Vahþetin baþkenti bugün Halep’tir!
Vahþet bugün Suriye’de fazla mesaidedir!
Týpký daha önce Vietnam’da olduðu gibi.
Týpký daha önce Bosna’da olduðu gibi.
Týpký daha önce Irak’ta olduðu gibi.
Bunlar ve benzeri yerlerden sonra þimdi de Suriye’de, özellikle de Halep’te insanlýk vahþete tanýk olmaktadýr.
Halep’te insanlýðýn, vicdanýn, merhametin cenaze namazý kýlýnmaktadýr!
Vahþet Halep’i kuþatmýþtýr.
Yüz binlerce çaresiz insanýn üzerine bombalar yaðmur gibi yaðýyor.
Kopan kafalar, kollar, bacaklar havalarda uçuþuyor.
Süt içmesi gereken bebekler kan kusuyor.
Ekmeksiz insanlara “Ekmek bulamýyorsan kurþun ye” dercesine kurþun ziyafeti sunuluyor!
Bizim Yeryüzü Doktorlarý’nýn anlattýðýna göre, týbbi malzeme yokluðundan ölmeyecek yaralýlar da ölüyor.
Dün dünyanýn baþka yerlerinde olduðu gibi, bugünde Halep’te bir katliam yaþanýyor.
Savaþlarýn acýmasýzlýðý bugün Halep’te karþýmýza çýkýyor.
Gerçek þudur ki, savaþlarý hangi devlet kazanýrsa kazansýn, sonuçta kaybeden insanlýktýr.
Ve de doðadýr.
Atýlan bombalar insanlýðý katlettiði gibi doðayý da katleder.
Atýlan bombalar havayý da sularý da zehirler.
Savaþ sona erse bile, o zehirlerin oluþturduðu ölümcül hastalýklar insanlarý bekler.
Hasta doðar bebekler.
Ýnsanlýk öldükten sonra, doða öldükten sonra, savaþý þu devlet bu devlet kazanmýþ ne fark eder?
Savaþý þu siyaset bu siyaset kazanmýþ ne fark eder?
Savaþý þu din bu din kazanmýþ ne fark eder?
Savaþý þu mezhep bu mezhep kazanmýþ ne fark eder?
Savaþý þu milliyet bu milliyet kazanmýþ ne fark eder?
Çaðýmýzda savaþlarýn asýl kazananý, gözünü kan ve kâr bürümüþ þirketler.
Zaten gözünü kan ve kâr bürümüþ silah þirketleri ile petrol þirketleri çýkartýr savaþlarý.
Günümüzde onlar savaþtýrýr devletleri, siyasetleri, dinleri, mezhepleri, milliyetleri, toplumlarý.
Niçin?
Daha çok silah satmak için.
Niçin?
Daha çok petrole el koymak için.
Savaþlar zenginlerin daha zengin olmasý içindir.
Ýçinde yaþadýðýmýz dünya düzeni, savaþtan kâr eden zenginlerin düzenidir.
Bu gerçeði kavramalýyýz.
Savaþlara bu gerçeðin ýþýðýnda bakmalýyýz.
Savaþtan kâr eden bu zenginlerin düzenini deðiþtirmek için çabalamalýyýz.
Savaþtan kâr eden zenginlerin oyunlarýna, kýþkýrtmalarýna gelip birbirimize düþmanlaþmayalým.
Hangi ülkeden, hangi siyasetten, hangi dinden, hangi mezhepten, hangi milliyetten olursak olalým, birbirimize karþý savaþ naralarý atmayalým.
Fetihçi zihniyeti beynimizden söküp atalým.
Hele de yoksul sýnýfýn mensuplarý þu gerçeði artýk kavramalýdýr.
Günümüzün savaþlarýnda yoksullar savaþýr, zenginler kazanýr.
Hangi ülkenin vatandaþý olurlarsa olsunlar, savaþtýrýlanlar hep yoksullarýn çocuklarýdýr.
Savaþtan kâr eden dünya zenginlerinin düzenine karþý çýkmazlarsa, savaþta ölen evlatlarýnýn ardýndan daha çok aðlayacak dünya yoksullarý.
Savaþtan kâr eden dünya zenginlerinin düzenine karþý çýkmazlarsa, her savaþýn kaybedeni olacak dünya yoksullarý.
Dünya yoksullarý savaþ karþýtý olmalý.
Sadece onlar mý?
Savaþtan kâr edenlerin dýþýndaki herkes savaþ karþýtý olmalý.
En iyisi bu yazýmý, çok uzun yýllar önce yazdýðým þu cümlemle noktalamalý.
Susma haykýr, savaþa hayýr!