Ramazan ayýnýn son günlerinde TÜRGEV'in yurtlarýnda kalan pýrýp pýrýl öðrencilerle birlikte ihtiyaç sahibi bir aileye misafir olduk. Hem birlikte iftar ettik, hem de öðrencilerin ramazan fitrelerini aileye ilettik. Öðrenci kardeþlerimizden biri Halepli güzel bir Kürt kýzýydý. Halep kuþatmasýndan sonra bir daha ailesinin yanýna dönememiþ. Bayramý yurtta bir baþýna geçireceði için biraz mahzundu. Arkadaþlarý memleketlerine gidecek ama o savaþtan dolayý bayramda dahi sýla hasretini gideremeyecekti.
Savaþtan Türkiye'ye sýðýnmýþ bir öðrenciyle Türkiyeli bir ailenin derdine derman olmaya çalýþmak... Kardeþlik hukuku bunu gerektiriyordu.
Suriye'deki savaþ bizi Suriye halkýyla daha da yakýnlaþtýrdý, bu kesin. Bir kez daha akraba, bir kez daha kardeþ olduk.
Bayram'ýn ilk tebriki Þam'dan geldi. Savaþýn en çetin günlerinde yurtlarýný terk edip Türkiye'ye sýðýnan Rana, Ömer ve Lema'dan...
1,5 yýl onlar bize biz onlara yarenlik ettik. Dillerimiz farklý olsa da birbirimizi anlamadýðýmýz hiç olmadý. Ömer hastalandýðýnda birlikte doktora gittik, Lema'ya okul aradýk. Sonra "Ne olacaksa orada olsun" deyip Þam'a döndüler. 15 Temmuz gecesi kaygýlý bir mesaj gönderdi Rana, "Ýyi misiniz?" diye soruyordu ve "Burada hepimiz Türkiye için dua ediyoruz" diyordu.
15 Temmuz'da bu milletin direncine direnç katan o dualar oldu. Suriyelilerin dualarý ve onlarýn düþtüðü durumdan milletçe çýkardýðýmýz ders bizi 15 Temmuz gecesi sokaða döktü. Hainlerin kurþunlarýna karþý koyma cesareti verdi bize.
***
Bir taraftan Suriyelilere karþý düþmanca tutum sergileyenler var. En son Ýstanbul'un plajlarýndan denize dökmeye niyetlendiler Suriyelileri. "Ülkesinde savaþ var burada denize giriyor" diyerek beþ yýldýr korunan toplumsal huzura kasteden kýþkýrtýcý bir dil kullanýyorlar. Toplumdaki ortalama asayiþ olaylarýný sanki Suriyeliler artýrýyor intibasý uyandýracak bir habercilik eþlik ediyor bu dile.
Oysa Ýçiþleri Bakanlýðý'nýn verilerine göre Türkiye'deki normal asayiþ olaylarý ortalamasýnýn bile altýnda Suriyelilerin karýþtýðý vaka sayýsý.
Bir kaç gündür sosyal medyada açýlan #Suriyelilersýnýrdýþýedilsin tag'ý üzerinden yürütülen provokasyonun, Türkiye'nin Afrin'de YPG-PKK'ya karþý yürüttüðü operasyonla yakýndan iliþkili olduðu muhakkak.
Toplumda belli bir gruba karþý negatif duygu oluþturmak üzere giriþilen çabalarýn spontane olduðunu düþünemeyiz. Bu tür tertiplerin hemen hepsi toplumsal kaos çýkarmak üzere devreye sokulur.
Yalan haberler ya da sýradan asayiþ olaylarýný büyütmek þeklindeki tezgahlar bu ülkeye büyük faturalar ödetti.
Madýmak'da yaþanan facianýn incelikli bir provokasyon olmasý gibi, 12 Eylül'den önce ayný silahýn sabah solcu akþam saðcý vurmasý gibi, 27 Mayýs darbesinin arifesinde öðrencilerin kýyma makinelerine çekildiði ve asfaltlara gömüldüðü yalanýnýn dolaþýma sokulmasý gibi...
***
Suriye'deki savaþýn yükünü Suriye halkýndan sonra en çok biz yüklendik. Altý yýl oldu, of puf demeden bugünlere geldik. Bu provokasyonlar þu aþamadan sonra amacýna ulaþamayacaktýr, endiþeye mahal yok.
Ancak AB'nin iki yüzlü tavrýný aþikar etmek için mülteci anlaþmasýný hatýrlattýðýnda "Mültecileri koz olarak kullanýyor" diyerek Cumhurbaþkaný Erdoðan'ý eleþtirenlerle "Suriyeliler sýnýr dýþý edilsin" diyenlerin ayný kiþiler olduðunu bilmek gerek.
Bu ayný zamanda bir zihniyet çünkü; Kürtler çok çocuk doðuruyor diye ev kiralamayanlarýn zihniyeti... "Don paça soyunmuþ adamlar geviþ getirerek yatarken, siyah çarþaflý ya da türbanlý, istisnasýz hepsi tesettürlü kadýnlar mangal yellemekte, çay demlemekte ve salýncakta bebe sallamaktadýrlar" diyenlerin zihniyeti...
"Suriyeliler sýnýr dýþý edilsin" diyorlar...
"Türkiye'nin Arap yüzü" olarak gördükleri "göbeðini kaþýyan adamlarý", "istisnasýz hepsi tesettürlü kadýnlarý" da Ýzmir'den denize dökmek istiyorlar...