Suriye’den Bursa’ya

CHP’nin atanmış Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Rusya’nın Suriye’ye girmesiyle Türkiye’nin kaybettiği söylemiş! İngiliz gazetesi Independent’ın da Kılıçdaroğlu’yla aynı fikirde olması şaşırtıcı değil. Tam tersini mi yazmalıydım: Kılıçdaroğlu’nun İngiliz Independent’la aynı fikirde olması şaşırtıcı değil!

Independent’ın Ortadoğu muhabiri Patrick Cockburn “Erdoğan, Türkiye’ye herhangi bir saldırının NATO’ya saldırı olacağını söylüyor ve ‘Rusya’nın birçok konuda işbirliği yaptığı Türkiye gibi bir dostu kaybederse çok şey kaybedeceğini’ belirtiyor. Ancak, görünen o ki, en azından Suriye’de kaybeden Türkiye diyor ve ardından İngiliz kurnazlığı yapayım derken bir gerçeği yazmış: “Görünen o ki Türkiye, dört yıllık Beşar Esad’ı devirme girişiminde başarısız oldu.”

Cockburn şunu diyor: Halkını katleden İran kuklası Beşar Esad’ı devirmeyi sadece Türkiye istiyordu, “Esed gitsin” diyen ABD ve Avrupa istemiyordu!

Suriye’de halk ihtilali başladığı günden beri şunu diyordum: “Batı yeni Esed bulana kadar şimdiki Esed’den vazgeçmez.”  

Suriye’deki halk ihtilaline karşı başından beri Esed’e destek veren Rusya’nın fiili olarak da Suriye’de halkı katletmeye başlamasıyla Türkiye niye kaybetmiş oluyor? Batı’nın desteklediği muhalifler Esed’e karşı hiçbir cephede bırakın zafer kazanmayı esamesi okunmazken, Türkiye’nin de destek verdiği grupların katil Esed ve yandaşlarını bozguna uğratması nasıl izah edilecek? IŞİD olmasaydı Esed’i mücahidlerin elinden ne İran ne de Rusya kurtarabilirdi.

Yukarıdaki tabloya göre kaybeden Türkiye mi, yoksa onca desteğine rağmen başarısız olan Esed ve İran askerlerinin yanına mecburen kendi askerini gönderen ve böyle Kılıçdaroğlu’nun tâbiriyle “Ortadoğu bataklığına” giren Rusya mı?

Yeni bir Esed bulamayan ve şimdiki Esed’e razı olan ABD ve Avrupa, Suriye’de kaybetmemiş midir?

“Derin İnsanlık” başlıklı (http://haber.star.com.tr/yazar/derin-insanlik/yazi-1060819) yazımda da vurgulamıştım, Suriye’de dünya insanlık imtihanını kaybederken Türkiye devleti ve milletiyle bu imtihandan başarıyla çıkmıştır. Esed zulmünden kaçan insanlara din, dil, ırk ayrımı yapmadan kapılarını sonuna kadar açan Türkiye Suriye’de nasıl kaybetmiştir biri bana izah etsin!

Esed zulmüne göz yuman Batı, bugün kapısına dayanan mültecilerle nasıl başa çıkacağını düşünüyor ve topu Türkiye’ye atmaya çalışıyor. Avrupa Birliği ve Balkan ülkeleri dün bir araya gelip mültecileri ne yapacaklarını konuşmuşlar. “Dinlerini değiştirip gelsinler” şartıyla ‘insanlık’ gösterecek Avrupa 100 bin kişilik kamp kurmayı kararlaştırmış. Toplamda 100 bin kişiyi alacak bu kamp sadece Balkan ülkelerinde parça parça kurulacak. Bu duruma içerlenen Balkan ülkelerinin yöneticileri, “İnsanlık yapmak sadece bize mi kaldı” diyerek ortak basın toplantısına katılmamışlar. Avrupa mülteci meselesi üzerinden artık savaşı içinde hissediyor. Şu anda adı konulmamış bir kırmızı alarm var Avrupa kıtasında. “Sınırlar kalkacak” denilirken elektrik verilmiş teller çekiliyor Avrupa’da!..

“Türkiye Suriye’de kaybetti” yaygarasının aslı astarı olmadığı gibi tersinden bir hakikati de ifâde ediyor.

İnsanlık kaybetmez...

Bursa Belediyesi’ne...

Aydın Doğan medya grubuna ait Atlas Tarih Dergisi Ekim-Kasım nüshasında okuyucularına, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla “Sultanların Kabristanı Muradiye” albümü veriyor. Bursa Belediyesi hangi saikle, şık ve kaliteli baskısıyla göz dolduran mezkûr albümü promosyon olarak Doğan’a ait bir dergide veriyor? Ak Parti hükümetine karşı yedi düvelle işbirliği yapan Aydın Doğan’la Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin ilişki seviyesi sadece promosyonla mı sınırlı? Daha önceki sayıda verilen tam sayfa ilanla Aydın Doğan’a destek verilmesinin mânâsı nedir? Aydın Doğan medyasını öve öve bitiremeyen Bülent Arınç, Bursa’nın kendi bölgesi olması hasebiyle bu sorularıma cevap verme lütfunda bulunur mu?

Suriye’den Bursa’ye her cephede savaş sürüyor! Yoksa siz farkında değil misiniz...