Taarruz barýþý getiriyor

Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan liderliðindeki Türkiye Libya’da yaptýðý hamlelerle bir kez daha dünya dengelerini deðiþtirdi.

Baþkan Erdoðan Türkiye’nin sadece yönetim sistemini deðiþtirmekle kalmadý, devletin zihniyetini de deðiþtirdi. “Yurtta sulh cihanda sulh” gibi dar kalýplara sýkýþtýrýlmýþ, “dünyayla hareket etmek” gibi afilli sözlerle uluslararasý güçlere teslim olmuþ devlet anlayýþýndan, “Türkiye savunma pozisyonundan çýkýp taarruz pozisyonuna geçmiþtir.” denilerek, baþta kendi halkýnýn olmak üzere dünya üzerindeki tüm mazlum ve maðdurlarýn hakkýný savunan devlet anlayýþýna geçilmiþtir.

“Askerin gönder” denilince gönderen, “Askerini çek” denilince çeken, “En iyi ihraç malý askeri olan ülke” pozisyonundan 12 ülkede askeri üssü olan bir ülke pozisyonuna geldi Türkiye. Þimdi de Libya’ya gönderdiði askerle dünyadaki askeri üs sayýsýný 13’e çýkardý.

Türkiye’nin Libya hamlesiyle Akdeniz üzerindeki tüm hesaplar altüst oldu. Baþkan Erdoðan Almanya’da yapýlacak Libya zirvesine gitmeden önce yaptýðý basýn toplantýsýnda yapýlan hamlelerin neticesini açýkladý: “Ülkemiz bu adýmlarýyla Akdeniz'deki haklarýný garanti altýna almanýn yaný sýra Libya'nýn geleceðine de sahip çýkmýþtýr.”

Baþkan Erdoðan mezkûr konuþmasýnda Türkiye’nin kararlý tutumunu bir kez daha ifade ederken Libya üzerinden hesap yapanlara da þu ikâzý yaptý: “Darbeci Hafter ve destekçilerinin dizginlenmesinde ülkemizin sergilediði kararlý tutumun büyük payý vardýr. Ülkemiz bu adýmlarýyla Akdeniz'deki haklarýný garanti altýna almanýn yaný sýra Libya'nýn geleceðine de sahip çýkmýþtýr. Berlin Zirvesi'ni ateþkesin tahkimi ve siyasi çözüm yolunda özellikle önemli bir adým olarak görüyoruz. Ateþkes ve Berlin Zirvesi ile yeniden filizlenen umutlar kan ve kaos tüccarlarýnýn ihtiraslarýna kurban edilmemelidir. Zirvede alýnacak kararlarla güvenlikten ekonomiye birçok alanda somut geliþmeler saðlanmasýný bekliyoruz. Zirvenin Libya halkýnýn çektiði acýlarý sonlandýracak, Libya'yý huzur ve refaha kavuþturacak adýmlarýn atýlmasýna vesile olmasýný diliyoruz."

Birilerinin çizdiði sun’î sýnýrlara kendilerini gönüllü olarak hapsedenlerin “Orada ne iþimiz var, þurada ne iþimiz var” demelerinin þimdiye kadar ne ülkeye ne de dünyaya bir faydasý olmadý. Ateþe kaynaðýnda müdahale etmek yerine kapýmýza kadar gelmesini beklemenin ne kadar mânâsýz olduðu da Türkiye’nin son hamleleriyle görüldü. Baþkan Erdoðan’la birlikte deðiþen devlet anlayýþýyla Türkiye barýþýn anahtarý olan bir ülke oldu.