Süleymaniye depremi ve Türkiye'nin yardým refleksi

Ortadoðu'da siyasi geliþmelerden bahsederken sýkça kullandýðýmýz bir terim, deprem... Özellikle insan eliyle çýkarýlan krizler ve o krizlerin coðrafyalarýna iliþkin olarak da 'fay hattý' tabirini yine kullanageliyoruz. Öyle ki, baþý bir türlü krizlerden, bombalamalar ve savaþlardan kurtulamayan Irak ve coðrafyasý, doðal afetlere iliþkin hafýzasýný da kaybetmiþ sanki. Ýþte o nedenle 12 Kasým akþamý, 7.3 þiddetindeki deprem Irak'ýn kuzeyini sarsarken, olayý bombalama sananlarýn sayýsý da azýmsanacak deðil. Depremin büyüklüðüne iliþkin ilk bilgi ABD Jeoloji Kurumu'ndan geliyor. Milim sapma yok. Ama iþ afetin insana verdiði zararýn onarýlmasýna gelince kocaman bir sessizlik. Ýlk refleks Türkiye'den geliyor. Sanki yardým konvoylarý zaten hazýrda bekliyormuþçasýna bir profesyonellik. Vicdani ve akli becerilerle bezenmiþ bir duyarlýlýk. Kýzýlay Baþkaný Kerem Kýnýk, AFAD Baþkaný Mehmet Güllüoðlu, Türkiye'nin insani yardým diplomasisinin kahramanlarý. Anýnda çalýþmaya baþlanýyor. Deprem hafýzasý olan bir coðrafyayýz. Suriyeli mültecilere kapýsýný açarak da insani yardým pratiðinde önemli tecrübelerimiz var. Bunu Gazze'de, Rohingya Müslümanlarýna iliþkin insani krizde de gördük.

Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Dýþiliþkiler Bölümü dahi açýklama yapmak durumunda kalýyor ve ilk yardým teklif eden ülkenin Türkiye olduðunu duyuruyor. 

Doðal afetlerde iletiþim kanallarý yeteri kadar iþlemezken, o ilk habercilik refleksi var ya... 7.3'lük depremi, "can kaybý yok" altyazýsý ile haberleþtiren gazetecilik anlayýþý. 17 Aðustos 1999 Kocaeli depremindeki 7.4 ile ayný yýlýn 12 Kasým tarihindeki 7.2'lik Düzce depremini azýcýk hatýrlasalar, ne bu amatörlüðe imza atacaklar, ne de o anda en çok ihtiyacýmýz olan farkýndalýk kavramýna zarar verecekler. Aman dikkat... Ýletiþim, kriz ve afet anlarýnýn en stratejik ihtiyaçlarýndan birisi çünkü.

13 yaþýndaki çocuðun rýzasý?!

Fransa'da insanýn kanýný donduran bir tartýþma devam ediyor. Eðer bu satýrlarýn devam ettiði saatlerde yapýlmasý öngörülen tartýþmalardan birinde rafa kaldýrýlmadýysa, cinsel suçlarda küçük yaþtaki maðdurun "rýzasý" için bir yaþ dilimi tartýþýlýyor. Bir 15, bir 13 ama bir de 11 yaþ, "rýza" ile ilgili tartýþmalarda atýfta bulunulan yaþ dilimleri. Parlamenterler 15, bölge konseyleri 13'den bahsediyor... Hukuk çevrelerinde bu tartýþmayý baþlatan ise 11 yaþýndaki bir çocuða iliþkin istismar davasý.

Neresinden tutarsanýz elinizde kalan bir tartýþma ve Avrupa toplumlarýnýn geldiði yapý konusunda fikir veren anekdotlardan biri.