Özgür Suriye'ye doğru yola çıkarken tarifi imkânsız bir mutluluk her bir hücremi kapladı. 28 Şubat darbesinde zindanda beraber kaldığımız Milat Gazetesi yazarı Tayyar Tercan'la birlikte Suriye'ye giderken geçen 13 yılda Suriyeli kardeşlerimizin neler yaşadıklarını konuştuk.
Bugünleri görmek, bazıların dediği gibi kolay olmamıştı. Bugün terör devleti İsrail Filistin'de ne melanet yapıyorsa Suriye'de de Beşşar Esed/İran-Hizbullah/Rusya şer cephesi aynılarını yaptı...
Arabamızla Karkamış Sınırı'na geldiğimizde Suriye'ye dönmek için işlemlerinin bitmesini bekleyen Suriyelileri gördük. Suriye'de devrim yeni olmasına rağmen Türkiye'de yaşayan Suriyeliler gruplar halinde dönmeye başladılar. Onlar için devrim ani bir gelişme olduğundan ülkelerine dönmeleri hemen olmuyor. Çocuğunun çocuğu Türkiye'deki okullarda okuyor. Ayrıca Türkiye'de kurdukları düzeni birkaç günde bozmaları da mümkün değil. Bunların yanında dönüşün gecikmesine sebep olabilecek birçok husus var. Konuştuğum Suriyeliler yaz aylarında dönüşün daha yoğun olacağını söylüyorlar
Cerablus, Münbiç ve El Bab... Daha önce de Tayyar Tercan'la buralara gelmiştik. O dönem sadece Münbiç'e girememiştik. Çünkü PKK'nın elindeydi. Türkiye'den her gidenin söylediği şeyi bizler de yaşadık, Türk olduğumuzu söylediğimizde ayrı bir sevgi ve saygı gördük. Türkiye buralarda düzeni sağlamış. İnsanlar güven ve huzur içerisinde
Halep'de devrim kutlamaları sürüyor. Halkın dilinde Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın adı eksik olmuyor. Halep, Hama ve Humus'ta yıkım büyük. Beşşar Esed/İran-Hizbullah/Rusya şer cephesi özellikle bu üç şehirde büyük katliamlar gerçekleştirdiler. Halkta şehirlerini yeniden kuracaklarına dair umut ve azim çok büyük... Türkiye'nin desteğiyle vatanlarını yeniden kuracaklarını söylüyorlar
Humuslu bir mühendis, Humus'un yeniden imar edilmesinin üç ila dört yıl sürebileceğini söylüyor.
Şam'a yaklaştıkça heyecanımız daha da artıyor. Ve Şam'dayız. İnsanlar devrimin sevincini doyasıya yaşıyorlar. Devrime sahip çıkıyorlar. Her şeyin yeni başladığının farkındalar. Önlerinde yorucu günler var ama bu onlar için tatlı yorgunluk olacak.
Emevi Camii'nde şükür secdesine kapanıyoruz. Alnımızı secdeden bir ömür boyu kaldırmasak bu nimetin şükrünü eda edemeyiz.
Humus'da Halid bin Velid Hazretleri'ni (Radıyallahu anh) ziyaret etmiştik. Şam'da da Bilâl-i Habeşî Hazretleri'ni (Radıyallahu anh) ziyaret ettik.
Kasyun Dağı'na çıkıp Şam'ı seyrettik. Aynı gün Suriye'ye gelen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Suriye devrim lideri Ahmed eş-Şera da Kasyun'a çıkıp çay içerek Şam'ı izlediler.
Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan'ın Suriye'ye geldiği haberi Şam sokaklarını heyecanlandırdı. Halk, "Erdoğan baba ne zaman gelecek" diye soruyor.
Suriye halkı her şeyin farkında... Zulüm ve acı ile geçen 13 yılda kimin dost kimin düşman olduğunu anladılar. Onlar için büyük bir tecrübe de oldu. Elbette her şey bir anda düzelecek değil. Şer cephesi onları rahat bırakmayacak. Nitekim İran'ın lanetli sesi Hamaney şimdiden Suriye'deki işbirlikçilerine ayaklanma çağrısı yaptı. Lakin rüzgar artık Müslümanlardan yana esiyor. Bu rüzgar inşallah Kudüs'ü de özgürleştirecek.