Suriye’nin geleceði

Suriye kendi halký tarafýndan deðil büyük güçlerin projesinin uygulanmasýyla devlet olmuþtur. Bugüne kadar bu yapý uygun görüldüðü için devletin varlýðý devam etmiþtir. Þu anda geliþmelerin nasýl devam edeceðini kestirmek için gelecek hakkýnda ne planlandýðýný tahmin etmek zorundayýz. Dünyadaki dengelerin deðiþtiði ve yeni bir yapýnýn inþasýnýn planlandýðýný görüyoruz. Ýkinci Dünya Savaþýndan sonra dünya iki gücün hakimiyetinde kabul edilmiþ ve bunlarýn düþman olduðuna inanýlmýþtýr. Bu yapýlanmada Suriye SSCB’nin kontrolüne býrakýlmýþtýr. Ancak dünyada büyük bir deðiþim yaþanmakta ve yeni bir denge kurulmaktadýr. Geçmiþte birbirinin baþ düþmaný sayýlan ABD ve Rusya þimdi ortak bir rakiple karþýlaþtýlar. Dünyadaki yeni güç, Küresel sermaye Rusya’daki operasyonlarý yüzünden Putin tarafýndan etkisiz hale getirildi. Bu gücün yerleþtiði yer Avrupa oldu ve Çin’le ittifak içinde oldular.

***

Suriye’deki olayýn nedenlerini ve sonuçlarýný kestirmek için Esad’ýn ne yaptýðýna bakmak bizi sýnýrlý hale getirir. Ýlk iþ yeni dünya dengesinde bölgenin nasýl þekilleneceðini kestirmek ve geleceði buna göre tahmin etmektir.

Benim bu konudaki tahminimi, yýllar önceden beri þöyle özetleyebilirim: Türkiye bölgesel bir güç olacaktýr. Bu görüþüm 1991’den itibaren medyaya yansýdý. Irak bölünecek ve iki devlet oluþacak, bunun Kuzeyi Türkiye’ye yakýn olacak, güneyi ise Ýran’a yakýn olacaktýr. Suriye tasfiye olacak ve Avrupa’nýn bu ülkede egemenlik saðlamasý engellenecektir. Geçmiþte Rusya ile yakýn iliþkileri olan bu ülke þimdi dengenin öbür tarafýna, yani ABD ve müttefiklerine býrakýlacaktýr. 

Bugüne kadar soy ve din kitleleri bir araya getirirken bu durum deðiþecek ve ortak hedefler ve huzur içinde yaþamak birlikteliði saðlayacaktýr. Bölgede bugüne kadar farklýlaþma sebepleri ön plana çýkmýþ ve küçük devletler kurulmuþtur. Önümüzdeki dönemde bu ayrýþmalar anlamsýz hale gelecek ve insan olmak birlikteliðe baþlangýç olacaktýr. Ancak bundan önce dinin siyasi hedefler için kullanýlacaðýný ve farklýlýklarýn çatýþma nedeni olacaðýný söyleyebiliriz.

Büyük güçler devletlerin varlýðýna göz yumarken onlarýn ideolojilerini de saðlarlar. Mesela Suriye ve Irak’ta Baas rejimi vardý ve bu Avrupa tarafýndan hazýrlanmýþtý. Bu ideoloji Türkiye’de de uygulanacaktý ancak onu ülkemize getirecek darbe engellendi.

Sözlerimin yanlýþ bulunabileceðinin farkýndayým. Herkes Soðuk Savaþ yýllarýnda ABD ve SSCB’yi hasým sayýyor, diðer ülkeler bu iki hasmýn etrafýnda yer alýyordu. Benim analizim farklýydý. ABD ve SSCB’nin anlaþtýðýný ve Avrupa’yý bölüþtüklerini düþünüyordum. Anlaþmalarýn ebedi olmadýðýný taraflardan birinin üstünlük saðlamak için diðerinin zayýflamasýndan yana olduðunu biliyorum. Ancak hem ABD hem de SSCB için bir rakip doðuyordu ve bunun gücü küçümsenemezdi. Bu bir yanda Avrupa diðer yanda Çin idi.

Þimdi model tekrarlanýyor. Geçmiþte SSCB’yi komünist bir tehdit olan taraf, komünizm sona   erince normal iliþkiler içinde oldular. Buna rekabet de dahildi.

Suriye’nin geleceði baþlýklý bir yazýda tüm dünyadan söz etmek manasýz görünebilir. Benim metodum bir aktörün davranýþlarýndan çok eseri yazaný önemsemektir. Esad iyi yetiþmiþ bir oyuncudur ve senaryoyu uygulamakta baþarý kazandý. Oyunun en saçma tarafý vatandaþlarýný öldürmek için kimyasal silah kullanmasýydý. Esad bunu üstlenmese bile en azýndan engellemeyen konumundadýr.