Bölge büyük bir türbülansýn içerisindeyken, açýk bir terörizm dalgasý farklý yönlerden eserken ve belirsizlikler büyürken bile bir yönüyle naif, bir yönüyle siyasal aklýnýn nasýl iþlediðinden þüphe edeceðimiz basit bir yaklaþým nüksediyor. Yaþanan krizin aktif olduðu kadar ifsat edici bir unsuru olan PKK aklýnýn ve müzahir çevrelerin dillendirdiði müthiþ formül þu: ‘Türkiye Suriye’de Kürtlerle stratejik iþbirliði yapsýn.’
Ýlk anda kulaða rahatsýz edici gelmeyen bu jenerik önerinin detaylarýna baktýkça, ciddiyetsizliðini anlamak yeterli oluyor. Öncelikle Kürtlerden kastýn PKK olduðunu saðýr sultan bile biliyor. Yapýlan çaðrýda ise þaþýlacak bir durum bulunmuyor. Zira devre mülk bir terör örgütüne dönen PKK, diðer müþterilerine verdiði hizmeti çarpýk bir þekilde Türkiye’ye de teklif ediyor. Muhtemelen bu durumu kendi dünyalarýnda bir portföy geniþlemesi olarak da okuyorlardýr. Garip olan durum ya da bu aklýn içine düþtüðü sefalet, teklifi yaptýðý ülkeye karþý bir taraftan ahmak ve kör terörizmi sürdürürken bu teklifte bulunmasýdýr.
Artýk bu meselede ciddiyetlerinden ümidimizi kestiðimiz isimler de, benzer bir akýl yürütmeyi ‘sofistike bir strateji’ olarak pazarlamanýn peþine düþmüþler. Bu imkânsýz misyonun hayata geçme ihtimali bulunmasa da, içine düþtükleri derin krizle yüzleþmemek için sorunun Türkiye üzerinden tartýþýlmasýný saðlamak istiyorlar.
Görüyoruz ki, rasyonel tutumdan veya reel politik yaklaþýmdan çoktan istifa eden bu akýl, büyük ölçüde ilan edilmemiþ bir halüsinasyon içerisinde yaþýyor. Meseleyi PKK açýsýndan basit bir þekilde ele almak bile nasýl bir krizle karþý karþýya olduklarýný görmek için yeterlidir.
Suriye’de yýllarca Baas rejiminin himayesinde Türkiye’deki kanlý savaþlarýný sürdürürken, ‘ayný ülkede yaþayan Kürtlerin ne durumda olduklarýna’ dair bir tek soru sormak bile durumu vuzuha kavuþturmak için yeterli olacaktýr. Öcalan, Muhaberat’ýn kollarý altýnda yýllarca Þam’da faaliyet gösterirken, bugün PKK’nýn aniden keþfettiði Kürtler yine Suriye’de yaþýyordu.
Ayný þekilde 2009’la birlikte Erdoðan açýk bir þekilde Kürtlerin demokratik haklarý için Baas rejimine baský yaparken, PKK ayný tarihlerde Þemdinli’de, Silvan’da kanlý terör eylemlerini baþlatmýþtý. Bugün de, PKK’nýn ne Suriye Baas rejimiyle ne de Suriyeli Kürtlerle kurduðu iliþkinin mahiyeti deðiþmiþ deðil. Aksine yarým milyon insanýn ölümüne sebep olan Esed’le iliþkilerini çok daha aleni ve güçlü hale getirirken, Kürtlerin Suriye’nin diðer unsurlarýndan telafisi zor bir þekilde yabancýlaþmasýna sebep oldu.
Soruna PKK dünyasý açýsýndan baktýðýmýzda karþýmýza þu tablo çýkýyor: PKK; Türkiye’ye ve Suriye muhalefetine savaþ ilan ederek, Türkiye ve Suriye’de tarifi imkânsýz bir konum kazanmayý hedefleyen bir örgüt. Bu hedef için kisveye dönüþen yeni araç, PKK’nýn ani ve büyük keþfi Suriyeli Kürtler oldu. Esed ekseninin açýk ve yoðun desteði ile Kürtlerin bir kýsmýnýn yaþadýðý bölgede alan kazandýkça da, Suriye diyeti olarak Türkiye ve Irak Kürt bölgesinde ifsat edici bir rol üstlenmesi gerekti.
Esed ekseni geçmiþteki Muhaberat tecrübesinin verdiði özgüven ve PKK’nýn devre mülk yapýsýndan dolayý, Suriye’de PKK’nýn ‘kazaným’ olarak gördüðü adýmlarý her zaman tersyüz edebileceðine olan inancýyla, Türkiye ve Irak’taki rollerini daha fazla önemsemektedir. Zira Baas rejimi, son tahlilde geçmiþte Irak’taki Baas rejiminin Kürtlerle tarihini tekrarlamaktan geri durmasý için özel bir engel çýkacaðýný da düþünmüyordur. Bu durumda, Suriye’de PKK’nýn Kürtleri keþfinden ziyade, Esed ekseninin doðrudan ve dolaylý bütün unsurlarýnýn Kürtleri keþfinden bahsetmek yerinde olacaktýr.