Suriye’ye gidemeyen silahlar

Önce bir ihbar deðerlendirildi Adana’da bir TIR dolusu silah ele geçirildi. Bu silahlarýn Konya’daki bir dökümhanede yapýldýðý tespit edildi, Suriye’ye gidecek olduðu belirtildi, ancak bombalar dýþýndaki mühimmatýn füze baþlýðý mý, roket mi, havan mermisi mi yoksa baþka bir silah parçasý mý olduðu tam olarak anlaþýlamadý.

Ele geçirilen silahlarýn niteliði konu Suriye olduðunda o kadar önemli olmayabilir. Zira koþullar, ne tür silahlara ihtiyaç gösterildiði ile deðil, bu silahlarýn alýcýsýnýn kim olduðu ile ilgilenmeyi öncelikli kýlýyor. Oysa silahlarýn türü, kullanýcý hakkýnda gayet açýk bir adres niteliði taþýyabilir.

Bu yakalama olayýndan hemen sonra, bir baþka ihbarý da Yunanistan deðerlendirdi. Ege’nin sorunlu kayalýklarý Kardak açýklarýnda bir gemi durduruldu, içinden Rus yapýmý olduðu iddia edilen silah ve patlayýcýlar çýktý. Sierra Leone bandýralý geminin Ukrayna’dan hareket ettiði, içinde Türk mürettebat olduðu bildirildi; ancak bu geminin de nihai olarak nereye gitmek için yollara düþtüðü açýklýk kazanamadý. Resmi bildirim Suriye’yi gösterse de Kaptan Ýskenderun Limaný’ný iþaret etti.

Bu iki olay arasýnda baðlantý olmamasý düþünülemez. Baðlantý, Suriye’ye giden silahlarýn gidemez hale gelmesine yol açacak bir ‘açýða çýkarma’ sürecinde.

Gidiþ ve dönüþ

Suriye’de birbiriyle savaþan taraflardan herhangi biri henüz diðerine üstün gelmiþ deðil. Bu durum askeri anlamda taraflarýn eþit güçte olduklarý anlamýna gelmese de her kesimin bir savaþým sürdürecek kadar silah saðlayabildiðini gösteriyor. Dolayýsýyla gerek rejimin ordusuna, gerek diðer güçlere birileri silah saðlýyor olmalý.

Bu arada her bir tarafa farklý bir devletin silah saðladýðý düþünülmesin. Bir devlette yasal ya da yasa dýþý biçimde üretilen silahlarýn ayný anda karþýt gruplara satýlmasý mümkündür. Dolayýsýyla menþe ülkeye bakarak hangi grubun doðrudan destekçisi olduðu her durumda anlaþýlamaz. Burada önemli olan, ihbarý alan ve duruma müdahale eden devlet ya da devletler üzerinden bir siyaset üretilmesi konusu.

Hangisi olursa olsun, Suriye’de silah alan kesimlerin bunlarýn karþýlýðýný nasýl verdikleri ya da verecekleri meselesi de önemli. Doðrudan yasal yollardan kazanýlmýþ parayla satýn almadýklarýný tahmin etmek zor deðil. Silahlar yasa dýþý yollardan geliyorsa, karþýlýðý da yasa dýþý yollardan ödeniyordur. Bir kýsmý hibe bile olsa, söz konusu gemi ve TIR’lar Suriye limanlarýna vardýktan sonra muhtemelen boþ dönmüyor, baþka bir yasa dýþý yükü alýp götürüyorlardýr.

Bu durumda gemi ve TIR’larýn varýþ noktalarý kadar, geri döndüklerinde varacaklarý adresler de önemli.

Açýða çýkan siyasi ortam

Türkiye’de ele geçen silahlarýn ortaya çýkardýðý siyasi ortam, Türkiye’de kaçak olarak Suriye muhalefetine, kim bilir belki El-Nusra’ya silah gönderen kesimlerin olabileceði, ancak devletin bununla açýkça mücadele ettiði yolunda. Yani Türkiye, devlet olarak radikal kesimlere yardým yapmýyor; ama Türkiye içinde bazý çevreler bunu yapýyor olabilir.

Yunanistan’da yakalanan silahlar konusu ise Rusya’nýn yardýmýný deþifre etmeye yönelik. Tabi bu yardým rejime de gidebilir, PYD gibi silahlý çatýþmalarýn tarafý olan Kürt gruplara da.

Her nereye giderse gitsin, bu iki eþ zamanlý ‘el koyma’ iþlemi, bir tarafýn silahlandýrýlmasýna engel olunacaksa, öbür tarafýnkine de engel olunmasý anlamýna gelen bir uzlaþmayý ifade ediyor. Kim bilir belki Rusya Dýþiþleri Bakaný’nýn Türkiye Dýþiþleri Bakaný’ný telefonla aramasýnýn esas nedeni tam da budur. Hatta Cenevre görüþmelerine geri dönmenin koþulu bile, taraflara aktarýlan silahlarýn sýnýrlandýrýlmasý olabilir.