Ak Parti dün itibariyle seçim startýný verdi, seçim beyannamesi ve milletvekili adaylarýný görkemli bir törenle kamuoyuna tanýttý. Doðrusu organizasyon baþarýsý zaten tescilli bir parti Ak Parti. Yine titiz bir çalýþma ile hiçbir þey eksik býrakýlmadý.
Partinin ve hareketin doðal lideri olan Erdoðan’ýn 30 Aðustos tarihi itibariyle Cumhurbaþkanlýðýna uðurlanmasýnýn ardýndan acaba bir moral bozukluðu yaþanýr mý ve bu, teþkilat disiplinini ve insicamýný olumsuz etkiler mi þeklinde bir endiþenin de yersiz olduðunu kanýtlamýþ oldu Ak Parti.
Kanýmca bundaki en önemli etken, Erdoðan’ýn partililerin gönlündeki yerinin hala ayný büyüklükte olmasý ve Ak Parti’yi var eden misyonun, çerçevesi “millilikle” çizilmiþ bir dava olmasý.
Genel Baþkan Ahmet Davutoðlu’nun üstlendiði sorumluluða kiþisel kariyer olarak deðil “büyük Türkiye davasý” olarak bakmasý da ikinci önemli etken.
Ýþte bu yüzden her ihtilaf “büyük Türkiye davasý” içinde eritilebiliyor.
Dünkü seçim beyannamesi ve aday tanýtým toplantýsý partinin gelecek ufku ve Türkiye’nin 2023’ü nasýl bir vizyonla karþýlayacaðý hakkýnda da fikir vericiydi.
Ak Parti milli bir koalisyon
Aday profilleriyle ilgili 7 Nisan’dan bu yana konuþuyoruz; genel bir tespit olarak þunu tekrarlayabiliriz, Ak Parti nasýl ki Türkiye’nin ezici çoðunluðunun temsilcisi bir partiyse adaylarýný da bu hassasiyetle seçmiþ görünüyor.
Evvelki üç döneminden farklý olarak ilk kez aday listesinde baþörtülü kadýnlar var. Kadýnlara seçilme hakkýnýn 1934’te verildiði yalanýný yüze vuran bir ilk gerçekleþmiþ bulunuyor. Bütün kadýnlarýn eþit olarak seçilme hakkýna kavuþmasý için Cumhuriyet dönemi boyunca süren bu istibdat örneðinin sona ermesi ve ne yazýk ki Ak Parti’nin de üç dönemini geride býrakmasý gerekti. Nihayet sona ermiþ olan bu ayrýmcýlýðýn tez zamanda ders kitaplarýnda da sona erdirilmesi ve Ýnkýlap Tarihi dersinin bu þekilde tashih edilmesi gerekmektedir.
Seçim beyannameleri siyasi partilerin seçim anayasalarý gibidir fakat ne yazýk ki seçmen çoðu zaman seçim beyannamesinden bihaber sandýða gidip oyunu kullanýr. Bunu deðiþtirmek, seçim beyannamesini seçmene anlatabilmek ve dolayýsýyla vatandaþýn oy verdiði siyasi partiye bunun üzerinden hesap sorabilmesini mümkün kýlmak gerekiyor. Seçim beyannamesinin kamuoyuna takdim edilmesi, bu mekanizmayý iþler kýlmak adýna önemli.
Baþkanlýk seçim beyannamesinde
AK Parti’nin seçim beyannamesiyle ilgili en çok merak edilen konu Baþkanlýk Sistemi’nin beyannameye girip girmeyeceðiydi. Baþbakan Davutoðlu ilgili bölümü bizzat kendisinin yazdýðýný söylemiþti gerçi ama yine de dünkü toplantý daha net bir fotoðraf koydu önümüze.
Öncelikle “Baþbakan’ýn kendisini anlamsýzlaþtýracak bir sistemi seçim meydanlarýnda nasýl savunacak” þeklindeki kaygý ifadesinin yersiz olduðunu göstermiþ oldu. Hoca meseleye kendi siyasi ikbali içinden deðil “büyük Türkiye dava”sý içinden baktýðýný gösterdi.
Bunun Baþbakan için bir fedakarlýk olduðunu söylemek de isabetsiz bana kalýrsa. Çünkü Türkiye’nin demokratik kazanýmlarýnýn bir sistem deðiþikliði ile kalýcý hale gelmesini arzu etmek, Ahmet Davutoðlu’nun da yapýcýsý olduðu bir siyasi misyonun boynunun borcudur. Bu idealin yetiþtirdiði kadrolar zaten günü geldiðinde yine hareketin öncüsü, Türkiye’nin lideri pozisyonuna gelebileceklerdir.
Baþkanlýk sistemini daha çok konuþacaðýz, þimdilik þu kadarýný söylemekle yetinelim; saltanatýn ve hilafetin ilgasý dolayýsýyla ihdas edilmiþ olan Cumhurbaþkanlýðý makamý 2007’ye kadar bir vesayet müessessi olarak iþ gördü. Bu haliyle devam etmesi zaten mümkün deðil.
Baþkanlýk sisteminin “büyük Türkiye idealinin” hayata geçirilebilmesi gerekli olduðunu, seçimle baþa gelen güçlü bir baþkanlýk modelinin Ýslam dünyasý için de örnek teþkil edeceðini hesaba katmamýz gerekiyor.
Dahasý ümmetin mezhep taassubuyla parçalanmasýnýn, Filistin, Suriye gibi can yakýcý felaketler karþýsýnda birlikte karar alamamanýn da önüne geçilebilecek bir pratiðe dönüþebilir Baþkanlýk Sistemi.
Hülasa Baþkanlýk Sistemi Sünnetullaha da daha uygundur.