Suriye sorunu ve Türkiye’nin özgüveni

Suriye konuþmaya devam edelim.

950 km sýnýra sahip olduðu komþusu hakkýnda, kahvehane dedikodularýný aþamayan bir bilgi daðarcýðý ile konuþan bir ülkede tartýþmaya nereden baþlanabilir? Kimse kusura bakmasýn. Koskoca okur yazar adamlarýn ‘Esad’ ismini ‘Esed’ olarak telaffuz etmeyi ‘psikolojik savaþ’ baþarýsý ilan ettiði bir ülkeden söz ediyoruz! Neyse ki siyasi iradenin bu tür akýllara fikirlere belli bir mesafesi var. Ne kadar þükretsek azdýr!

Þam’da bombalar patladý, rejimin güvenlik omurgasý paramparça edildi. Ayný saatlerde Türkiye Baþbakaný Recep Tayyip Erdoðan, Rusya lideri Putin’le tarihi bir görüþmeye baþlýyordu. Kuþkusuz Suriye krizi gündemlerinde ilk, hatta neredeyse tek konuydu. Ama bu kritik görüþmenin patlayan bombalarýn gölgesinde gerçekleþtiðini de unutmayalým.

Rusya, ayaklanma baþladýðý andan itibaren Þam rejiminin yanýnda durdu. Ancak bu duruþun Beþar Esad’dan çok, ‘derin Suriye’yle bir ortaklýk olduðu ilk baþta fazlaca dikkat çekmedi. Baba Esad’ýn aksine, rejimin sahibi olmaktan çok, sözcüsü konumunda olan oðul Esad, zaman içinde ‘yeni’ Þam için feda edilebilecekler listesinin baþýna yazýldý.

***

Yakýn tarihteki G-20 zirvesinin ardýndan Ýngiliz basýnýna yansýyan ‘Yemen Planý’, sorunun taraflarýnca ciddiye alýnmýyormuþ gibi görünse de, hala en önemli seçenek olarak masada duruyor.

Beþar Esad ve ailesine dokunulmazlýk verilerek baþka bir ülkede hayatlarýný devam ettirmeleri, rejimin de küçük bir makyajla yoluna devam etmesi. ‘Eline kan bulaþmamýþ bir Esad’ arayýþýna cevap teþkil edecek isimlerin, Türkiye’ye gelenlerden çok Fransa’nýn yolunu tutanlarda aranmasý daha doðru görünüyor.

Þu analize dikkat çekelim: ‘Geçen hafta Türkiye üzerinden Fransa’ya kaçan Tuðgeneral Manaf Tlas, Suriye muhalefeti unsurlarý tarafýndan Suriye’nin gelecek lideri olarak karþýlandý. Ailesi onlarca yýldýr rejimin en yakýn ve en etkili Sünni müttefiklerinden biriyken -eski uzun süreli savunma bakaný olan babasý, Esad güruhunun iktidarýný pekiþtirmesine yardým etmiþti-, onun mevcut kan dökme olaylarýnda eli temizdir. Bu da çoðu isyancýda ona karþý olan güvensizliði yumuþatabilir.’  (Suriye’deki Entrika Saray Darbesine Ýþaret Ediyor, Victor Kotsev, Asia Times, http://www.dunyabulteni.net/ )

Üzerinde konuþmak için erken. Ancak kim gerçekleþtirmiþ olursa olsun, önceki gün yapýlan saldýrýnýn, rejim içinden belli bir sýzýntý/istihbarat akýþý olmaksýzýn þekillenmesi imkansýz. Bu da Esad’ý feda etmeye hazýr olanlara iþaret ediyor bir bakýma.

Kabul edelim ki Rusya, Suriye satrancýný baþarýyla oynuyor. Çin ve Ýran’ý ayný parantezde tutmayý baþardý, BM’deki rolünü/veto gücünü en iyi þekilde kullandý, silah satmayý durdurma hamlesiyle yeniden öne çýktý ve nihayet Ankara’yla masaya oturdu.

***

Olup biteni bir de Türkiye tarafýndan okumayý deneyelim. Kendi kamuoyunda zaman zaman köpüren/köpürtülen yaklaþýmlara raðmen, Ankara’nýn soðukkanlý tavrýný korumasýnýn ne kadar deðerli olduðunu, bu aþamadan sonra daha fazla görme þansýmýz olacak.

Uçak krizine ve genel anlamda ciddi görüþ ayrýlýklarý varmýþ gibi görünmesine raðmen Ankara-Moskova hattýnýn açýk kalmasý, geçici çözümlerin kapýsýný aralayabilir.

Türkiye’nin Rusya hamlesini, ‘ABD’nin görüþ ve tercihlerini aktarmak üzere yapýlmýþ’ olarak görenlere söylenecek söz yok. Rusya da, diðer önemli aktörler de biliyor ki, Ankara’nýn içinde olmadýðý ya da gönüllü destek vermediði bir çözüm kalýcý olmayacak.

Türkiye ise, Afganistan ve Irak tecrübelerinin yaný sýra, kendi modeli üzerinden sahip olduðu özgüvenle hareket ediyor ve halka dayanmayan herhangi bir çözümün ayakta kalamayacaðýný ifade ediyor.

Bunun ne kadar deðerli ve yapýcý bir yaklaþým olduðunu hep birlikte göreceðiz.