ekranlarýnýzýn deðiþmez konuðuydu. Ýhanetten kararmýþ çirkin ve yavþak suratýyla her akþam “gelecek olan darbeyi” müjdeliyordu, bir tarih vermediði kalmýþtý.
Hiçbiriniz itiraz etmiyordunuz.
Hatta kafa sallayarak onaylýyordunuz.
Sizi FETÖ’yle iltisaklýymýþ gibi gösterip haksýzlýk ediyorlar da, haber bültenlerinizde geçit resmi yaptýrdýðýnýz “tape”ler, illegal kayýtlar, sahte telefon görüþmeleri neydi güzel kardeþim?
FETÖ’nün ürettiði “kirli malzemelerle” yayýncýlýk yaparken pek bir hoþnuttunuz, pek bir maðrurdunuz. Hatta pek bir piþkin ve gevþektiniz. Yaptýðýnýz þeyin en azýndan “ahlaken” suç olduðunu hiç aklýnýza getirmiyordunuz.
FETÖ’nün darbeci yüzü ortaya çýktýðý halde bile, kirli neþriyatýnýza hýz kesmeden devam ettiniz.
Elinize geçirdiðiniz RTÜK belgesini ekranlardan doðru sallayýp küfretmek kolay.
Kamuoyuna bir “açýklama borcunuz” yok mu?
Býrakalým kamuoyunu...
Hiç deðilse vicdanlarýnýza bir açýklama borcunuz yok mu?