Suriye’de iþler iyice çýðýrýndan çýktý; mezbaha gibi yanyana dizilmiþ çocuk cesetleri yürek parçalýyor... Bu defa “Acaba?” kuþkusuna yer yok; ‘kimyasal silâh’ kullanýldýðý belli... Ayda beþ bin kiþinin hayatýný kaybettiði iç-savaþa maruz bir ülke Suriye; milyonlarca Suriyeli ülkeyi terk etti. Ülke dýþýna çýkarýlan çocuk sayýsýnýn bir milyonu geçtiði BM tarafýndan açýklandý.
‘Kýrmýzý çizgi’ filân kalmadý.
Daha da kötüsü þu: Ýtirazlar yükselse ve askeri müdahale kararý verilse sanki daha iyi mi olacak? Daha fazla kan akmayacak mý? Esad-Baas yönetiminin BM denetçileri varken Þam yakýnlarýnda ‘kimyasal silâh’ kullanmasý, bir dýþ müdahale durumunda, oluk oluk kan dökeceklerinin ilâný aslýnda...
Tam bir açmaz söz konusu: Kendi haline býraksanýz her gün yüzlerce insan hayatýný kaybediyor; müdahale etseniz küçük bir kýyamet kopabilir...
Ne olacak peki?
Bu soruya cevap vermeden önce þimdiki açmaza nasýl geldiðimize göz atmak gerekiyor: Suriye’de savaþan iki taraf ve arkasýnda ‘Soðuk Savaþ’ günlerini hatýrlatan iki cephe var. ABD ve müttefikleri muhalifleri destekliyor; Rusya ve onunla birlikte hareket edenler de Baas rejimini...
Ýki taraf da desteklediklerine insan öldürmede kullanýlan silâh ve cephaneyi temin ediyor... Bu durumda, taraflar desteklerini sürdürdükçe, iç-savaþ ilânihaye devam edebilir... Kentler yýkýlýr, insanlar ölür, Suriye hayalet ülkeye döner; ama iç-savaþ bitmez...
Müdahale edildiðinde çatýþmalarýn þiddetini artýrmýþ olursunuz ancak...
Aslýna bakarsanýz, “Ne olacak?” sorusunun cevabý þimdiye kadar olanýn özetinde var: Ýki taraf ortak müdahalede anlaþamýyor; ‘kimyasal silâh’ kullanýlmasý bile Rusya’nýn Esad’a desteðini sona erdirmeye yetmedi. ABD’nin de zaten tek taraflý bir müdahaleye gönlü yok...
Eðer gerçekten Suriye’de yaþanan kanlý olaylar onlarý da bizler kadar rahatsýz ediyorsa, ABD ve Rusya —tabii cephelerin diðer üyeleri de— çatýþmalarý durdurmak için iþbirliðini neden düþünmüyorlar? Rusya ve onunla birlikte hareket eden ülkeler Baas rejimine, ABD ve müttefikleri de muhaliflere silâh sevkiyatýný durdursa hiç deðilse akan kanda azalma olmaz mý?
O arada da soruna silâhsýz çözüm için formüller geliþtirilir...
Dýþiþleri Bakaný Ahmet Davutoðlu Suriye’de hesaplarýn neden tutmadýðýný, Beþþar Esad’ýn bu kadar vahþi olabileceðini düþünemedikleriyle açýklamýþtý son görüþmemizde. Doðrudur. Ancak Beþþar Esad’ýn gözü dönmüþlüðünde dünya sisteminin de ‘vahþi’ olduðu kanaatinin payý büyük. Ýstese her türlü silâhlý ihtilâfý birleþerek sona erdirecek gücü var ABD ile Rusya’nýn baþýný çektiði dünya sisteminin; ancak kan Ýslâm Dünyasý’nda akýyor ise, nedense birlikte hareket etmek yerine çekiþmeyi yeðliyorlar...
Türkiye akýlcý politikalar geliþtirerek bu gidiþi deðiþtirebilecek bir ülke; o da kendi iç sýkýntýlarýyla baþ etme çabasýyla giderek tablonun dýþýna itiliyor.
Sadece dýþ olaylarý etkileme gücümüzü kaybetmekle kalmayýz böyle ortamlarda, kendi iç sorunlarýmýz da daha zor çözülür hale gelir...
Bir yerden baþlanacaksa ‘diplomasi’ hâkim gelsin derim...