Irak’taki seçimlerin yarattýðý belirsizlik ortamý ile Ukrayna’da yapýlan Rusya’yla birleþme referandumu, Obama yönetiminin önceliklerinde deðiþiklik yapmasýna yol açmýþ gibi gözüküyor. Nisan ayý boyunca Ukrayna konusunda Rusya ile pazarlýklarý sürdürme ve Suriye sorununu bu pazarlýklarýn ardýna eklemeyi uman ABD, yeniden Suriye konusunu öne çekmiþ gibi.
Bilindiði gibi Suriye’de rejim karþýsýnda mücadele veren muhalif gruplar, bütünsel bir yapý arz etmiyor. Çoðu zaman birbirleriyle de çatýþýyor olmalarý ve aralarýnda radikal Ýslami gruplarýn bulunmasý, muhalifleri destekleyen ülkeleri zor durumda býraktý. Esad rejiminin devrilmesi için muhalefete destek verirken radikal gruplarý ya da terör örgütlerini destekler hale gelme riski ortaya çýktý. Ayrýca, muhalifler kendilerini temsil edecek bir isim ve kadro konusunda da aralarýnda anlaþamadýlar, dolayýsýyla kendilerini destekleyenler muhatap bulma konusunda sorunlarla karþýlaþtýlar.
Suriye muhalefetinin lideri olacak kadrolarýn, radikal Ýslami kuruluþlara mesafeli durmasý beklendi, bu da bazý gruplarýn eþ zamanlý olarak hem rejim güçleriyle hem de örgütlerle mücadele etmesine yol açtý.
ABD muhatap arýyor
Gelinen aþama itibarýyla Obama yönetimi yeniden Suriye muhalefetinin çatý örgütü olarak bilinen Ulusal Koalisyon’u ve onun baþkaný Ahmed Carba’yý muhatap olarak kabul etti. Carba, yaklaþýk bir yýldýr ABD’den silah yardýmý talep ediyordu. Birçok yerden silah temin etmelerine raðmen ýsrarla ABD’den silah istemesi, ABD’nin Suriye konusuna aðýrlýk koymasýný talep etmek anlamýna geliyordu. Carba, Esad rejimine Ýran ve Rusya askeri yardým yapýyorsa ve radikal örgütleri destekleyen baþka devletler de varsa, kendilerinin onlarý bastýracak nitelikte silahlarla donatýlmasý gerektiðini ileri sürüyordu.
Muhalefetin içindeki bazý gruplar ise, tam da bu nedenle yani ABD’yi etkin biçimde Suriye konusuna dahil etmekle Carba’yý eleþtiriyorlardý.
Oysa günümüz koþullarýnda görünen o ki, NATO ülkelerinin ya da tek baþýna ABD’nin bir ülkeye aleni askeri yardým yapmasý ya da dolaylý askeri müdahalelerde bulunmasýný saðlayan gruplar, radikal Ýslami gruplar. El-Kaide, El-Nusra ya Boko Haram gibi örgütlere karþý verilen her mücadelenin desteklendiði açýkça görülebiliyor. Hatta Müslüman Kardeþler’in bile bu çerçevede deðerlendirildiði söylenebilir. Özetle Rusya da dahil birçok ülke, yeni kurulacak rejimlerin Ýslam referansýyla siyaset yapmalarýna izin vermeyecek gibi gözüküyor.
ABD muhataplarýný test ediyor
Carba’nýn giriþimleri sonuç vermiþ olmalý ki, Obama ile yaptýðý görüþme sonrasýnda ABD’nin 27 milyon dolarlýk askeri yardým yapacaðý açýklandý. Ancak açýklamada ilginç birkaç husus vardý. Verilecek silahlarýn öldürücü olmayacaðý, uçak ve tank savar türü silahlar olacaðý, üstelik bunlarýn pilot uygulamalarla aktarýlacaðý bildirildi.
Bu tür silahlarýn öldürücü olmadýðýný savunmak zor. Bununla birlikte, açýklamanýn amacý baþka. ABD, Esad yanlýlarýný öldürmeleri için deðil, “ýlýmlý” muhaliflerin kendilerini savunmalarý için silah vereceðini ima ederek önce Rusya’ya barýþçýl bir mesaj yolluyor. Ýkinci mesaj da Carba’ya, ondan da silahlarý radikal gruplara aktarmama sözü istiyor.
Uygulama baþarýlý olursa, Rusya ve ABD’nin Esad yanlýlarý ile Carba ekibini bir masa etrafýnda toplamalarý uzak deðil. Görüþmelerin sonucuna göre, Ukrayna konusunda atacaklarý adýmlarý netleþtirebilirler; tabi bu kurguyu bozacak baþka oyuncular araya girmezse.