Baþbakan Erdoðan’ý Hitler’e benzetebiliyorlar, ama bütün dünyanýn gözü önünde kimyasal silahlar ve , zehirli gazlarla halkýný katleden bir diktatörün, Milosoviç’e ve Saddam’a benzemediðini yazabiliyorlar.
Esat Allah’ýn Suriyelilere baðýþladýðý bir lütuf sanki!
Hükmettikleri coðrafyalar farklýlýklar arz etse de, Milosoviç-Saddam ve Esat, ayný kumaþtan dokunmuþ eli kanlý diktatörlerdir.
Kosova farklý bir coðrafya, ama bu coðrafyada yeni bir geleceðin kurulmasý, ancak Milosoviç’in iktidardan uzaklaþtýrýlmasýyla mümkün olabildi.
Baas Partilerinin yönettiði Irak ve Suriye ise, ayný coðrafyanýn bir parçasý , ayný etnik ve dini-mezhepsel yapýnýn belirlediði ülkelerdir.
Kürtler, Asuriler, Þiiler, Türkmenler üç aþaðý beþ yukarý Suriye ve Irak’ta sosyolojik dokunun farklý bileþenleridirler.
Kosova’ya, Irak’a stratejik yaklaþan, devirdiði diktatörlerin( Esat ve Milosoviç) yerine kimin geleceðini bilen ABD, buralara stratejik müdahalelerde bulundu.
Ama Esat’a müdahale, belli ki stratejik ve sonuç alýcý bir müdahale olmaktan ziyade, gerçekleþebilirse eðer, uyguladýðý katliama bir ceza olarak gerçekleþecek.
Batýnýn, sýnýrlý bir müdahaleden yana olmasýnýn sebebi bizim medyamýzdaki etki ajanlarýnýn yazýp çizdiði gibi, Esat’ýn farklý türden bir diktatör olmasý deðil, Suriye’de iktidar deðiþimine Batýnýn henüz sýcak bakmamasýdýr.
Batý, dünyanýn etnik problemler bakýmýndan en karmaþýk bölgelerinden biri olan Balkanlar’da her þeyden önce yeni bir siyasi gelecek tasarýsýna sahipti.
Berlin duvarýnýn çöküþüyle birlikte bir dönemin kapandýðý ve Yugoslavya federal deneyimine benzer bir deneyimin bir daha hayata geçirilemeyeceði görülüyordu.
Batý’nýn, ABD ve NATO aracýlýðýyla, geç de olsa, bu bölgeye yaptýðý askeri müdahale hem katliamlarý durdurdu, hem Kosova’nýn, Bosna’nýn ve Sýrbistan’ýn yeni siyasi geleceðine yön verdi.
Dolaysýyla Balkanlar’a yapýlan askeri müdahale, sadece katliamlarý cezalandýrmayý hedeflemiyordu.
NATO ve ABD öncülüðünde gerçekleþen müdahalenin sebep olacaðý siyasi sonuçlarý da önem taþýyor ve burada yaþayan halklarýn geleceðini hesaba katan bütünlüklü bir stratejiyi kapsýyordu.
Suriye’de ise bambaþka bir durum söz konusu.
Ortdaoðu’nun soykýrýmlar tarihinde özel bir yere oturan ve katliamlarla iktidarý elde tutma kültürünün belki de yegane temsilcisi sayýlan Baas Partisi’nin Suriye’deki iktidarýna karþý gerçekleþecek askeri bir müdahale bugün için, siyasi sonuçlarý bakýmýndan neye yol açacaðý tahmin edilemeyen bir aþamada bulunuyor.
Irak’ta Saddam’a karþý kurulan muhalefet cephesini Batý destekledi.
Bu cephenin belki de temel dinamiði olan ve üstelik her türlü fundamentalizmden adeta ‘kurtarýlmýþ bir bölge’ anlamýna gelen Kürdistan’ýn güvenceye alýnmasý için çok önemli kararlar alýndý ve bu kararlar hayata geçirildi.
Uçuþa yasak bölgenin ilan edilmesi, fiili bir federal yönetimin doðmasýna yol açtý ve bu yönetim 2003 Irak iþgalinden sonra da resmi olarak ilan edilmiþ oldu.
Suriye söz konusu olduðunda, Batý için güvenli bir bölge ve o bölgeyi kontrol altýnda tutan herhangi bir siyasi grup yok.
Rojova’da çatýþmalar sürüyor, ama süreç PYD’nin lehine sonuçlansa bile, Batý’nýn PYD’ye güvenmesi için çok fazla sebep yok. PYD/PKK çizgisinin sahip olduðu ideoloji ve bu her iki partinin Ýran ve Suriye’yle kurduðu saðlam iliþkiler, Batý’yla stratejik ittifaklar kurulmasýnýn önünde ciddi engellerdir.
Kaldý ki bu engeller aþýlsa bile, Suriye’deki Kürt muhalefetinin, coðrafik ve demografik zorluklar ve yetersizlikler nedeniyle, Irak’ta Kürt muhalefetin Irak’ýn geleceðinde oynadýðý role benzer bir rolü oynayabilmesine kifayet etmez.
Ezcümle Amerika ve bir bütün olarak Batýlýlar, Suriye’de Esat sonrasý güvenebilecekleri güçlü bir müttefikten yoksunlar.
Þam’ýn vurulmasýnýn , bir katliam suçuna karþý gösterilebilecek tutum bakýmýndan ahlaki bir deðeri var kuþkusuz, ama siyasi bir deðeri olduðu ise çok þüpheli.
Kendi halkýný katlettiði, ülkesini iç savaþa sürüklediði, üstelik bunu uluslar arasý anlaþmalarýn yasakladýðý kimyasal silahlar ve zehirli gazlarla yaptýðý için cezalandýrmayý düþündüðünüz bir diktatörün devrilmesini istemiyorsunuz!
Yeteri kadar trajik ve bir o kadar da ironik olsa gerek!