Sufle Pensilvanya’dan geldi!

Þimdi, “Sen siyaseten, sadece baþkalarýnýn temin ettiði malzemelerle, o malzemeleri tüketerek var olabilirsin. Bugüne kadar ürettiðin özgün bir fikir yok. Söylediðin yeni bir þey de yok. Fetullahçýlar da olmasa büsbütün öksüz kalacaksýn” desek, trol ordusu hemen saldýrýya geçecek.

Hepsi de, “Atatürkçü” ve “Kemalist” görünümlü... Ama Fetullahçýlýklarýný gizlemeyi baþaramýyorlar.

Bazýlarý da “Baþdanýþman” hayraný...

Hani, “Mayýs ayýnda Baþbakan deðiþmeseydi 15 Temmuz giriþimi yaþanmazdý” diyen gevþek aðýzlý zatýn hayranlarý...

Kimliksiz, kiþiliksiz, müstear sahtekârlar.

Biz ne zaman Kýlýçdaroðlu’ndan ve yapýp ettiklerinden söz etsek, ilk tepki, AK Parti siyasetine yakýn durduðunu söyleyen hayranlar ordusundan geliyor.

Ne ilginç...

Sadece Kýlýçdaroðlu’na mý kol kanat geriyorlar?

HDP’ye bir þey söylüyoruz, tepki onlardan geliyor.

Fetullah Gülenhakkýnda yazýyoruz, tepki onlardan geliyor.

Meral Akþener’i ve iltisaklý olduðu “çevre”yi deþifre ediyoruz, tepki onlardan geliyor.

Birazdan, Kemal Kýlýçdaroðlu’nun “nostalji” tutkusundan söz edeceðim.

Bakalým tepki yine onlardan mý gelecek?

Kemal Kýlýçdaroðlu, önceki gün ilginç bir dönüþ gerçekleþtirdi... Eski Bakan Zafer Çaðlayan’la ilgili ABD yargýsýnýn aldýðý kararý hatýrlatarak nostalji yaptý, bizi yeniden 17/25 Aralýk sürecine götürdü.

Eksik olmasýn...

Fakat, 15 Temmuz darbe giriþiminden sonra farklý þeyler konuþmaya baþladýðýmýzý hatýrlýyorum.

Fetullahçý darbe giriþimiyle birlikte bazý þeylerin açýða çýktýðýný, Ergenekon ve Balyoz soruþturmalarýna damgasýný vurmuþ kumpasçýlýðýn “Fetullahist alçak bir yöntem” olduðunu, bugüne kadar açýlmýþ soruþturmalarýn tümünde bu “yöntem”in devreye sokulduðunu, dolayýsýyla 17/25 Aralýk giriþimin de mahut tertipten ayrý düþünülemeyeceðini ve açýða çýkmýþ gerçeklerle birlikte soruþturma “tartýþmalý” hale geldiðini...

Bunlarý konuþuyorduk ve CHP de “kurumsal” olarak bu görüþe destek veriyordu.

Ne oldu da, Kemal Kýlýçdaroðlu, “açýða çýkmýþ gerçeklere” raðmen, yeniden 17/25 Aralýk sürecine döndü?

Efendim hýrsýzlýk...

Efendim ambargoyu deldiler...

Efendim Saray’ý zor günler bekliyor...

Efendim bunun arkasý gelecek...

Kýlýçdaroðlu’na “efendim hýrsýzlýk” dedirten soruþturmanýn baþlatýcýlarý, destekçileri ve tamam erdiricileri þu an Silivri Cezaevi’nde, haklarýnda verilecek hükmü bekliyor.

Hepsi de Fetullah’çý.

Hepsi de ByLock’lu.

Hepsi de darbe iþtirakçisi.

Dahasý, hepsi de bugün “kumpas” olduðu ortaya çýkmýþ Ergenekon ve Balyoz soruþturmalarýnýn mesulü.

Kemal Bey, bu gerçekleri bile bile, niçin yeniden FETÖ tapelerine sarýldý? Niçin vaktiyle bol bol iþlediði “ahlak suçunu” tekrarlamaya baþladý?

Bir yerlerden “sufle” mi aldý?

Durup dururken, üstelik hiç de üzerine vazife deðilken, ülke olarak bizi baðlamayan “ambargo” konusunu kriminalize ettiðine göre, sufle “Pensilyvanya-Amerika ortaklýðýndan” gelmiþ olmalý.

Baþka türlüsü mümkün mü?

Ýran’a konulan ambargo, ABD’nin ulusal meselesidir. Ne baþka ülkeleri baðlar, ne de Birleþmiþ Milletler sistemini baðlar... Dolayýsýyla, Türkiye’yi de baðlamayan/baðlamayacak bir konuda Kemal Kýlýçdaroðlu’nun ABD lehinde tavýr almasý ve Ýran’la serbest ticaret hakkýný kullanan ülkesini suçlu göstermesini nasýl açýklayacaðýz?

Bunun, almýþ olduðu “sufle” dýþýnda bir açýklamasý olabilir mi?

Bir yazýmda, “Niçin Türkiye düþmanlarýyla iþ tutuyorsunuz Kemal Bey?” diye sormuþtum da, hemen savcýlýða koþup hakkýmda iki adet dava açtýrmýþtý.

Üçüncü davayý açtýrsýn...

Baþdanýþmanýn hayranlarý da ellerinden geleni ardýna koymasýn!