“Rusya ile batý arasýnda Soðuk Savaþ sonrasý en büyük gerilim” diye adlandýrýlýyor yaþanan süreç.
Ukrayna’nýn yönünü kanlý olaylarýn ardýndan Avrupa Birliði’ne dönmesiyle olaylar farklý bir boyut kazandý.
“Sen Ukrayna’yý mý aldýn, ben de Kýrým’a el koyarým” diye özetlenebilecek bir süreç yaþýyoruz.
Rusya “çaktýrmadan” Kýrým’ý iþgal etti.
Üniformalý ama armasýz askerler tek tek kamu binalarýna girdiler, yollarda kontrol noktalarýna el koydular.
Soranlara da, “kedidir kedi” umursamazlýðýnda geçiþtirici cevaplar verdiler.
Elbette her þey Moskova’nýn kontrolünde ilerliyordu.
Pazar günü Kýrým’da referandum yapýlacak. Bu referandum öncesi Kýrým Parlamentosu baðýmsýzlýk bildirini kabul etti.
“Formaliteden baðýmsýzlýk” da diyebiliriz, “hülleden baðýmsýzlýk” da...
Zira, söz konusu baðýmsýzlýk bildirgesinde Kýrým’ýn, Rusya’nýn federal bir birimi olmak için baþvuruda bulunacaðý da kayýt altýna alýnýyor.
Son ana kadar Rusya’yý Kýrým konusunda ikna çabalarý devam etti. ABD ve Rusya Dýþiþleri Bakanlarý Londra’da bir araya gelerek, olasý çözüm yollarýný el aldýlar.
Bu yazýyý kaleme aldýðým saatlerde herhangi bir çýkýþ yolu olduðuna dair bir iþaret yoktu.
Bundan dolayý da Kýrým’da referandum sonrasý atýlacak hamleler hazýrlanýyordu bir taraftan.
Uzun bir liste... Önce AB’ye seyahat yasaðý getirilecek iþadamlarý. Üstelik enerji imparatoru Rusya’nýn enerji alanýnda önde gelen isimleri bunlar. Gazprom ve Rosneft gibi þirketlerin yöneticileri...
Kýrým’daki referandumun hemen ertesi günü Brüksel’de AB Dýþiþleri Bakanlarý son kararý verecekler.
Rusya, baþta OECD ve G8 gibi uluslar arasý ekonomi zirvelerinden dýþlanýyor yavaþ yavaþ...
Toplantý iptalleri, programlarý gözden geçirmeler...
Peki bütün bunlar yeni bir soðuk savaþ sayfasý açar mý?
Batý, Kýrým adýna Rusya ile köprüleri atar mý?
Ekonomik iliþkiler, savunma ihaleleri, stratejik konular, dünya dengeleri...
Bütün bunlar, Kýrým nedeniyle tehlikeye atýlýr mý?
Dünya önce Ukrayna’daki geliþmeler ve bunun ardýndan yaþanan Kýrým süreci nedeniyle Ukrayna’yý yok sayabilir mi?
Bu sorunun yanýtýný Moskova’ya deðil de, Suriye’ye bakarak verebiliyorum.
Kimyasal silah kullanan bir diktatör...
Ýþkence fotoðraflarýyla kan donduran bir zalim...
Ve onun yaptýklarýna cevabý sýnýrlý olan bir uluslararasý kamuoyu.
Kontrollü bir þekilde týrmandýrýlan diplomatik gerilimin ayný hýzla düþürüleceðini düþünüyorum.
Bir de tabi, son geliþmeler, dünyada gerçek oyun kurucunun Rus lider Vladimir Putin olduðunu gösterdi.
Bu gerçeðin de altýný kalýn kalemlerle çizmek gerekir kanýsýndayým...
AP raporu
Hafta içinde, Avrupa Parlamentosu Türkiye raporunu kabul etti. Zehir zemberek, Türkiye’ye sert mesajlarýn yer aldýðý bir rapor... E hep öyle olmaz mýydý? Parlamentonun hazýrladýðý Türkiye raporunda herkes kurtlarýný iyice döker, mevzuyu toparlamak da AB Komisyonu’na düþerdi.
Yýl içinde açýklanan AP Türkiye raporu da, Kasým ayýnda açýklanan AB Komisyonu’nun Ýlerleme Raporu da artýk ezberlediðimiz formatlarda çýkýyor.
Bu kez, sorulan sorularýn da etkisiyle, Komisyon cephesinin de biraz farklý mesajlar verdiðine tanýk olduk. Bu yýlýn tek farký bu... Ayrýca Mayýs ayýnda yapýlacak olan AP seçimlerinde neredeyse koltuklarýn beþte birinin aþýrý saðcý ýrkçý Avrupalý siyasetçilerin kontrolüne geçeceði bir parlamentodan söz ediyoruz... Ne bekliyorduk, bu tablodan... Zeytin dalý mý?