Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan, Ýbn-i Haldun Üniversitesi’nde düzenlenen “Medeniyetler Þurasý”nda yaptýðý konuþmada, kökümüze yapýlan saldýrýya dikkat çekti. Kerkük, Barzani, Musul derken içten içe yediðimiz darbeden o kadar bîhaberiz ki Cumhurbaþkaný’nýn kökümüze yapýlan saldýrýya dur demesi sadece 1 gazetede (Yeni Söz) manþet olabildi.
Sadece Fethullahçý Terör Örgütü deðil, maalesef ilâhiyat fakültelerine yuvalanmýþ, Cumhurbaþkaný’nýn ifâdesiyle “türedi tipler” dinimizi ifsâda devam ediyorlar. Dinimizin temelleriyle alâkalý þüpheler oluþturup, hususiyetle de gençlerin Ýslâmla olan baðýný zayýflatýyorlar. Köküyle baðý zayýflamýþ bir gençlik oluþturup Anadolu’yu iþgale hazýr bir hâle getiriyorlar.
Dinimizin Kur’an-ý Kerîm’le birlikte temelini oluþturan Sünnet-i Seniyye’ye ve dolayýsýyla da Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e saldýrýlar arttý. Bu saldýrýlarýn, fitnenin merkez üssü Ýlâhiyat fakülteleri! Kemalist sistemin, “Mâdem bu topraklarda Ýslâm’ý silemiyorum o zaman tahrif edeyim” diyerek kurduðu, palazlandýrdýðý Ýlâhiyat fakültelerine acilen el atýlmalý. FETÖ gibi sapkýn oluþumlar Ýlâhiyat fakültelerini ele geçirip, güya Ýslâm adýna Ýslâm’ý tahrif ediyorlar. Anlayacaðýnýz, Ýznik Konsili bugün her Ýlâhiyat fakültesinde kurulmuþ durumda. Tehlike büyük. FETÖ’de bunu yaþadýk. FETÖ ilk önce “Dinlerarasý Diyalog” adýyla diðer dinleri gençlere meþru göstermeye çalýþtý. “Amentüde ittifakýmýz var” denilerek Müslüman da olsan Hristiyan da olsan Yahudi de olsan, hatta Budist de olsan fark etmez denilerek aidiyet duygularýmýz sarsmaya çalýþtýlar. Aidiyetini kaybedenlerden oluþturduklarýyla da, Batý adýna 15 Temmuz gecesi ülkemizi iþgale yeltendiler!
Mezkûr konuþmasýnda Cumhurbaþkaný Erdoðan tehlikenin farkýnda olarak manifesto hüviyetindeki þu ikâzý yaptý: “Þu anda birçok insanlar çýktý, türedi. Bu türedi tipler sünneti ciddi mânâda tartýþýr hale geldiler. Bu tartýþmalarýn özellikle ülkemizde yapýlmasý, bizler için ciddi mânâda bir üzüntü sebebidir. Þunu açýk, net söylemek zorundayým. Hoca olmak, ahkam kesmek yetkisini kimseye vermiyor ve dolayýsýyla Sevgili Peygamberimizin sünnetini tartýþma yetkisini de onlara vermiyor. Bu tartýþmalarý açmak, aslýnda bir neslin ifsadý anlamýnadýr. Ve bu nesli ifsat etme hakkýný da kimse onlara vermemiþtir. Kendileri de böyle bir tarzla siyasetin içerisine giremezler, girerlerse bedelini onlar da aðýr öderler.”
“Türedi tiplere” karþý her türlü mücadele acilen baþlamalý. Bu “türedi tipler”in nasýl pazarlandýklarý, hangi iliþkilerle medyada yer bulduklarý, kitaplarý, yayýnlarý iyi araþtýrýp yeni Fethullahlara izin verilmemelidir.
Müslüman Anadolu’nun ruh köküne düþman, bu ruh köküne aidiyetimizi koparacak adýmlar atýp vatanýmýzý iþgale açýk topraklar hâline getirmeye çalýþanlar derhal tasfiye edilmelidir. Özellikle de Ýlâhiyat fakültelerine dikkat!...