Suriye’nin geleceðine yönelik olumlu ve olumsuz geliþmeler bir arada yaþanýyor. Olumlu geliþmelerden biri, Arap Birliði’nin 2011’de askýya aldýðý Suriye üyeliðini, Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu’na (SMDK) vermiþ olmasý. Sürgünde hükümet kuran, baþbakanýný belirleyen ve giderek yeni kurumlarýný oluþturmaya çalýþan Suriyeliler için bu giriþim son derece önemli, zira Suriye’nin yeni siyasi kadrolarý Arap ülkeleri tarafýndan tanýnmýþ oluyor. Bu geliþme, ayný zamanda eski rejimin de artýk siyasi olarak görülmediðini gösteriyor.
Arap Birliði’nin kararýný en fazla eleþtiren ülkenin Ýran olduðuna kuþku bulunmuyor. Zira Arap ülkeleri SMDK’yý tanýyarak Ýran’ýn Suriye üzerindeki etkisini tanýmadýklarýný ve bu etkinin azaltýlmasý için de çaba sarf edileceðini ilan etmiþ oluyorlar. Yeni rejimin tanýnmasý yolunda atýlan bu adým olumlu bir geliþme, ancak Ýran’ý geri adým atmaya razý eder mi, orasý açýk deðil. Arap ülkelerinden bazýlarýnýn, özellikle de Suudi Arabistan ve Katar’ýn muhaliflere silah satýþýný da açýkça dile getirmeleri, Ýran’ýn Ortadoðu’daki diðer kalelerine aðýrlýk vermesine yol açabilir; dolayýsýyla Suriye’de geri adým atmamaya çalýþacaðý gibi, çatýþma ortamýnýn çevreye saçýlmasýna yol açabilir.
Suudi Arabistan-Katar
SMDK’nýn Arap ülkeleri tarafýndan tanýnmasý, ne yazýk ki Suriye’de istikrarýn güvencesi olmaya yetmiyor. Öncelikle belirtmek lazým, esas olarak SMDK’yý tanýmasý gereken oyuncu Rusya ve ancak Rusya yeni Suriye temsilcilerini muhatap alýrsa Ýran geri adým atabilir.
Bununla birlikte, küresel güçler açýsýndan SMDK’ya hemen sahip çýkma konusunda tereddüt yaratan bazý durumlar söz konusu. Adý üstünde, bir koalisyon olan muhalefet farklý kesimlerin bir araya gelmesiyle oluþtu. Mücadele evresinde yan yana pozisyon alabilen bu kesimlerin yeniden inþa konusunda farklý beklentileri bulunuyor. Farklý siyasi projelere sahip kesimlerin var olmasý doðal, ancak her bir grup dýþ baðlantýlarýnda baþka bir ülkeye sýrtýný dayamýþ olduðundan bugün koalisyon yoluyla farklý devletlerin devrede olduðu görülüyor.
Suudi Arabistan’ýn ve Katar’ýn farklý kiþileri geleceðin lideri olarak destekledikleri açýða çýkmýþ durumda; bir de henüz açýða çýkmamýþ olan iliþkiler var. Bu iliþkiler ayný zamanda hangi devletin hangi kesimin eline silah vereceðini ya da zaten verdiðini de gösteren bir derinliðe iþaret ediyor. Silah yardýmýnýn kendi desteklediði tarafa gitmesini isteyenler, gayet tabi zaferi kazanacak tarafýn da onlar olmasýný ve siyaset bayraðýný onlarýn taþýmasýný istiyorlar.
Suudi Arabistan-ABD
Söz konusu geliþme, bir yandan klasik Suudi Arabistan-Ýran çekiþmesine ya da daha geniþ bakýlýrsa ABD-Rusya rekabetine dayandýrýlabilir. Ancak Katar ve Suudi Arabistan’ýn iki rakip gibi Suriye olayýna müdahale etmeleri, meselenin baþka boyutlarý olduðunu da gösteriyor.
Anlaþýldýðý kadarýyla meselenin bir kýsmý Suriye’de yeniden Müslüman Kardeþler’i güçlendirmek, belki de onlarýn daha çok Türkiye’ye benzeyen bir model kurmalarýný saðlamak ile daha fazla Ýslami referansý olan gruplarýn kimbilir belki Suudi modeline benzer bir yapý kurmalarýný saðlamakla ilgili.
Suudi Arabistan’ýn Ortadoðu’daki radikal Ýslami hareketlere verdiði destek bilindiðine göre Katar’ýn Türkiye modelini savunduðu ileri sürülebilir. Bu tahmin doðru ise ve Suudi Arabistan’ýn Ortadoðu’daki diðer faaliyetleri de hatýrlanýr ise yakýn bir gelecekte geleneksel ABD-Suudi dayanýþmasýnda daha fazla sorun olduðu açýða çýkacak. Kimbilir belki de ABD’nin aceleyle Ýsrail’i Türkiye ile barýþtýrmaya kalkmasýnda bu da bir etken olmuþtur.