Selim ATALAY
Selim ATALAY
http://www.selimatalay.com
Tüm Yazýlarý

Suriye’de kaosu sözle önlemek mümkün olmazsa

Suriye Türkiye’nin þahsi meselesi deðildir. Türkiye Suriye karþýsýnda tek baþýna deðildir. Suriye halen NATO kapsamýnda bir önceliktir. NATO Suriye konusunda Türkiye’nin yanýnda yer almýþtýr. Patriot füzeleri gelmeden geliþmeler týrmanýrsa, Yanlýþ yapýlýrsa her durumda NATO tepkisi tetiklenir... Türkiye NATO’nun himmeti altýnda da deðildir. Türkiye NATO’nun kendisidir.

Gelecek Patriot batarya sayýsý önemli deðildir. Patriotlar, Türkiye’ye NATO desteðinin ve dayanýþmasýnýn ifadesidir. Türkiye’ye yapýlacak bir tecavüz, ortak NATO tepkisini etkili biçimde harekete geçirecektir. Patriotlar kurulmuþ olsun ya da olmasýn.

Salý yazýmýzda Suriye kimyasal silahlarýný konu aldýk. O zaman Obama açýklama yapmamýþ, ‘Kimyasal Silah’ olayý manþetlere oturmamuþtý. Geliþmeler hýzlandý. Baskýdan 8 saat önce durum þu: ABD uydu ve diðer kanallardan bazý Suriye üslerine kimyasal madelerin ölümcül gaz bileþikleri halinde karýþtýrýldýðýný belirledi. ABD yetkililerince medyaya söylenen: Bu karýþýmlar bombalara yüklendi. Top mermisi ya da uçaktan atýlabilir durumda. Þam’ýn bu silahlarý kullanmak için 60 günü var. 60 gün sonra kimyasal etkisini kaybediyor.

Suriye haberleri yalanladý... ABD’nin Irak’taki -Kitle Ýmha Silahý- skandalýný hatýrlayanlar için bu durum eski filmin tekrarý. Ancak Obama yönetiminin, Bush’tan farkýný hatýrlamak gerekir. Yeni bir skandal istemiyorlar. Kimyasal terör ihtimali olmasa, Suriye’ye müdahale niyetleri de yoktu. Kaldý ki Suriye’de olan ve olmayan konusunda Türkiye de kendi bilgi kaynaklarýna sahip.

Bu noktada Baþkan Obama’nýn -Kimyasal silah kullanmasý halinde Þam rejiminden hesap sorulacaðý- uyarýsý var. Þam’ýn bu bombalardan bir tanesini kullanmasý bile sonun baþlangýcý olacak. Bugünün dünyasýnda insana karþý kimyasal kullanan, insanlýktan çýkmýþ sayýlýyor.  Bütün dünya kendisini izlerken Esad’ýn, üstelik hemen kaybedeceði böyle bir kumara neden oturacaðýný anlamak güç. ABD Dýþiþleri Bakaný Clinton -Çaresiz rejim her yolu deneyebilir- dedi... Rejimin çareleri tükeniyor. Direniþçilerin askeri dengeyi deðiþtirmek üzere olduðunu Rusya da gördü... Þam kimyasalý -kullanacakmýþ gibi- yapýp kimseyi korkutamaz. Kullaným Þam’a askeri ya da siyasi üstünlük vermez. Can kaybýný artýrýr, masumlarý öldürür ve Þam’a son perdeyi açar. Kimyasal kullanýmý þu ana dek tam iþbirliði ve güç birliði yapamamýþ dünyayý Þam karþýsýnda birleþtirir. Çin ve Rusya’nýn Þam’ý koruyacak bahaneleri kalmaz... Esad ‘kahraman’ olmak için  çevre ülkelere saldýrýrsa, toplu karþý saldýrýya uðrar.

ABD -Silahlarýn yanlýþ direniþçi gruplarýn eline geçmesini- de kýrmýzý çizgi olarak niteledi. O durumda ise seçenekler bulanýklaþýyor. Kullanýlýrsa, kimyasalý kimin nerede kullandýðýný belirlemek, sorumluyu bulmak, iz sürmek zor.

Suriye’deki son hareketlilik, NATO hükümetlerine -Þam kimyasal kullanýrsa, harekete geçmek için hangi noktaya kadar beklenecek- sorusunu sorduruyor. Bu konuda muhtelif senaryolar var. Diðer yanda -Kullanýlmasa bile stoklar yanlýþ gruplarýn eline geçerse- senaryosu var. Rejimin kimyasal kullanýmý -okun yaydan çýkmasý- olarak algýlanacak. Silahlar yanlýþ gruplarýn eline geçerse -önleyici tedbir- gerekecek.

En net senaryo: Þam’ýn kimyasal kullanmasý halinde harekete geçilmesi... Bu durumda ‘Libya benzeri harekat olur’ diyen var... Öte yanda ‘Libya benzeri harekata gerek yok, kimyasal üsler-depolar özel kuvvetlerce güvenceye alýnsýn’ diyen var.  Kaos senaryosu ise rejimin taksit taksit çökmesi, üslerin direniþçilerin eline geçmesi, direniþçilerin elindeki kimyasallarý da NATO özel kuvvetlerinin nokta iniþlerle güvenceye almasý. Ancak Þam özel kuvvet operasyonuyla gelenlere misafirperverlik göstermeyecektir.

Son dakika geliþmesi olarak ABD ile Rusya’nýn anlaþmasý ihtimali var. Bu siyasi çözüm yolunu açar. Daha önceki yazýlarda -Obama seçimi sonrasýnda ABD ile Rusya’nýn genel pazarlýk yapmasý- ihtimalini aktarmýþtýk.

Geliþmelerin bundan sonraki hýzý ve yönü, Þam rejiminin tutumuna baðlý görünüyor. Suriye’de kaosu en baþta Türkiye istemiyor.