Susurluk’un sol kanadý”na neden hiç odaklanýlmadý?
Soruyu sormamýn elbet bir nedeni var.
Zira Ýstanbul Adliyesi’nde (Mehmet Selim Kiraz) Cumhuriyet Savcýsý Kiraz’ý katleden DHKP-C’nin girift iliþkileri mutlaka mercek altýna alýnmalý.
1996 yýlýndaki Özdemir Sabancý suikastýna katýlan Fehriye Erdal’ýn, Sabancý Center’da iþe alýnmasýna referans olan kiþinin kimliðini burada tekrar hatýrlatmalýyým.
3 Kasým 1996’taki Susurluk Kazasý’nda hayatýný kaybeden Polis Þefi Hüseyin Kocadað, DHKP-C militaný Fehriye Erdal’a referans olmuþtur.
Alevi -solcu bir polis þefi Hüseyin Kocadað ile Ülkücü -saðcý Abdullah Çatlý’yý ayný otomobilde buluþturan irade bugün neler tezgahlýyor olabilir?
Susurluk Kazasý olur olmaz Abdulah Çatlý’nýn ismini, kimliðini kim ya da hangi yayýn kuruluþu deþifre etmiþti hatýrlýyor musunuz?
Çatlý’nýn bütün iliþkilerin deþifre eden Radikal gazetesidir.
Ayný gazete ne hikmetse Alevi-solcu polis þefi Hüseyin Kocadað’ýn iliþkilerini sorgulama yoluna gitmemiþtir!
Kendilerine “Ana akým medya” diyen ama bence “marjinal”lerin yuvasý haline gelen gazetelerin (ki çoðunluðu Aydýn Doðan medyasýdýr) o dönemde sayfalar dolusu Abdullah Çatlý deþifresi yaptý!
Lakin ne hikmetse DHKP-C militaný Fehriye Erdal’ý Sabancý Center’a yerleþtiren Polis Þefi Hüseyin Kocadað’ýn iliþkilerini hep hasýraltý etti.
Bu bana þu soruyu sordurur:
Gladyo’nun ya da derin yapýnýn, sað kanadýný Abdullah Çatlý üzerinden deþifre edenler...
Neden, Hüseyin Kocadað üzerinden sol tarafýný (özellikle DHKP-C) deþifre etme yolunu seçmemiþtir?
Bir hatýrlatma daha yapayým ki tam anlaþýlsýn:
Sabancý suikastýna katýlan Mustafa Duyar “çözülür” endiþesiyle Karagümrük Çetesi’ne hapishanede silahla öldürtülmüþtü.
Sizi tanýyoruz.
Yüzünüzdeki maske ile çok kibarsýnýz...
Birinci sýnýf restoranlarda takýlýp, marka giyinirsiniz...
Trendleri siz belirler, okunacaklarý, konuþulacaklarý, yazýlacaklarý siz belirlersiniz.
Sizin çizdiðiniz çizginin dýþýna çýkanlarýn tümünü “paçavra”, “tuvalet kaðýdý” “marjinal” diye yaftalayýp bir kenara itmek istersiniz..!
Dünya nimetlerini sadece kendinize indirildiðine inanýr...
Hep yüzümüze istihza ile gülersiniz...
Masanýn altýndan tekme atarken, nedense yüzünüzdeki maske ile tebessüm edersiniz!
Tek ayak üstünde onlarca yalan söyleyip, bu yalana hepimizi inandýrmak istersiniz.
Sizi tanýyoruz.
Siz, kendilerinden baþkasýna yaþam hakký tanýmayan, “medya mahallesinin eski sakinleri”siniz.
Siz ikiyüzlüler, pastadan pay almak isteyenlerin tümünü boðup yok etmek için her türlü numarayý çevirenlersiniz!
Yok artýk, sizin döneminiz bitti!
Gasp ettiðiniz deðil; layýk olduðunuzla yetinmeyi bilene kadar küçüleceksiniz!
Savcý Kiraz’ýn katledilmesi ve elektrik kesintisi olmasaydý geçtiðimiz hafta Yeni Þafak gazetesinin Fethullah Gülen ile Kasým Gülek’in iliþkilerini dahasý o iliþki üzerinden “Masonluk” tartýþmalarýný konuþuyor olacaktýk.
Olsun..!
Yeni Þafak bu kez de yine Kasým Gülek üzerinden yakýn tarihin seyrini deðiþtirecek iddia ve belgeler yayýnlýyor. “Mustafa Kemal’in zehirlendiði” iddiasý öyle yabana atýlýr bir iddia deðil elbette.
Ama benim dikkatimi daha çok çeken, bütün bu olup bitenlerin hep ayný isim üzerinde dönüyor olmasý: Kasým Gülek!
Kasým Gülek’in daha ne marifetleri çýkacak merakla bekliyorum.
Bu arada þu soru da hep kafamda duruyor:
Sahi bugün memleketi teslim almak isteyenlerin Kasým Gülek gibi kaç adamlarý vardýr?