Halk arasýnda ‘süt alerjisi’ olarak bilinen süte karþý intoleransý olanlarýn yaptýðý en büyük yanlýþ sütü hayatlarýndan çýkarmak. Bu durum çoðu zaman baðýrsaklarda az çalýþan laktaz enziminin kabiliyetini kaybetmesine neden oluyor.
Laktoz sütte bulunan þekerdir. Sütteki laktoz sindirim sistemine girdiðinde barsak yüzeyinde bulunan ve laktaz adý verilen bir enzimle sindirilir. Laktaz enzimi eksikliði ya da yokluðuna baðlý karýn aðrýlarý, ishal, þiþkinlik ve kramplarýn oluþturduðu tablolarýn yaþandýðýný bir bilimsel gerçek. Ýnce baðýrsakta laktaz enziminin az çalýþmasý veya yokluðuna göre bu bahsettiðimiz anormal saðlýðý bozucu durumlarýn þiddeti de kiþiden kiþiye deðiþir. Araþtýrmalara göre süt þekeri olan laktoza olan hassasiyet siyahilerde yüzde 80’lere kadar çýkýyor. Bu durum Amerika’da neden bu kadar süt karþýtý olduðunu da açýklýyor. Ülkemizde laktozu kullanamama sorunu yüzde 35 civarýnda olduðu tahmin ediliyor. Çoðu kiþi kendisinde böyle bir sorun olduðunu süt içmeye baþlayýnca anlýyor. Laktaz enzim eksikliði varsa þiþkinlik, karýnda kramp, gaz, þiþkinlik, karýnda aðrý ve ishal gibi durumlarý yaþamasý gayet doðal. Memleketimizde bu gibi anormal durumu yaþayan kiþiler doktora gitmedikleri için doðrudan sütü hayatlarýndan çýkarma yanlýþýna düþüyor. Aslýnda hastalýðýn tedavisi sütsüz deðil sütü azaltýlmýþ veya farklý formlarda sütün kullanýlmasýyla mümkün.
Hastalýðýn tedavisinde süt var
Uluslararasý bilimsel deneyimler laktaz enzimi eksikliðine baðlý laktozu kullanamama hastalýðýnda baðýrsaklarda az çalýþan laktaz enziminin kabiliyetini kaybetmemesi için mutlaka 1 çay bardaðýný geçmeyecek kadar süt kullanýmýný öneriyor. Bunun dýþýnda süt yerine ayran, kefir ve peynir yemesi özenle hastalara anlatýlýyor. Ya da laktoz içeriði daha az olan manda ve keçi sütleri gibi sütlerin az miktarda alýmýnýn çoðu kiþide bu hassasiyeti oluþturmadýðý görülmüþtür. Eðer enzimin baðýrsaklarda yeniden faaliyet göstermesi saðlanýrsa bazen bu hastalýða yakalanmýþ kiþiler hastalýðý az miktarda süt içirilerek bu önemli tedavi ile yenebilmektedirler. Böylece hayatlarýnýn geri kalan dönemlerinde daha tolere edebilecek kadar süt içebilirler.