Sulandýrýlýrsa bu iþler, sevinir FETÖ’cüler!

Baþbakan Binali Yýldýrým, “Ergenekon örgütü vardý; ama FETÖ’cüler sulandýrdýðý için o iþ neticesiz kaldý ” þeklindeki görüþünü geçenlerde yine dile getirdi.

Baþbakan’ýn dile getirdiði bu görüþün Cumhurbaþkaný’nýn da görüþü olduðu bilinmeli.

Bu görüþe göre, Ergenekon bir Kemalist derin devlet örgütlenmesiydi.

FETÖ’cüler de derin devlet türü paralel devlet kurmayý Kemalistlerden öðrenmiþlerdi.

Týpký seçilmiþ hükümetleri devirme giriþimini Kemalistlerden öðrendikleri gibi.

Nitekim Kemalistler 27 Mayýs’ta, 12 Mart’ta, 12 Eylül’de, 28 Þubat’ta seçilmiþ hükümetleri devirmiþlerdi.

Kemalistler AK Parti Hükümeti’ni de devirmek istemiþler; ama devirememiþlerdi.

Sonuçta da tutuklanýp hapse gönderilmiþlerdi.

Ne var ki yargýlandýklarý Ergenekon davasýný FETÖ’cüler sulandýrmýþtý.

At izi it izine karýþtýrýlmýþtý.

Ergenekoncu olmayanlara da sýrf muhalif olduklarý için Ergenekoncu muamelesi yapýlmýþtý.

Hal böyle olunca da Ergenekon davasýna toplumsal destek azaldýkça azalmýþtý.

Öyle olunca da sonuçsuz kalmýþtý.

Evet, baþta Cumhurbaþkaný, Baþbakan olmak üzere devletin en üst kademeleri bu kanýdaydý.

Malumunuz, týpký Ergenekoncular gibi FETÖ’cüler de AK Parti Hükümeti’ni devirmek istediler.

Darbe teþebbüsleri baþarýsýz olunca da tutuklanýp hapse gönderildiler.

Peki ama bu gidiþle FETÖ davasýnýn sonucu da Ergenekon davasýnýn sonucu gibi olmaz mý?

FETÖ’cü olmayanlara FETÖ’cü muamelesi yapýlýrsa, FETÖ davasý da sulandýrýlmaz mý?

At izi it izine karýþtýrýlýrsa, FETÖ davasýna da toplumsal destek azaldýkça azalmaz mý?

O da týpký Ergenekon, Balyoz davalarý gibi sonuçsuz kalmaz mý?

Bunun önünü almak için FETÖ’cü olmayanlara FETÖ’cü muamelesi yapýlmamalý.

Sýrf muhalif olduklarý için insanlar hapse de atýlmamalý; iþten de atýlmamalý.

Ýþte bu noktada akademisyen Nuriye Gülmen ile öðretmen Semih Özakça’nýn durumuna dikkat çekmek gerekiyor.

Çünkü onlar ve onlar gibilerin FETÖ’cü olmadýklarý, sýrf muhalif olduklarý için iþten atýldýklarý kanýsý toplumda giderek yaygýnlaþýyor.

Yetmiþ gündür açlýk grevi yapan Nuriye Gülmen ile Semih Özakça “Sýrf muhalif olduðumuz için FETÖ’cü muamelesine tabi tutulup iþimizden atýldýk” diyorlar.

Bunu duyurmak için de son çare olarak süresiz açlýk grevine baþladýklarýný söylüyorlar.

Onlar ve onlar gibilerin seslerine kulak verilmeli.

Sýrf muhalif olduklarý için iþten atýlmadýysalar, inandýrýcý delillerle kamuoyu bu konuda ikna edilmeli.

Ama bu yapýlmýyor.

Kaldý ki iþ onlarýn sesine kulak vermemekle de bitmiyor.

Ýstanbul Belediye Baþkaný Kadir Topbaþ’ýn damadý Ömer Faruk Kavurmacý gibi önde gelen FETÖ sanýðýnýn serbest býrakýlmasý üzerine oluþan tepkilere de kulak týkanýyor.

Aðýr hastalýklarý nedeniyle öldü ölecek pek çok insan hâlâ hapiste tutulurken, baþý aðrýyor (!) diye bazýlarýna ayrýcalýk yapýlýrsa, toplumsal vicdan isyan bayraðý açmaz mý?  

O zaman da FETÖ davasýna toplumsal destek azaldýkça azalmaz mý?

FETÖ davasý da Ergenekon davasý gibi sonuçsuz kalmaz mý?

Ve de azýlý Ergenekoncularýn ellerini kollarýný sallayýp aramýzda dolaþtýðý gibi, bir süre sonra azýlý FETÖ’cüler de ellerini kollarýný sallayýp aramýzda dolaþmaya baþlamaz mý?